Bakan Mahinur Özdemir Göktaş, Vali Kübra Güran Yiğitbaşı ve beraberindekiler aslanlı yoldan yürüyerek Atatürk’ün mozolesine çelenk sundu. Daha sonra heyet Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkı Verilmesinin 89. Yıl Dönümü nedeniyle Türkiye Büyük Millet Meclisinde düzenlenen programa katıldı. Programda konuşma yapan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, kadınların 1930'da yerel seçimler, 1933'te muhtarlık, ihtiyarlık heyeti, 1934'te milletvekili seçme ve seçilme hakkını elde ettiklerini ifade ederek, "Kamuda görev yapan kadınların yüzde 42’sinin, üniversitelerdeki öğretim görevlilerinin yüzde 51’inin, öğretmenlerin yüzde 60’ının, partililerimizin yüzde 46’sı kadınlardan oluşmaktadır. 5 Aralık sadece bir kazanım değil, sürekli bir mücadelenin parçasıdır" şeklinde konuştu.
“KADINLAR OLARAK ÜLKEMİZİ ÇAĞDAŞ MEDENİYETLER SEVİYESİNİN ÜSTÜNE ÇIKARMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Bakan Göktaş ayrıca mozoleye çelenk bıraktıktan sonra beraberindekilerle merdivenlerde hatıra fotoğrafı çektirdi. Ardından Misak-ı Milli Kulesi'nde Anıtkabir Özel Defteri'ni imzalayan Göktaş, deftere şunları yazdı: "5 Aralık 1934 tarihinde Türk kadınının seçme ve seçilme hakkını elde edişinin bugün 89’uncu, Cumhuriyet'imizin ise 100’üncü yıl dönümünü büyük bir gururla idrak ediyoruz. Bu müstesna günde; siyasette, ekonomide, karar alma mekanizmalarında, hayatın her alanında bilgi ve tecrübesiyle eşsiz başarılara imza atan, açtığınız demokrasi yolunda gururla yürüyen kadınlar olarak manevi huzurunuzdayız. Zatıalilerinizin yüksek vizyonu, ileri görüşlülüğü sayesinde dünyadaki birçok devletten önce seçme ve seçilme hakkını elde eden Türk kadını, bugün gelişmiş, modern Türkiye’nin temellerini atarak yaşayan güçlü demokrasimizin ruhu olmuştur. Bu sayede kadınlar, toplumun tüm kesimleriyle dayanışma içerisinde, Cumhuriyet'imizin gelecek nesillere taşınmasında, kadın-erkek eşitliğinin tesis edilmesinde, demokratik yaşamın ve toplumsal adaletin güçlenmesinde öncü rol oynamıştır. Kadın görünürlüğü; sanattan spora, siyasetten karar alma mekanizmalarına kadar her alanda artarak devam etmektedir. Cumhuriyet'imizin ikinci asrında aile ve toplumun temeli kadınlar olarak ülkemizi çağdaş medeniyetler seviyesinin üstüne çıkarmaya devam edeceğiz. Kadim tarihimizden aldığımız ilham, sahip olduğumuz yüksek inanç ve değerlerimizi bilim ve teknolojinin imkanlarıyla harmanlayarak medeniyetimizi ihya ve inşa etmeyi sürdüreceğiz. ‘Güçlü kadın, güçlü Türkiye’ anlayışıyla gerçek demokrasinin ve istikrarlı kalkınmanın kadınların siyasete, karar alma mekanizmalarına daha aktif katılımıyla mümkün olacağına inanıyor ve bu inançla çalışıyoruz. Bu duygularla, manevi huzurlarınızda sizleri bir kez daha saygı ve minnetle anıyor, şahsım ve tüm kadınlarımız adına şükranlarımı sunuyorum. Ruhunuz şad olsun." >>HÜDAYİ ACAR
