Afyonkarahisar’ı Türkiye’de ilk sıralara taşınmasında büyük emek sahibi olmuş olan Afyonkarahisar Folklor il temsilcisi Mehmet Seçkin ile Folkloru konuştuk, 

Folklor daha çok okulların eğitsel kol faaliyetleri içerisinde yer alan bir kategori olarak biliyoruz. Kulüpleşme ve Milli Eğitimin Folklor ilişkisinden söz edebilir miyiz?

Türkiye genelindeki uygulamada eğer okul yönetimi Folkloru seçmeli ders olarak belirtirse Folklor okullarda seçmeli ders olarak verilebiliyor. Ancak Türkiye de bir ilk olan bir konu olduğunu düşünüyorum, Milli Eğitim ilimizde tüm okullarda Folklor eğitimi verilmesi yönünde kesin karar bildirisini okul müdürlüklerine gönderdi. Bizi sevindiren bir karar bu.

 Folklora daha çok hangi yaş grubu ilgi gösteriyor ? Okullarda öğrencilerin Folklora bakışı nasıl ?

İlkokul seviyesinde ki öğrencilerin folklora ilgisi ve katılımı müthiş yüksek. Veliler ve Aileler de çocuklarını bu konuda yönlendirme yaparak yüksek bir potansiyele ulaşıyoruz. Ancak bu eğitimi alan ve yarışmalara katılıp bu tecrübeyi yakalamış olan öğrencilerimiz Lise dönemine geldiklerinde folklordan kopuyor ve uzaklaşıyor. Lise yıllarında uğraş ve ilgiyi dağıtacak bir çok argüman buna neden olmaktadır.

Folklor Eğitimi veren ve Folklor çalıştırıcısı konusunda Afyonkarahisar Türkiye’nin neresinde bulunuyor?

Şunu açıkça söylemeliyim ki kulübümüzün son 13 yıldır aktif olarak ara vermeden yürüttüğü çalışmalar neticesinde ilimizden  yeni folklor eğitimcileri ve çalıştırıcıları çıkmamaktadır. Geriye baktığımız bu yarışmalara katılım sayısı ve kulüp sayısı az. Biz bunu gidermek amacı ile ilimizde 1 kademe Foklor antrenörlük kursu açacağız. Şuanda 40 kişi bu kursa katılmak için başvurdu. Nisan ayında yapılacak kurs sayesinde sertifikalı bu eğitimciler Halk Oyunları Kulüplerinde Antrenör ve çalıştırıcı olabilecekler. . Kazanca dönük emeklerinin karşılığını alabilecekleri bir sektör içine girmiş oluyorlar. Bu konuya sadece kulüplerde yapılan çalışma olarak bakılmamalı. Afyon Turizm şehri. Oteli var, yöresel düğünleri var, okullar folklür ve halk oyunları çalıştırıcısı için sürekli çağrısı e daveti oluyor. Yani bu büyük bir sektör. Ancak tüm bu heyecan veren koşuşturma yapılan turnuva, yarışma ve faaliyetler 6 ay içinde yapılıp tamamlanması nedeniyle yılın 6 ayın da boş geçen bir sektör. Bunu yıl boyunca ele alıp, alternatif etkinlikler ve yarışmalarla canlı tutmak gerekiyor.

Folklor ve Halk Oyunlarının gelecek kuşaklara bu mirasın bırakılması için ne tür çalışmalar yürütülmektedir ?

Halk Oyunları Düzenli ve Düzensiz olmak üzere iki kategori de yarışmalara katılmakatdır. Oyuncu sayıları bu kategorilere göre değişmektedir. Türkiye Folklor Federasyonu İzmir-Ankara ve İstanbul hariç tüm bölgelerin kendi yöreleri ile yarışmalara katılma şartı koşmuştur. Bizlerde  TEKE yöresi ile yarışmalara katılmaktayız. Hem ilimizi tanıtıyoruz hem de TEKE yöresi oyununun nasıl oynandığını ve hangi müzik aletleriyle oyunun oynandığını giydiğimiz kostüme kadar her şeyi ile Afyonkarahisar’ı tanıtmış oluyoruz

Türkiye de bu sektörün içinde kaç eğitimci bulunuyor ?

