Mutluluk duymaz, uyku düzensizliği, cinsel isteksizlik, halsizlik gibi şikayetleri olan ve 2 hafta boyunca bu şikayetleri süren kişilerin depresyon rahatsızlığıyla karşı karşıya olduğunu söyledi.

Depresyon rahatsızlığının hormon bozuklukları ve beyin bölgeleri arasındaki koordinasyon problemleri nedeniyle oluştuğuna dikkat çeken Özel Fuar Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Uzman Dr. Ekrem Hasbek, depresyon hakkında bilgiler verdi. 

“DEPRESYON BELİRTİLERİ EN AZ 2 HAFTA SÜRÜYOR”

Özel Fuar Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Uzman Dr. Ekrem Hasbek; “Depresyon kişinin en az 2 hafta boyunca kendisini üzgün, mutsuz hissetmesiyle beraber daha önce severek, isteyerek yapmış olduğu faaliyetlerden zevk alamaz duruma gelmesidir. Bu iki belirtiden bir tanesinin mutlaka olması ve beraberinde uyku bozukluğu, uykuya dalmada sorun yaşanması, uykuyu sürdürmekte sorun yaşanması, daha erken saatlerde uyuyup tekrar uyumama gibi şikayetlerin olması, gün içerisinde kendisini yorgun ve halsiz hissetmesi, iştahında değişiklik olması, unutkanlık, kendisini değersizmiş gibi hissetmek, kendisine zarar verme düşüncesi, cinsel isteksizlik, dikkatsizlik ve konsantrasyon eksiklikleri gibi şikayetler depresyon belirtileridir” dedi. 

“DEPRESYON TEDAVİSİ KENDİ KENDİNE UYGULANABİLECEK BİR YÖNTEM DEĞİLDİR”

“Depresyon ile moral bozukluğu ve kederi ayırmak lazım çünkü birbirinden farklı konulardır” diyerek sözlerini sürdüren Hasbek; “Depresyon 2 hafta boyunca hemen hemen her gün bahsettiğimiz şikayetlerin görülmesiyle oluşan bir tablodur. Halk arasında kişinin kendi kendine yaptığı ve kendi kendine düzeltebileceği bir problem olduğu kanısı oluşabiliyor. Depresyon asla kendi kendinize çözebileceğiniz bir problem değildir. Bu problemin biyolojik bir kökeni vardır. Beynimizde bazı hormonlar ve bazı beyin bölgeleri var. Bu hormonların belirli düzeyde olması, beyin bölgelerinin birbiri arasında koordineli çalışmasına bağlı olarak biz kendimizi mutlu hissediyoruz, hayattan tat alan bir kişi olarak hissediyoruz. Uykumuz düzenli oluyor, strese karşı daha dayanıklı oluyoruz. Hormonlarda bir azalma meydana gelirse, beyin bölgelerinde koordinasyon bozukluğu meydana gelirse buna bağlı olarak da psikiyatrik rahatsızlık olarak depresyonu yaşayabiliyoruz. Kendin düzeltebilirsin düşüncesi hafif depresyonlarda belki bir noktaya kadar mümkün olabilir ancak psikotik depresyon dediğimiz hezeyanların da eklendiği ağır depresyonlarda  bipolar bozukluğa bağlı depresyonlarda mutlaka ilaç tedavisi uygulanarak kişinin kontrol altında tutulması gerekir” ifadelerini kullandı.

