Yurdunuseven; “Kasetle gelen dekontla gider” dedi

AK Parti İl Başkanlığı tarafından düzenlenen haftalık basın toplantısına İl Başkanı İbrahim Yurdunuseven’in yanı sıra İl Tanıtım ve Medya Başkanı Süleyman Karakuş ile İl Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Kocaşaban’da iştirak etti.

“Afyonkarahisar’a yakın zamanda deniz de gelecek”

Haftalık basın toplantısında geride kalan haftada gündemde yer alan konulara ilişkin değerlendirmelerde bulunan AK parti İl Başkanı İbrahim Yurdunuseven, geçen hafta sonu Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu’nun katılımlarıyla Demirçevre Göleti’nin temel atma töreninin gerçekleştiğini belirtti. Temel Atma töreninde konuşan Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu’nun yapay bir denizi inşa edeceklerini ve plaj oluşturacaklarını müjdelediğini hatırlatan Başkan Yurdunuseven kente yakın zamanda denizin geleceğini söyledi.

“2 ilçemizde de danışma meclislerimiz toplanacak”

AK Parti İlçe Danışma Meclisi toplantılarının da devam ettiğini kalan 2 ilçedeki danışma meclisi toplantılarının da tamamlanacağını ifade eden Yurdunuseven; “Sadece iki ilçemizde danışma meclisi toplantısı yapılmadı. İnşallah bu hafta itibariyle de onları tamamlayacağız. Yine Afyonkarahisar İl Genel Meclisimiz (İGM) geçen hafta 2018 bütçesini 170 milyon lira olarak bağladı. Önceki akşamda İGM Başkanımız Salih Sel’de AK Parti İl Yönetim Kurulumuza bütçeyle ilgili bilgiler verdi” dedi.

“Siyaset aynı zamanda bir nezakettir”

Türkiye gündeminin geçtiğimiz hafta CHP genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve arkadaşları tarafından ortaya atılan bir iftirayla çalkalandığını dile getiren İl Başkan İbrahim Yurdunuseven, siyasetin çok değerli bir kurum olduğunu belirtti. Başkan Yurdunuseven, siyasetin millet iradesinin tecelli ettiği ve de temsil edildiği bir kurum olduğuna işaret ederek, “Siyaset aynı zamanda bir nezakettir. İlke ve değerleri bulunmaktadır. Ciddiyet, samimiyet ve sorumluluk gerektirir. Siyasette iktidar kadar muhalefetinde ciddi bir yükümlülüğü vardır. Muhalefet olmak demek illa düşman olmak demek değildir. İftira atmak demek değildir. İnsan haysiyetine ve onuruna kast etmek demek değildir. Ama ne yazık ki, Türkiye’de mendil sallar gibi sahte belge sallayarak ülkemizin bekasına kast eden bir ana muhalefet partisi söz konusudur. Bu güruh daha önce sayın Cumhurbaşkanımıza ve ailesine hem de partimizin çeşitli kademelerinde görev alan bir çok kişiye iftiralar atmış, yalan belge ve beyanlarla saldırmıştır. İddialarını ispatlama lüzumu dahi göstermemişlerdir. En yavuz hırsıza bile taş çıkaran bu pişkin muhalefet anlayışı ülkemizin ve milletimizin gündemini haksız yere meşgul etmektedir.” dedi.

“Gösterdiği belgelerin tamamı sahtedir”

Kaset operasyonuyla CHP Genel Başkanlığı görevine gelen Kemal Kılıçdaroğlu’nun ülkeye dair her kritik meselede gayri milli bir tavır sergilediğinin altını çizerek birilerine diyet borcunu ödeyemediğini iddia eden Başkan Yurdunuseven; “28 Kasım’da partisinin grup toplantısında Sayın Cumhurbaşkanımızın ailesinin yurt dışına para transferi yaptığı iftirasında bulunmuştur. Ve belge olduğunu iddia ettiği bazı kağıtları da grup kürsüsünden göstermiştir. Kılıçdaroğlu tarafından iddia edilen iftiraların tamamı yalan, gösterdiği kağıtlarında da tamamı sahtedir. Hakkında iftira edilen hiç biri tarafından iddia edilen ülkeye, iddia edilen şirkete asla para gönderilmemiştir. Cumhurbaşkanımızın Özel Kalemi olduğu iddia edilen kişi, bir iş adamıdır. Hiçbir zaman da Cumhurbaşkanımızın Özel Kaleminde görev de bulunmamıştır. 

“Belgelerimiz sahteyse ispatlayın demek arsız muhalefet anlayışıdır”

Sayın Cumhurbaşkanımızın yurt dışında ne bir bankada hesabı ne de parası bulunmaktadır. Bu tür açıklamalarda hukuk boyutunda müddei iddiasını kanıtlamak zorundadır. Gösterdiği kağıtları derhal kamuoyu, medya ve savcılığa vermesi gerekir. Akabinde de suç duyurusunda bulunmalıdır. Ancak bu arsız muhalefet anlayışı ‘Belgelerimiz sahteyse ispatlayınız’ diyerek zor duruma düşmüştür. Ülke siyasetini olmadık kadar aşağıya çekmişlerdir. Yine 1 Aralık’ta da fotokopi belgelerle gündemi rehin almaya kalkmışlardır. Savcılığın belgelerin orijinallerini istemesi üzerine de bu belgelerde suç istinadı var demedik? Neden savcılıkla paylaşalım?  Suçun savcısı millettir diyerek adeta ortalıktan kaçmışlardır. Yine konuyu TBMM gündemine taşımak istemişlerdir. Dünyada bir tiyatro oynanmaktadır. Aktörleri ABD ve Rıza Zarrab yardımcı rolde piyon olarak CHP ve maalesef suflör de FETÖ’dür” ifadelerini kullandı.