Federasyon lisanslı ve belgeli tam 4 bin 800 ikinci kademe antrenör 20 bin üzerinde de usta öğretici bulunmaktadır. Aslında çok büyük bir camiayız. Statları, salonları yarışma bitene kadar 4-5 kez dolup boşaltan başka bir heyecan göremezsiniz. Folklor yarışmalarında spor salonları tıklım tıklım, satatlar ise maça gelen taraftar kadar dolu oluyor. 

Özellikle kıyafetler ve yöreye uygun kostümler. Çok özel hazırlıklar gerektiriyor. Pahalı bir branşlar arasına giriyor mu ?

Kız ve Erkek kostümleri sık sık giyilip çıkartılan ve yıkanan temizlenen kostümlerdir. Çünkü yarışmaya çıkarken her şeyin aslına uygunluğu kaçınılmaz. Bu yüzden canlılığını korumak zorunda. Bu hassasiyet ve temizlik konusu zaman zaman kostümleri eskitiyor. Birkaç yarışma da giymiş olsanız dahi kostümler çok özel emek ve ince işçilikler ile dikildiği için çok özel masraf gerektiren kıyafetlerdir. Bu yüzden 2-4 yıl arasında kostümlerin değişmesi gerekiyor. Bunun için de zaman zaman sponsor olacaklara çağrıda bulunuyoruz. Bu memleketin tanıtımını yapıyoruz. İlçemizin ilimizin tanıtımını yapıyoruz. Milyonlarca liraya maliyeti bulacak tanıtımlardan çok çok daha önde bir kimlik oluşturuyoruz. Ancak kostümlerimize destek arandığı konusunda maalesef bizim gösterdiğimiz sağ duyuyu her zaman bulamayabiliyoruz. Fakat biz inandığımız doğruların izinde yürümeye devam edeceğiz. Folklor ve Antalya da Halk Oyunları Türkiye’nin en seçkin çalıştırıcıları ve çok özel kareografileriyle her yarışma da dikkat çeken il olmayı sürdürecektir

Yarışmalarda zaman zaman sıkıntılar yaşanıyor ve bunların tanığı oluyoruz. Nereden kaynaklanıyor bu sorun ? Aslında bu camia içinde ki tüm antrenör ve hakemler birbirini tanımakta

Bir Folklor ekibi çalıştırıcısı Antrenör olduktan sonra Hakemliğe geçiş yapıyor. Daha sonra eski çalıştırdığı kulüp, okul, yöre oyuncuları karşısına geliyor. Burada haliyle verilen puanlara duygusallık yansıdığını düşünüyorum. Bana göre Hakem olacakların eğitimleri Ağustos ve Eylül aylarında verilmeli. Aralık ayında Hakem kurusunu tamamlayan Şubat ayında yapılan yarışmalarda hakem olarak atanıyor ve az önce sözünü ettiğim sorun yaşanıyor. Bu konuda biraz daha duyarlı olunması gerektiğini düşünüyorum

Son olarak neler söyleyeceksiniz ?

Anne ve babalar, aileler, çocuklarının iyi bir eğitim almasını isteyen bir fert çocuğunu mutlaka bir eğitsel etkinliğe ve çalışmaya yönlendirmesi gerekiyor. Folklor bu konuda biçilmiş kaftandır. Okul da öğretmenlerin verdiği eğitime burada da bizler katkı vermekteyiz. Dersler konusunda ki hassasiyet kulübümüzde de devam etmektedir. Aksine folklor eğitimi almaya başlayan bir çok öğrenci derslerinde daha da çok başarılı oluyor ve öğretmenleri, arkadaşları arasında seçkin bir kimlik olarak övgü ile yaptığı iş takdir görüyor. Bu durum öğrenciyi olumlu motive ediyor ve başarı da derslerine yansıyor.