Afyonkarahisar’da düzenlenen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 2017 Yılı Değerlendirme Toplantısı’nda konuşan Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, yargı camiası olarak 15 Temmuz Darbe Girişimi’nde tarihe tanıklık etmediklerini, ilk saatlerde verdikleri karar ve gösterdiklerini dirençle tarih yazdıklarını söyledi.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 2017 Yılı Değerlendirme Toplantısı ve Meslek İçi Eğitim Semineri, Afyonkarahisar’da başladı. Termal bir otelde yapılan toplantının açılış programına, Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Akarca, Türkiye Adalet Akademisi Yılmaz Akçil, Afyonkarahisar Valisi Mustafa Tutulmaz, Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Özel, Afyonkarahisar Emniyet Müdürü Fahrettin Şen, Jandarma Alay Komutanı Albay Orhan Sırma ve Yargıtay Daire Başkanları ile Cumhuriyet Başsavcıları katıldı. Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, yaptığı açılış konuşmasında “FETÖ 2010 yılından sonra yargıya ve tüm kurumların kılcallarına giren bir yapı, önce emniyette güçlendi. Ardından ise 12 Eylül Referandumundan sonra HSYK’da elde ettikleri üstünlükle yargıda odaklanan, böylelikle devletin diğer organlarına operasyonel hale gelen bir yargı, kamuoyunda halk nezdindeki itibarımızı, yargıya olan güven endeksini aşağılara doğru çekti. Ama biz çok fazla çalışarak, özveri göstererek bunun üstesinden geleceğiz. Hukuk bir silah gibi kullanıldı. Birçok el koyma, arama ve dinleme ile birçok insan dinlendi bu ülkede. Önemli davalar, belirli yerler önce karar altına alındı. Daha sonra yargı sürecine geçmek suretiyle karar haline getirildi” diye konuştu.

“Yargının eksikleri ve sıkıntıları var”

Türk yargısının en büyük problemlerinden birinin ağır iş yükü olduğunu belirten Cirit, şunları kaydetti: “15 Temmuz 2016 tarihinde devleti işgal ve bölme hareketine tüm millet birleşerek direndiği gibi, bu konuda yargı da tarihe tanıklık etmedi. Tarih yazarak direncini ilk saatlerde gösterdi. Bu mücadele hale daha yürütülmektedir. Ancak yargımızın bugün Türk yargısının ideal bir yargıya göre, kısmi, yapısal bazı sorunları da bulunmaktadır. İyi bir hukuk eğitimi konusunda sıkıntılarımız var. Biz mezun olduğumuzda iki tane hukuk fakültesi vardı. Şimdi 85 tane hukuk fakültesi var ama 85 tane hukuk hocası yok, hukuk ceza profesörü yok. Ceza öğretim görevlisi yok. Yani temel eğitimde bazı sıkıntılarımız var. Ezbere dayanan sorgulamayan, muhakeme gücünü geliştirmeyen, analitik düşünmeyen bir temel eğitim sistemi üzerine iyi bir hukuk eğitimi inşa etmemiz oldukça zordur. Bu gün yargının en büyük problemlerinden bir tanesi Türk yargısının ağır işi yükü gelmektedir. Çünkü tüm itilaflar yargı içinde çözülmektedir”

