Keçepazarı Camii karşısındaki dükkanında yıllardır esnaflık yapan 70 yaşında ki Bekir Tunçok, sobacılığın yerini doğalgaz ve kalorifer sistemlerine bırakmasıyla birlikte, soba yapımını büyük ölçüde bırakmış. Ancak elinde kalan galvaniz saç parçalarını değerlendirmekten vazgeçmemiş. Tunçok, “Yaşım 70, meslek olarak sobacılık ve demircilik mesleğine başlamamın üstünden 56 yıl geçti. Şu anda soba yapımına devam etmiyorum çünkü yerini artık kaloriferler ve doğalgazlar aldı. Bazı köylerimizde soba kullanılıyor. Bizde onların tedariğini yapıyoruz” dedi.

45 YILDIR YAPTIĞIM DÜDÜKLERİ ÇOCUKLARA ÜCRETSİZ VERİYORUM

Düdüklerin galveniz saç’tan yaptığını ve 45 yıldır çocuklara ücretsiz verdiğini söyleyen Tunçok, sözlerine şöyle devam etti; “Burada esnaf olduğumuz için müşteri beklerken galveniz saç dediğimiz malzemeden düdük yapıyorum. Galveniz saç mikrop veya kir barındırmaz. Yoldan geçen ve dükkanıma gelen çocuklara 45 yıldır ücretsiz olarak düdükleri veriyorum. Düdükleri görenler tenekeden ses mi çıkar diyorlar? Ama çıktığını görenler çok şaşırıyor. Çocuklar ise çok mutlu oluyorlar. Çocuklarımıza verdiğimiz düdükler birer hatıra bizleri ilerleyen zamanlarda hatırlarlarsa çok mutlu oluruz. Bizler artık maddi olarak bir beklentide değiliz, manevi olarak beklentideyiz” dedi.

BİR DÜDÜK, 25 YILLIK ANI

Tunçok, 25 yıl önce düdük verdiği küçük kız çocuğunun bir anne olarak yeniden geldiğini söyledi. Tunçok, “Hiç unutmam 25 yıl önce İstanbul’dan bir aile geldi. Keçeciler camiyi ziyarete ve yanlarında kız çocukları vardı. Aşırı yaramazlık yapıyordu. O zaman bir tane düdük verdim ben. Aradan 25 yıl geçti. Bir kadın çıkageldi. Amca beni tanıdın mı? dedi. Bende tanıyamadığımı söyleyince çantasından düdüğünü çıkardı. O zaman anladım benle bağlantısı olduğunu. Daha sonra anlattı 25 yıl önce sen bana bu düdüğü vermiştin halen saklıyorum ve şimdi iki çocuğum oldu. Onlara da düdük verebilir misin? dedi. Ben çok mutlu oldum ve dedim ki insanlarda hoş bir anı bırakabiliyorum dedim”.

ÇOCUKLARIMIZA GELENEKSEL OYUNLARIMIZI GÖSTERMELİYİZ

Tunçok sözlerinin sonunda; “Şimdiki çocuklar teknoloji ile vakit geçiriyor. Bizim günümüzde sokak oyunları vardı. Şimdi bakıyorum çocukların elinde telefon ve tablet. İlerde birde bakmışız ki çocukların gözleri bozulmuş. Halbuki çocuklarımıza bizler örnek olmalıyız. Benim torunlarım var bize misafirliğe gelince çıkmak istemiyorlar. Çünkü ben torunlarıma mendilden fare, düdük ve eski tip oyunları gösteriyorum. Çocuklar bu oyunları görünce merak ediyor ve mutlu oluyorlar. Çocukların mutluluğunu görünce bende çok mutlu oluyorum” diyerek sözlerine son verdi.

Muhabir: İbrahim Artıç