62 yaşındaki Kezban Özdemir, memleketi olan Ankara’dan müziğe duyduğu sevginin gücüyle Afyonkarahisar’a gelip üçüncü kez girdiği konservatuvar sınavını kazandı. Hayatına müzik alanda devam etmek istediğini söyleyen Özdemir, bugüne dek başından geçenleri Karahisar TV mikrofonuna anlattı.
‘’HEP ŞARKI SÖYLÜYORUM, MIRILDANIYORUM…’’
Müzikle tanışmasını neşeli bir aileye borçlu olduğunu söyleyen Özdemir, ‘’Benimde çocukken başlayan bir ilgim var. Çocukken hep şarkı söylüyor, mırıldanıyordum ve sonrasında İstanbul türkülerini çok sevdim. Annem çok neşeli bir kadındı. Babam ara ara ’Kırmızı Gülün Alı Var’ şarkısını söylerdi. Televizyonda neşeli bir program çıksa ailece kalkar oynardık. Özellikle annemi vurgulamam gerekiyor inanılmaz eğlenceli bir kadındı. Enerjim ise sanırım babamdan geliyor. On dakika bir yerde oturup kaldığını hiç hatırlamam. Efsane bir şey ama erken doğanlar tez canlı olur derler. Bende yedi aylığım. Evde kaybolan bir şey olsa yerini ben bilirdim.’’
‘’YAŞIMI HİÇ HİSSETMİYORUM’’
Genç bireylerle yan yana derslere giren ve yaşını hissetmediğini söyleyen Özdemir, ‘’Yaşımı hiç hissetmiyorum. Tabi ki kayıtta yaşımı biliyorum. Koridorlarda gezerken 60 kimin yaşı diye düşünüyorum. Tez canlıyım. Bitmeyen bir enerjim var. Algılarım açık.’’
‘’SON DERECE NAİF, SON DERECE NEZAKETLE KARŞILADI’’
Geldiği günden itibaren herkes tarafından olumlu karşılandığını söyleyen Özdemir, ‘’Buraya ilk geldiğimde Çağhan Hoca’nın odasına girdim. Odaların kapısında yazan isimleri okudum ve Türk Sanat Müziği okuyacağımı bildiğim için hemen bölüm başkanı hocamın odasına girdim. Hocam derece naif, son derece nezaketiyle karşıladı. Hocam okulu gezdirdi.’’
‘’BEN MUSİKİ OKUYACAĞIM’’
Konservatuvar okumak için kararlı olduğunu ve bölüm sınavını üçüncü girişinde kazandığını söyleyen Özdemir, ‘’Sınava ilk iki girişimde olmadı. Sınavlarda başarısız olunca bir süre kalakalıyordum. Bir iki ay sonra tekrar ayağa kalkıyordum. Ben bu bölümü okuyacağım, musiki okuyacağım, konservatuvar okuyacağım. Sonra yine geldim. Hocam aynı şekilde beni karşıladı ve üçüncüde hayalim gerçek oldu.’’
‘’BEN ONLARLA YAŞITIM’’
Gençlerle birlikte okuyan, gençleri çok sevdiğini ve onlara karşı çekingen tavırlar içine girmediğini dile getiren Özdemir, ‘’Onları çok seviyorum. Ben onlardan büyüğüm diyerek çekingen tavırlar içine girmedim. Annem delikanlılara, genç kızlara dokunmayın. Onlara hep ‘’yaparsın, başarırsın deyin’’ derdi. Onlarla yaşıyım yani.’’
‘’HANGİ MASAYA LAYIK GÖRÜLÜRSEM’’
Konservatuvar eğitimi sonrasında nasıl bir kariyer planladığının sorulması üzerine cevaplayan Özdemir, ‘’Hangi masaya layık görülürsem. Tabi ki yaşım dolayısıyla bu cümleleri kuruyorum. Algımın sönmeyeceğine inanıyorum. Belki müzik yapımcısı belki okulda kalıp akademisyen olurum. Bilen kişi olarak mutlaka bir masa başına oturacağım. Kritik yapabilecek bir kişi olarak. Bu tahsilin onları bana vereceğine çok inanıyorum. Koridorlarda gezmek istiyorum. Nasıl şuanda hocalarıma gidiyorsam bende onu görmek istiyorum Allah nasip ederse.’’