“DEPRESYONDAYSANIZ YANLIŞ ALGILAMA VE YORUMLAMA OLASILIĞINIZ ÇOK YÜKSEK”

Depresyon rahatsızlığının kişi üzerinde beden ve duygu düşüncelerinde değişikliğin yaşanmasına neden olduğunu dile egtiren Özel Fuar Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Uzman Dr. Ekrem Hasbek; “Depresyon hem bedende hem de duygu dünyasında düşüncelerde değişiklikler meydana getiren bir rahatsızlıktır. Bahsettiğimiz gibi hormonların öncelikle eski seviyesine çekilmesi gerekiyor onun için de biyolojik tedavi şart. Böyle olmadığı zaman alternatif düşünce üretmesinde problem olabiliyor hastalarımızın ve alternatif bakış açılarını yakalayamıyorlar. Bazı olayları yanlış algılayıp, yanlış yorumlayabiliyorlar. Buna bağlı olarak da kililer arası ilişkileri bozulabiliyor. Bu nedenle mutlaka ilaç tedavisiyle hormonların seviyesi yükseltilerek alternatif düşünceleri oluşturabilen, hayata değişik şekilde bakabilmesini öğretmemiz gerekiyor” diye konuştu. 

“ANTİDEPRESAN İLAÇLAR BAĞIMLILIK YAPMAZ”

“Depresyon tedavisinde öncelikli uygulanan metot biyolojik tedavi yöntemidir ama halk arasında yanlış bilinen bir konu olan antidepresan ilaç kullanımının bağımlılık yarattığı yönündeki bilgi yanlıştır” diyen Hasbek; “Antidepresan ilaçların bağımlılık yapma özelliği yoktur. Belli bir süre kullandıktan sonra belli bir düzen içerisinde tekrar bırakma yoluna gidiliyor. Antidepresan tedavisine başlanırken düşük dozlarda başlanır ve bir periyot dahilinde ideal doza çıkılır ve uygun süre kullanımının ardından hastanın şikayetlerinin azalmasına bağlı olarak tedavi sonlandırılır. Son yıllarda depresyon tedavilerinde alternatif yöntemler elbette var. Bunlara verilecek örnekler arasında terapi yöntemleri depresyon tedavisinde kullanılan bir yöntemdir. Yine bitkisel ürünlerle tedavi edilmeye çalışılan yöntemler var ancak bunlar bilimsel sağlık kitaplarımıza girmiş kabul görmüş çalışmalar değil. Yine hipno terapi gibi yöntemlerle de tedavi yöntemleri kullanılıyor” dedi. 

“PSİKİYATRİK HASTALIKLAR İLE DİĞER HASTALIKLARIN TEMELİ BİYOLOJİK KÖKENLİDİR” 

Kişilerin psikiyatrik tedavilere bakış açılarındaki olumsuz düşüncenin de kırılması gerektiğine değinen Özel Fuar Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Uzman Dr. Ekrem Hasbek; “Psikiyatri poliklinikleri ile kardiyoloji, nöroloji, ortopedi gibi poliklinikler ve hastalıkları ile farklı bir poliklinik değil. Kardiyolojik hastalıklar, endokrin hastalıklar, romatizmal hastalıklar ve bir çok hastalıklarda nasıl biyolojik bir köken varsa psikiyatrik hastalıklarda da biyolojik köken olduğunu aklımızdan çıkarmamalıyız. Kişi nasıl kendisi kalbine laf anlatamıyorsa ‘düzgün çalış da ben kalp hastası olmayayım’ diyemiyorsa veya eklemlerine ‘düzgün çalışın da eklem hastası olmayayım’ diyemiyorsa böyle bir olanak yoksa psikiyatrik hastalıklarda da durum aynıdır. Kişinin beynindeki serotonin hormonu, noradronolin hormonu, dopamin hormonu, melatonin hormonuna yükselmesini söylemesi mümkün değil. Öncelikle bunun biyolojik bir rahatsızlık olduğunu, beyindeki hormonlara bağlı olduğunu kabullenmek ve benimsemek tedaviye olumlu katkı sağlayacaktır. Maalesef toplumda psikiyatriye akıl hastalığı gibi yaklaşılması, kişilerin etiketlenmesi gibi durumlar söz konusu olmakta, toplumda psikiyatri tedavisi gören kişilere yaklaşımlar nedeniyle kişiler üzerinde olumsuz etkiler oluşmakta. Ben çocuklar ve halkımıza verilecek olan eğitimlerle bu zorluğun aşılacağına inanıyorum” ifadelerini kullandı.