Geçtiğimiz hafta Sultandağı ilçesinde esnaf ve pazar ziyaretleri gerçekleştirdiklerini hatırlatan Mısırlıoğlu, bölgedeki ekonomik çöküşü “hayalet şehir” benzetmesiyle tarif etti. Pazarda ürün çeşitliliğinin az olduğunu ve halkın alım gücünün giderek düştüğünü belirten Mısırlıoğlu, üreticilerin don felaketi sonrası ürün çıkaramadıklarını ve sezonun boşa geçtiğini ifade etti.

Tarım sektöründe artan maliyetlere de dikkat çeken Mısırlıoğlu, bir litre mazot almak için çiftçinin 5 kilo buğday satmak zorunda kaldığını ve üreticilerin zarar ettiğini vurguladı. Ukrayna’dan ithal edilen buğdayın yerli çiftçiyi zor durumda bıraktığını söyleyen Mısırlıoğlu, "Bu sürdürülebilir bir durum değil" dedi.

Sosyal yaşam ve ekonomik sıkıntıların evlilikleri de etkilediğini belirten Mısırlıoğlu, ev kurmanın maliyetinin bir servete dönüştüğünü, borç yükünün altında kalan vatandaşların düğün yapmaktan vazgeçtiğini söyledi. İcra dairelerinin en büyük emlakçıya dönüştüğünü belirten Mısırlıoğlu, bankacılık sistemindeki sorunlara da dikkat çekti.

Emeklilerin geçim mücadelesine değinen Mısırlıoğlu, emekli maaşlarının alım gücünün düşmesiyle ilgili hükümete eleştirilerde bulunarak, bu sorunların bütün siyasi partilerin ortak sorumluluğu olduğunu ifade etti.

Sağlık alanında da çarpıcı iddialarda bulunan Mısırlıoğlu, Afyon Devlet Hastanesi'nde bazı çalışanların yasa dışı faaliyetlerde bulunduğunu ve siyasi etkilerin hastane yönetimini zayıflattığını dile getirdi. İddialar arasında tefecilik, narkotik ilaçların usulsüz kullanımı ve liyakatsiz görevlendirmeler yer aldı. Bu konuların savcılığa intikal ettiğini belirten Mısırlıoğlu, yetkilileri sorumluluk almaya çağırdı.

Son olarak Uşak Organize Sanayi Bölgesi’ndeki işletmelerin kapandığını ve sanayinin çöküşte olduğunu ifade eden Mısırlıoğlu, hükümetin pembe tablolar çizdiğini, ancak sahada durumun çok daha ağır olduğunu sözlerine ekledi.