Afyonkarahisar Rehberlik ve Araştırma Merkezi’nde (RAM) gerçekleştirilen programa; AKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Peker, RAM Müdürü Mutlu Yaşar Saraç, eğitimciler ile özel gereksinimli çocukların aileleri katıldı. Prof. Dr. Murat Peker’in moderatörlüğünü üstlendiği söyleşide, Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tuğçe Akyol konuşmacı olarak yer aldı.
Programın açılışında konuşan Prof. Dr. Murat Peker, Bilim İletişimi Koordinatörlüğünün amacının üniversitelerde üretilen bilginin toplumla buluşturulması olduğunu belirtti. Devletin özel gereksinimli bireylere yönelik sağladığı desteklere değinen Peker, engelli bakım aylıkları, E-KPSS ile istihdam ve kamusal alandaki pozitif ayrımcılık uygulamalarının önemine dikkat çekti. Peker, “Önemli olan özel gereksinimli bireylerimize en iyi desteği sunmak ve toplumsal farkındalığı artırmaktır” dedi.
“Katılım Bir Ödül Değil, Doğuştan Gelen Haktır”
Söyleşide sunum yapan Doç. Dr. Tuğçe Akyol, katılım hakkının çocuklara verilen bir ayrıcalık değil, doğuştan gelen temel bir hak olduğunu vurguladı. Çocuk Hakları Sözleşmesi ve ulusal mevzuattan örnekler paylaşan Akyol, çocukların karar alma süreçlerinde aktif rol almasının önemine dikkat çekti.
Akyol, aile temelli müdahale programlarının çocukların ve ailelerin görüşleri dikkate alınarak planlanmasının katılım hakkını güçlendirdiğini ifade ederek, aşırı korumacı yaklaşımların çocukların kendilerini ifade etmelerini engelleyebileceğini söyledi. “Bir çocuk konuşamıyor olabilir ancak bu, onun bir görüşü olmadığı anlamına gelmez. Jestler, mimikler, işaret dili ya da dijital araçlar da birer ifade biçimidir” diyen Akyol, fiziksel olarak bir ortamda bulunmanın her zaman gerçek katılım anlamına gelmediğini belirtti.

“Sessizlik de Katılımın Bir Parçasıdır”
Özel gereksinimli çocukların yalnızca “korunmaya muhtaç” bireyler olarak görülmemesi gerektiğini vurgulayan Akyol, sessizliğin de katılım hakkının bir parçası olduğunu ifade etti. Akyol, ailelere, okullara ve yerel yönetimlere çocukların katılımını artırmaya yönelik önerilerde bulunarak, katılım hakkının evde başladığını, okulda güçlendiğini ve toplumda görünür hale geldiğini söyledi.
Söyleşi, katılımcıların sorularının yanıtlanmasının ardından sona erdi.