“Devletimiz bir var olma mücadelesi vermektedir “

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı Mehmet Akarca da bayrağımız için, hukuk ve adalet için, insanlık için, huzurunuz için fedakârca görev yapan Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) mensuplarına, güvenlik güçlerine minnet duygularını belirterek başladı. “Devletimiz bir var olma mücadelesi vermektedir. İçerde ve dışarıda ki bütün terör örgütlerine yönelik olarak özellikle PKK/PYD/YPG ve DEAŞ ve içeride FETÖ olarak adlandırılan terör örgütüne karşı tam anlamıyla, hukuk içerisinde mücadele verilmektedir” diyen Akarca, “Bu mücadelenin sonuna kadar verilmesi kuşkusuz açıktır. Hukuk içerisinde,  evrensel hukuk ilkeleri gözetilerek, hukukun üstünlüğüne dikkat edilerek, Adalet duygusuyla soruşturmalarla yargılamalar Fethullahçı Terör Örgütü ve diğer terör örgütleri hakkında da ülkemizde tüm hızıyla sürdürmektedir. Bunların büyük bir kısmı da sizler zaten üstlenmiş durumdasınız. Şeref, haysiyet, vicdan, merhamet, adalet duygusu ancak vicdanı hür fikri hür düşüncesi hür olan insanlar da mevcut olan özelliklerdir. Düşüncesi vicdanı hür olmayan, mehdi zannettikleri bir şarlatana bağlı iradesini, aklını oraya ipotek getirmiş olan insanlardan merhamet ve adalet beklemek mümkün mü? 15 Temmuz'da sonuçlarını gördük 250 şehidimiz 2193 de gazimiz oldu. Hala yurtiçinde ve yurtdışında bu faaliyetlerini sürdürmek üzere vatanımızı, devletimizi ve adalet camiamıza hedef alan çalışmalar içerisinde bulundukları görmekteyiz. Elbette bizim de bunlarla millet olarak devlet olarak mücadelemiz sürdürecektir Fethullah terör örgütünün en büyük zarar verdiği kurumların başında yargı teşkilatı gelmektedir. Diğer kurumlarımızda da olan yapılaşma büyük bir oranda temizlenmiştir.”

“İstinaf Mahkemeleri Yargıtay’a gelen dosya sayısını düşürdü”

2016 ve 2017 yıllarında İstinaf ve ilk derece mahkemeleri ne yapılan atamalar nedeniyle Savcı sayımızın bir hayli azaldığını dile getiren Akarca, “Bu sayı 122’ye kadar düştüğünü hepiniz bilmektesiniz. Daha sonra 2017 yılında Hakimler ve Savcılar Kurulu tarafından yapılan atamalarla Yargıtay Cumhuriyet savcısı sayısı şu anda 154 ulaşmış bulunmaktadır. 2015 yılında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığımıza temyiz incelemesi için gelen dosya sayısı 258 bin 678 iken, karara bağlanan dosya sayısı 170 bun 839 olmuş ve 480 bun 989 dosya 2016 yılında devredilmiştir. 2016 yılında gelen dosya sayısı 381 bin 228, karar çıkardığımız dosya sayısı 2016 yılında 232 bin 600 olmuştur. 2017 yılına devreden dosya sayımız 629 bun 607 olmuştur. 2017 yılında ise artık istinaf mahkemelerinin faaliyete geçmiş olması nedeniyle gelen dosya sayısı çok büyük bir oranında düşüş oldu. 60 bin 929 ilk derece mahkemelerinden gelen dosya ve istinaf mahkemelerinden gelen dosya sayısı da 104 bin 377 olmuştur ve 2017 yılı içerisinde çıkardığımız dosya sayısı ise 178bin 766 sayısına ulaşmıştır. Bugün itibarıyla elimizde olan dosya sayımız 494 bin civarındadır. Bu da gösteriyor ki bizleri çok yoğun bir çalışma temposu bir beklemektedir. Sizlerin özverili ve ayrıntılı çalışmalarını yakından biliyorum. Bundan sonra da yine aynı gayreti aynı fedakarlığı gösterileceğinize olan inancım tamdır” şeklinde konuştu.