‘’KIYMETİNİ BİLSİNLER’’
Gençlere mesaj veren Özdemir, ‘’İstikrarlı olsunlar, girdikleri bölümün, öğrenciliğin, eğitimin, meslek sahibi olmanın kıymetini bilsinler. Meslek sahibi olursak daha mükellef oluruz, daha rahat ederiz diye düşünsünler. Amaçların peşinden gitsinler.’’ dedi. Özdemir’in ardından konuşan Konservatuvar Bölümü Müdürü, Türk Sanat Müziği Bölüm Başkanı Doç.Dr. Çağhan Adar, Kezban Özdemir ile ilk tanışmalarından bahsederken çok azimli bir öğrenci olduğunu ekledi. Adar, ‘’Kezban Hanım ile ilk olarak 2019 yılında tanıştık. Konservatuvar sınavına girmek istiyorum. Ne yapmalıyım? Diye sordu. Bizde yönlendirdik ve sınavlara çalıştı. O sınavda başarılı olamadı. Eksiklerini söyledik ve sonraki yıl tekrar geldi. İkinci sınavda da komisyon yeterli görmedi. Sonraki gelişinde komisyon yeterli gördü ve bu yıl itibari ile eğitimine başladı.’’
‘’OKULUN ABLASI OLDU’’
Olur mu olmaz mı diye düşünürken okulun ablası haline geldiğini dile getiren Adar, ‘’İlk geldiğinde olur mu olmaz mı, öğrencilerle iletişimi ve uyumu nasıl olacak diye bir çekincemiz vardı ama okulun ablası oldu. Sadece bizim bölümle de sınırlı kalmadı. Sınıfında lokomotifi oldu. Öğrencilere yol gösteriyor. Sınıf için olumlu bir katkı oldu.’’
‘’8:25’DE HAZIR BEKLER’’
Kezban Hanım’ın çok azimli bir öğrenci olduğunu söyleyen Adar, ‘’Başarılı bir öğrenci. Çok çalışkan, çok azimli. Sabah ders 8:30’da başlıyor ise kendisi 8:25’de kapıda hazır olarak bekler. Anlayamadıklarını gelip sorar. Tüm hocalarımızla ilişkileri iyi. Benden ders alıyordur ve anlayamamıştır gidip başka hocalara sorar, başka hocalarınkini bana sorar. Araştırmacı bir öğrenci. Gelecekte de başarılı olacağını düşünüyoruz.’’
‘’BEKLENTİLERİMİZ VAR’’
Eğitiminin ardından kendisinden beklentilerinin olduğunu söyleyen Adar, ‘’Çalışma azmine devam ederse tabi ki yüksek lisans eğitimi de bekliyoruz. Gereklerini yerine getirebilirse doktora neden olmasın. Gidebildiği yere kadar gitsin. Biz Kezban Hanım’ı her zaman destekleyeceğiz.’’ dedi.
Öğr. Gör. Özkan Özkoç ise verilen ödevi anında yapıp bir sonraki derse getirdiğini dile getirirken diğer arkadaşlarını da Kezban Hanım’ı örnek aldığını söyledi. Özkoç, ‘’Kezban Hanım bizim en azimli öğrencilerimizden bir tanesi. Üçüncü kez konservatuvarı deniyor ve sonunda kazanıyor. Derslerimizi çok keyifli bir şekilde geçiyoruz. Çünkü verilen ödevi anında yapıp bir sonraki derse getiren bir öğrenci. Duyumlarımıza göre diğer arkadaşları da Kezban Hanım’ı örnek alıyor. Çok sevdiğim bir öğrencim. Hatta en azimli öğrencim diyebilirim.’’
‘’HAYALİ…’’
Kezban Özdemir’in kendi beklentilerinin olduğunu söyleyen Özkoç, ‘’Kezban Hanım’ın kendi beklentileri var. Bunun için buraya gelmiş. Tasını tarağını toplayıp Ankara’dan Afyonkarahisar’a yerleşiyor. Kezban Hanım’ın hayali akademisyen olmak. Kökeni de Türk Müziği Koroları’ndan olduğu için biraz çalarak geldi. Tekniğini daha üst düzeye taşımak için AKÜ’yü seçtiğini söyledi. Tabi ki ilerideki hedefi de akademisyenlik olduğu için bizde kendi öğrencimizi destekliyoruz.’’ dedi.