15 Temmuz gecesini milletin gördüğü en alçak darbe teşebbüsü olarak değerlendirerek, suçluların en ağır şekilde cezalandırılmaya devam edildiğini söyledi.

AK Parti Afyonkarahisar İl Başkanlığı tarafından her hafta gerçekleştirilen basın toplantı gerçekleştirildi. İl Başkanlığı binası toplantı salonunda düzenlenen toplantıya Milletvekilleri Ali Özkaya, Hatice Dudu Özkal, İl Başkanı İbrahim Yurdunuseven, İl Başkan Yardımcısı Süleyman Karakuş, İl Kadın Kolları Başkanı Ferda Ertürk ve Merkez İlçe Başkanı Bülent Eser katıldı. AK Parti Afyonkarahisar İl Başkanı İbrahim Yurdunuseven, 11-16 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşecek olan ‘Demokrasi Haftası’ faaliyetlerine şehitleri anma töreniyle başladıklarını belirtti.

Yurdunuseven şöyle konuştu;  “Bugün itibariyle de İmaret Camisinde Mevlidi Şerif okunacak. Yine bu hafta boyunca pek çok etkinlikle 15 Temmuz’u anma faaliyetlerimiz sürecek. Bildiğiniz gibi yapılan tüm programlar Sayın Cumhurbaşkanımızın riayetinde gerçekleşiyor. Bizde teşkilatlar olarak bu programlara destek vereceğiz. Tabi ki programın en önemli günü 15 Temmuz gecesi olacak. Buradan yeniden 15 Temmuz gününü anmak adına Afyonkarahisarlı tüm vatandaşlarımızı nöbete davet ediyoruz. Bizde teşkilatlarımız olarak saat 21.00’dan itibaren geçen yıl 29 gün boyunca nöbet tuttuğumuz hükümet meydanında olacağız. Yine büyük ilçelerimizde de programlar olacak.”

“AK Parti iktidarı hiçbir kesim ötekileştirilmemiştir”

CHP Milletvekili Burcu Köksal’ın Afyonkarahisar’da bazı köylerin ötekileştirildiği iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirten Yurdunuseven, “Biz daha önce de Alanyurt’da yaşanan su sorununa müdahale etmiştik. Sayın İl Genel Meclisi Başkanı Salih Sel Beyin katkılarıyla oraya ekipler gönderilmişti. Onun dışında kısmi olarak kesintiler olabilir bunlar Afyonkarahisar merkezde de olabiliyor.  Biz muhtarı da aradık durumla ilgili olarak kendisi böyle bir sorunun olmadığını milletvekiline yanlış bilgi verildiği söyledi. CHP’li Milletvekilinin açıklamasında şöyle bir cümle var, ‘Biz bugüne kadar kimseyi ötekileştirmedik, eşit davrandık’ diye. Ben özellikle kendisine şu soruyu sormak istiyorum acaba Türkiye’nin ilk başörtülü Milletvekili Merve Kavakçı’ya, meclise girdiğinde bu kadına haddini bildirin diyen ötekileştiren sonrasında başörtülü kardeşlerimizi üniversitelere almayan ikna odaları kuran acaba kimlerdi yani toplumu ayrıştıran kimlerdi bunları bir tartsınlar. Biz bu ötekileştirmeleri AK Parti iktidara gelene kadar 80 yıldır her dönemde yaşadık fakat AK Parti iktidarı döneminde hiçbir kesim ötekileştirilmemiştir” diye konuştu.

“Darbe girişimi mucize bir şekilde atlatıldı”

Başkan Yurdunuseven’in ardından konuşan Milletvekili Hatice Dudu Özkal’da, 15 Temmuz hiçbir zaman unutmayacaklarını ifade etti. ‘15 Temmuz’u anıyoruz diyoruz ama ben hiç kimsenin o günü unutacağını sanmıyorum’ diyen Milletvekili Özkal, “Gerçekten unutulacak bir gece değildi büyük, küçük hepimizin hafızalarına kazınan bir gece oldu. Bu millet çok zor bir gece yaşadı ve bu zor gecede milletimiz öyle güzel bir insani refleks ortaya koydu ki gerçekten Türk milleti olmanın kendine yakışır asaletini gösterdi. Cumhurbaşkanımız, liderimiz, kurucumuz Recep Tayyip Erdoğan’ın bir telefon görüşmesiyle meydanlara çıkın demesiyle bu hain darbe girişimi mucize bir şekilde atlatıldı. Bu ülke daha önce bir sürü darbeler yaşadı ama 15 Temmuz’un başka bir boyutu, başka bir anlamı vardı. Çünkü gerçekten bizim askerimiz, bizim vergilerimizle yapılan ve bu ülkeyi korumakla görevli insanımız böyle bir girişimde bulundu can yakıcı bir durumdu. Ama biz her zaman şunu ifade ettik bu kendi başlarına yapmış oldukları bir şey değildi. Türkiye’nin güçlenmesini istemeyen düşman odakları onlara destek oldu. Bu topraklar üzerinde emeli olan herkes bu darbe girişimine bir şekilde destek oldu. Milletimizin feraseti ile gece atlatıldı ve bu hain darbe girişimine katılanlar, destek verenler de yargı önünde hesap veriyorlar daha da verecekler” diye konuştu.

