Türkiye’nin dört bir yanından gelen heykeltıraşlar, yaklaşık bir ay boyunca Afyon’da kalarak mermeri sanatla buluşturdu. Bu süreçte blok mermerleri işleyerek birbirinden özgün eserler ortaya koyan sanatçılar, zanaatlarını ve Afyon mermerinin estetik gücünü tüm dünyaya sergileme fırsatı buldu.
TARİHE ORTAK OLMAK GİBİ BİR ŞEY
Heykeltıraş Eyüp Öz, fuara dair düşüncelerini ve işin zorluklarını, “Mimar Sinan Üniversitesi mezunuyum, Ayvalık’ta yaşıyorum. 1 ay önce buraya geldik, 6 heykeltıraş olarak her birimiz birer heykel yapıp sergiledik. Kaba blok mermeri tasarıma uygun kesip yavaş yavaş kompozisyonu uyguladık. Mermer tozu ve hataya yer olmaması işi zorlaştırıyor. Ama atmosfer çok güzel, Afyonkarahisar gerçekten taşın, mermerin tam merkezi. Mermer ocaklarını gezdim, çok etkilendim. Çok eski antik ocaklar var. Bu mermerler Roma’ya, Avrupa’ya gitmiş. Burada olmak tarihe ortak olmak gibi bir şey” sözleriyle ifade etti.
TEPE GÖZ’E MERMERLE HAYAT VERDİ
Heykeltıraş Adnan Baysan ise yaklaşık 15 yıldır mermerle çalıştığını belirterek, “Mühendislik eğitimi aldım ama sonrasında heykele yöneldim. Fuarda sergilediğim heykel 20 tonluk beyaz Afyon mermeri üzerinde yapıldı. Tepegöz’ün mağarada Basat’ı aradığı anı canlandırdım. Anadolu kültüründe önemli bir yeri olan bu hikayeyi mermere işledim. Mermerde çalışırken hata şansı yok. Kil heykelden farklı olarak merkezden dışa doğru çalışıyoruz. Ne yapacağınızı baştan çok iyi bilmeniz gerek. Mermer sizi yönlendirir. Siz onu şekillendirirken o da sizi şekillendirir. Afyonkarahisar mermerin başkenti. 70’lerde 80’lerde canlanmış olsa da aslında Roma döneminden bu yana hep üretim merkezi olmuş. Bu fuar çok geç kalınmış ama çok iyi bir başlangıç. Ticaretin olduğu yerde sanat da olmalı. Bu fuarın her yıl daha da büyüyerek gelişeceğine inanıyorum” şeklinde konuştu.
MERMERİ SEVGİYLE İŞLİYORUZ
37 yıldır bu alanda çalışan usta heykeltıraş Osman Onuktav da fuara katılan sanatçılardan biri. Hem Türkiye’de hem yurt dışında birçok esere imza atan Onuktav, “Bu haftayı Afyon’da geçirdik, bloklardan renkli taşlar alıp eserler yaptık. Mermer işlemek zordur, özellikle çıkan toz mesleğin en büyük zorluğu. Piyasa sıkıntımız yok, genellikle yurt dışına çalışıyoruz. Afyon’da fuarın ilk kez yapılması çok değerli. Eksikler zamanla tamamlanır. Dünya’da İtalya’dan sonra en iyi mermer ocakları Afyon’da. Fakat Afyon denilince akla önce sucuk ve lokum geliyor. Aslında Afyon’un dünya çapında mermeri var. İscehisar, mermeriyle dünyaya adını duyurmuş bir ilçedir. Biz inceliklerine göre haftalarca, bazen aylarca çalışıyoruz. Mermeri adeta iğneyle işler gibi işliyoruz. Bazen taş bize küser, bu yüzden sevgiyle işlemek gerekir” ifadelerini kullandı.
AFYON MERMERİ DÜNYADA MARKA
Tamamen el işçiliğiyle ev içi mermer ürünleri üreten İscehisar doğumlu Yahya Osman Çetinel, “12 yıldır bu işin içindeyim. CNC ya da makine kullanmıyoruz. Hızlı üretim değil, sabırla mermeri işliyoruz. En büyük zorluk zaman ve mermer tozu. Bu iş erken yaşlandırır, bu da olumsuz tarafıdır” şeklinde konuşarak mermer işçiliğinin zorluklarından söz etti.
BEYAZ SARAY’DA AFYON MERMERİ KULLANILDI
Afyon mermerini diğer mermerlerden ayıran en büyük özelliğe değinerek fuarla ilgili düşüncelerini dile getiren Çetinel, “Bu fuarın Afyon’da olması bizleri çok mutlu etti. İzmir fuarına taşınmak hep zordu. Artık kendi şehrimizde böyle bir organizasyon olması çok önemli. Gelecek yıllarda daha da büyüyeceğine inanıyorum. Kapalı alanlar da kurulur umarım. Afyon mermeri kristali az, suyu az emen, içeceği bile emmeyen doğal ve homojen bir taştır. Beyaz Saray’da bile Afyon mermeri kullanılmıştır. Şuhut ve Emirdağ’da da renkli taşlar var. Afyonkarahisar mermerde dünyanın zirvesinde. 2-3 bin üretici firma var. Bu nedenle Afyonkarahisar, mermer denildiğinde ilk akla gelen yer olmalı” dedi.
MERMERİN SANATLA BULUŞTUĞU FUAR
Blok Mermer Fuarı, yalnızca ticari bir organizasyon olmanın ötesine geçerek sanatla iç içe bir platform sundu. Sanat Sokağı’nda sergilenen heykeller, ziyaretçilere estetik ve tarihsel bir deneyim yaşattı. Roma döneminden bu yana mermer üretiminin merkezi olan Afyonkarahisar, bu fuarla birlikte yalnızca üretim değil, aynı zamanda sanatsal üretim anlamında da dikkat çekti. Sanatçılar, doğayla, tarihle ve taşla kurdukları ilişkiyi eserlerine yansıttı.
İlk kez düzenlenmesine rağmen büyük ilgi gören fuar, gelecek yıllar için umut vadeden bir başlangıç olarak değerlendirildi. Katılımcılar, bu organizasyonun geleneksel hale gelmesiyle Afyonkarahisar’ın sadece Türkiye’de değil, dünyada da mermer ve sanatın başkenti haline gelebileceğini belirtiyor.