“Bugün seçim olsa 9 siyasi parti seçime girebilir”

Bazı partilerin teşkilatları var olmadığı halde seçmen iradesini etkileyecek şekilde seçime katıldıklarını tespit ettiklerini söyleyen Akarca, “Bu konuda yapılan çalışmalar sonucunda aktif olarak faaliyet göstermeyen siyasi parti teşkilatları belirlenmiş, Başsavcılığımız da gerekli bilgi ve belgeleri vermeyen ve gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu tespit edilen siyasi partiler hakkında suç duyurusunda bulunulmuştur. Bu kapsamda 1 Kasım 2015 tarihli Milletvekili Genel Seçimlerine girme yeterliliğine sahip 29 siyasi parti bulunmasına karşın yapılan denetim sonucu, 2018 tarihi itibariyle esas alındığında görüldüğü üzere önce 10 siyasi partilerin seçime girebilecek anlaşılmıştır. Fakat Yüksek Seçim Kurulu tarafından yapılan yeni bir değerlendirmeyle de bu sene yapılan ilanda 9 siyasi partinin bugün itibariyle bir seçim olsa siyasi parti olarak seçime girebilecek özelliğe sahip oldukları anlaşılmaktadır” dedi.

“Genç meslektaşlarımıza destek olmalıyız”

Türkiye Adalet Akademisi Başkanı Yılmaz Akçil, ise yaptığı konuşmada akademi olarak hakim ve savcıların eğitim ve tecrübe açıklarının kapatılmaya çalışıldığını belirtti. Meslek öncesi staj eğitimi ve meslek içi eğitim adı altında iki başlık altında eğitimlere devam ettiklerini ifade eden Akçil, “Şuanda eğitim verdiğimiz hakim ve savcı 5 bini geçti.  15 Temmuz Darbe girişiminden sonra görevden alınan veya meslekten ihraç edilen hakim ve savcıların yerine Adalet Bakanımızın direktifleri doğrultusunda henüz adaylık süreci devam eden hakim ve savcılarımızı atayarak kürsüye başlamalarını sağladık. Bazen duyuyoruz, hatalar yapılıyor, yapılmıyor değil. Biz de insanız ve gençlerimiz daha yaşları çok küçük 21-22 yaşında,23 yaşında olan adaylarımızı kürsüye oturarak, çok güçlü yetkilerle yargılama faaliyeti yapmaktalar.  Şimdi bu hatalar konuşuluyor ve sanki tamamı hata yapıyormuş gibi bir algı oluşturuluyor. Ben buna çok üzülüyorum. Onlar bizim evlatlarımız gençlerimiz onları yetiştirmek bizim görevimiz olacaktır. Hataları hukuk üzerinde düzeltme şansları da var. Üst mercileri olan İstinaf ve Yargıtay var. Ancak bu hatalar, basına yansıtıldığında yargıya olan güveni azaltıyor. Bu genç arkadaşlarımıza destek olacağız” diye konuştu.

“2018 eğitim yılımız olacak”

Staj ve eğitimlerin devam ettiğini, yargıda yaşanan açığı bu staj ve eğitimlerin tamamlanmasıyla yapacakları atamalarla kapatacaklarını belirten Akçil, sözlerini öyle bitirdi: “Şuanda stajı devam eden aday sayımız 5 bin 300. Bin 300 tanesinin aday işlemi bitti ve kura çekimi için bekliyorlar. 390 kişi Cumhuriyet Savcısı, diğer kalanlar ise Hakim. Yargımızın ihtiyacı olan bir kısım hakim ve savcımız bu şekilde tamamlanacak.  Bunun yanında akademide ve Yargıtay’da stajı devam eden 2 bin dolayına hakim ve savcı var. Bunların da Ağustos ayında stajı tamamlanacak. Yapılacak olan eğitimler ve atamaların ardından ihtiyacımız olan hakim ve savcı, sayısal olarak karşılanacak. Ama bizim aradığımız kalite. Bunu da meslek içi eğitimlerle tamamlayacağız. Stajı ve eğitimi eksik kalan meslektaşlarımız için yoğun bir meslek içi eğitim programı planladık. Bakanımız da bu yılı eğitim yılı olarak ilan etti.”

Konuşmaların ardından büyük aile fotoğrafı çektirildi. 2017 değerlendirme ve meslek içi eğitim semineri 25 Şubat’a kadar sürecek.