Uzmanlar, grip aşısının hem anne hem bebek için hayati önem taşıdığını vurguluyor.
Prof. Dr. Buyru, yaptığı açıklamada yüksek ateş, halsizlik, kırgınlık, kas ve baş ağrısı ile seyreden gribin özellikle risk grubundaki kişilerde ölümcül olabileceğini belirtti. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre her yıl 290 bin ila 650 bin kişi solunum yolu enfeksiyonlarına bağlı nedenlerle hayatını kaybediyor.
“Hamilelerde grip daha ağır seyrediyor”
Gribin hamilelerde çok daha ağır seyrettiğini ifade eden Prof. Dr. Buyru, gebelik döneminde bağışıklık sisteminin baskılandığını, kan değerlerinde değişiklikler yaşandığını ve bu durumun solunum yolu enfeksiyonlarının etkisini artırdığını söyledi.
Buyru, “Gebelikte akciğer kapasitesi azalır, diyafram yukarı çıkar. Bu nedenle enfeksiyonlar akciğerlere ilerleme eğilimindedir. Grip gebelerde zatürreye yol açabilir.” dedi.
Yüksek ateş, nefes darlığı, hızlı solunum ve aşırı halsizlik belirtilerine dikkat çeken uzman, “Semptomlar 48 saat içinde geçmiyorsa antiviral tedaviye başlanmalı. Anne ve bebeğin etkilenmemesi için doktor kontrolünde tedavi uygulanmalıdır.” uyarısında bulundu.
“Grip aşısı hem anne hem bebeği korur”
Ağır seyreden gribal enfeksiyonların bebekte gelişme geriliği ve erken doğuma neden olabileceğini belirten Prof. Dr. Buyru, grip aşısının bu riskleri önemli ölçüde azalttığını söyledi.
Buyru, “Annenin ürettiği antikorlar plasenta yoluyla bebeğe geçer. Böylece bebek doğduktan sonra ilk 6 ay boyunca bu antikorlarla korunur. Grip aşısı, hem anne hem bebek için güvenli ve hayati öneme sahip bir koruma sağlar.” ifadelerini kullandı.
Dünya Sağlık Örgütü ve tüm sağlık otoritelerinin grip aşısının gebeliğin her döneminde güvenle yapılabileceğini açıkladığını da hatırlatan Prof. Dr. Buyru, anne adaylarını aşı konusunda bilinçli davranmaya çağırdı.