Dalgıç, “Bu milletin birliğini zedeleyecek hiçbir girişim normalleştirilemez” dedi. Dalgıç, ilk çözüm sürecinde yaşanan olayların toplumun hafızasında derin izler bıraktığını belirterek, “Bugün karşınızda hem Zafer Partisinin bir yöneticisi hem de Türk Silahlı Kuvvetlerinden emekli bir astsubayın evladı olarak bulunuyorum. Hendek olaylarında toprağa düşen evlatlarımızın acısı tazeliğini korurken benzer bir sürecin yeniden gündeme gelmesi toplumun vicdanında sarsıntıya neden olmuştur” ifadelerini kullandı.
“Toplumda Sessiz Bir Öfke Oluşuyor”
Açıklamasında, tartışmaların toplumda “sessiz bir öfke” biriktirdiğini belirten Dalgıç, Eskişehir’de 5 Aralık 2025’te yaşanan olayda duygularını ifade eden bir polis memurunun aynı gün görevden uzaklaştırılmasına değindi. Dalgıç, “O memurun yaşadığı yalnızlık, milletimizin sessizce taşıdığı duygunun aynısıdır. Milletimiz bilsin ki yalnız değildir” dedi.
“Bu Milletin Vatan Hassasiyetini Kimse Hafife Almamalı”
Dalgıç, terörle ilgili gündemdeki tartışmaların şehitlerin aziz hatırasını incittiğini savunarak, “Terörsüz Türkiye, İmralı görüşmeleri veya terör örgütü elebaşına verilebilecek umut hakkı gibi konular, milletimizin vicdanında kabul görmemektedir. Bu millet, evlatlarını toprağa koyarken hangi duyguyla ağladıysa bugün de aynı duyguyla bu tartışmaları takip etmektedir” ifadelerini kullandı.
“Bu Topraklarda Hiçbir Paçavra Meşru Değildir”
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 3. maddesindeki “Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür” hükmünü hatırlatan Dalgıç, uzun namlulu silahlarla verilen görüntülerin toplumda tepkiye yol açtığını belirtti.
“Bu durum ne diplomatik nezakete ne de devlet ciddiyetine yakışmaktadır. Bu milletin sessiz duruşunu kimse zayıflık olarak görmemelidir” diyen Dalgıç, Zafer Partisi olarak çağrılarının net olduğunu vurguladı:
“Bu ülkenin birliğine, bayrağına ve şehitlerinin emanetine bağlı olan herkes bugün daha güçlü bir duruş sergilemelidir. Bu duruş; kimseye saldırmak değil, milletin vicdanının sesini duyurmaktır.”
Açıklamasının sonunda Anayasa’nın 66. maddesine işaret eden Dalgıç, “Bu açıklama bir tehdit ya da suçlama değil, milletimizin ortak acısından doğan kararlı bir duruştur” ifadelerini kullandı.