El emeğini kültürel mirasa dönüştüren usta, Halk Eğitim Merkezi’nde 2014’ten bu yana eğitim veriyor.


Afyonkarahisar’da baston yapımının yaşayan simgelerinden biri olan Tülay Alay, geleneksel el sanatlarını geleceğe taşımak için özveriyle çalışıyor. Zonguldak’ın Devrek ilçesinde doğup büyüyen Alay, bastonculuk mesleğini babasından öğrenerek küçük yaşlarda bu sanata adım attı. Babası Raşit Korum’un atölyesinde başlayan bu yolculuk, Alay’ın Türkiye’nin sayılı kadın baston ustalarından biri haline gelmesiyle devam etti. Afyonkarahisar’a yerleştikten sonra bastonculuk mesleğini burada da sürdürmeye karar veren Alay, 2014 yılından bu yana Afyonkarahisar Halk Eğitim Merkezi’nde usta öğretici olarak görev yapıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 2022 yılında “Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı” unvanına layık görülen Alay, baston yapımını hem öğretiyor hem de bu alandaki bilgi birikimini genç nesillere aktarıyor. Kursiyerler, baston yaparken hem el becerilerini geliştiriyor hem de stres atıyorlar.
Baston Ustası Tülay Alay, mesleğe girişini şöyle anlattı: "Bu mesleğe çocukluk yıllarımda, 11 yaşlarımda başladım. Babam, abim, ablam… Hep birlikte, ailece yaptığımız bir işti bastonculuk. Şimdi Afyonkarahisar’a geldim, burada da tekrar bu geleneği yaşatmaya çalışıyorum. Bastonculuk öyle çok para kazanılan bir iş değil. Ama gönül verenin işi bu. Ben gönlümü verdim bu sanata. Çok severek yapıyorum, keyif alıyorum. Özellikle de öğretme kısmını çok seviyorum. Burada emekli olmuş arkadaşlarımızın gidebileceği çok fazla yer yok. Halk eğitim kursları onlar için bulunmaz bir nimet. Ben bu kursu onlara hitaben veriyorum. Kursiyerlerimiz büyük keyif alarak geliyor. Ve bu keyif, yaptıkları bastonlara da yansıyor. O emeği, o sevgiyi işlerinde görmek mümkün."

Baston yapım sürecini anlatan Alay; "Yeteneğe de bağlı ama bir bastonu tamamlamak. 2 hafta, 3 hafta içerisinde bir bastonu tamamlayabiliyoruz. En basitten başlıyorum. Daha sonra zorlaştırarak modelleri farklı farklı şekilde anlatıp gösteriyorum. Daha sonra sedef ve tel kakma da yapıyorum. Fakat ben sedef ustası değilim. Ben bunu kendi çabalarımla öğrendim. Burada da bildiğim kadarını arkadaşlara anlatıp aktarıyorum." dedi.

Alay, baston yapımında kullandığı malzemelere Afyonkarahisar kültürünü de yansıttığını belirterek şöyle konuştu: "Afyon aslında baston kültüre çok alışık değil. Geçmişinde varmış fakat unutulmuş artık. Geçmişte baston yapılmış Afyon'da da. Gümüş telkârı işler yapılarak bastonlar yapılmış. Geçmişini öğrendim. Şimdi unutulmuş. Bastona burada daha fazla değnek diyorlar. Çok anlamıyorlar ama yaptığım bastonlara da hayranlıkla bakıyorlar. Ve insanların hoşuna gidiyor bu tarz renkli bastonlar. Ben daha çok tasarım işi yapıyorum. Ben bu işin çocuklukta çok eziyetini çektim. Çok küçük yaşlarda öğrendim. Şu an keyfini sürerek hem tasarım işler yapıp... .hem de insanlara öğretirken keyif alıyorum bu işi yapmaktan. Kızılcık ağacı, gürgen ağacı, ceviz ağacı... ...Yöreye ait sağlam bastona uygun olabilecek ağaçlar kullanıyoruz. Yoz, vişne deniliyor. Acı elma bunlar da kullanılabilir. Afyon'a ait de böyle ağaçları da kullandığımız oluyor."