“Suçlular en ağır şekilde cezalandırılıyor”

Milletvekili Özkal’ın ardından bir konuşmada Milletvekili Ali Özkaya gerçekleştirdi. ‘15 Temmuz bu toprakların gördüğü en alçak darbe teşebbüsüdür’ diyen Özkaya şunları kaydetti: “15 Temmuzla ilgili Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığında bütün Türkiye’de o hain darbe girişimi anmak, hatırlamak akıldan çıkarmamak şehitlerimize olan rahmet ve minnet duygularımızı ifade etmek gazilerimizi de bir kez daha şifa dilekleriyle anmak için bugünden başlayarak inşallah bütün Türkiye’de programlar tertip ediliyor. Bizde şehit ailelerimizle beraber şehitlerimizin başında onları andık ve dua ettik. Ülkemize, milletimize sahip çıkmanın vatan kavramını uğruna ölünecek gerçek bir toprak olduğunu bilen insanlar olarak orada duygu ve düşüncelerimizi ifade ettik. 15 Temmuz bu toprakların gördüğü en alçak darbe teşebbüslerinden birisidir. Sürekli halktan görünen Müslüman gibi görünen ama en büyük zulmü de Müslümanlara yapan bunu da yurtdışındaki emperyalistlerin uşağı ve onların taşeronu olarak yapan bu hain kişiler inşallah hak ettikleri cezaları alacaklar. Türkiye’nin her yerinde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları almaya başladılar. Yargılamalar sonuçlandıkça göreceğiz ki; hain terör örgütünün darbeye kalkışmış bu sürecin yönetiminde bulunmuş millete ve vatana ihanet etmiş her bir ferdi en ağır şekilde cezalandırılacak. Onlar gerektiği şekilde de bundan sonraki nesillere bir daha bu coğrafyada başkasının adına millete, devlete ve vatana ihanet edilemeyeceğini inşallah öğrenmiş olacaklar.”

“Adalet yüce bir kavramdır, hepimize lazımdır”

CHP’nin yapmış olduğu adalet yürüyüşünü eleştirerek şunları kaydetti: “CHP yürüyüş yaparak adalet istiyor, kime adalet istiyor, MİT tırlarıyla millete ve vatana ihanet yapan Can Dündar ve ortağı bir de ona en mahrem bilgileri taşıyan Enis Berberoğlu’na mı? Adalet vatana ihaneti mi içeriyor. Vatana ihanet ne zamandan beri adalet kavramının içerisinde konuşulmaya başladı. Darbecilere karşı yargılamalarda haksızlıklar oluyormuş, bir kısım insanlar işinden atılmış. Dünya’nın neresinde darbeye teşebbüs edenler devlette hala çalışmaya devam etmiş. Devlet memurunun birinci sadakati çalıştığı devletinedir. Görev yaptığı devletine ve milletine sadakati olmayan kişiye adalet istenebilir mi? OHAL kalksın diyenler daha dün Almanya’da Hamburg’da ufak tefek olaylar oldu diye hemen olağan üstü hal ilan edenlere, Paris’te birkaç kişi öldü diye olağan üstü hal ilan edip yaklaşık iki yıldır uzatanlara ses çıkarmayanların, bunlarda adalet aramayanların kendi milletine, kendi ülkesine karşı adalet arıyoruz diye yürümesi bence onu o koltuğa taşıyan taşeron örgütün isteği ve arzusu diye düşünüyorum. Adalet yüce bir kavramdır, hepimize lazımdır. Bunda şüphe yok ama adaletin arkasına zulmü, vatana ihaneti, cinayeti, katilliği, darbeye teşebbüsü, dini istismarı koyacaksanız bunun adı adalet yürüyüşü değil başka bir şey olur”