Referandumda oy kullanmaya giden tüm vatandaşlarıma teşekkür eden Başkan Çoker: “Referandumda oy kullanan tüm vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum. En azından bireysel haklarını kullanmış oldular. Evet ya da hayır tercihi en doğal haklarıydı. Çıkan sonuç resmi olmayan YSK başkanın açıklamalarına göre, ortalaması yüzde 51.5 gibi oran çıktı. Biz evet çıkmasından memnunuz. İnşallah milletimiz için memleketimiz için vatanımız için hayırlı olur. Bu teklifin sahiplerinin söylediği gibi doğru yönde kullanılır ve ülke ve milletimiz daha refah ve huzurlu bir geleceğe doğru gider” diye konuştu.

“Çıkan sonuçtan kaygımız yok”

Çıkan ‘Evet’ sonucundan kendilerini kaygısının olmadığını ifade eden Çoker: “Bizim çok kaygımız yok. İnşallah da öyle olur. Ancak burada ders alınması gereken bir noktada var. Alınan oy sonuçlarına baktığımız zaman Milletimiz ‘evet’ biz sizin önümüze getirmiş olduğunuz 18 maddelik sistem değişikliği paketine onay veriyoruz. Ama gözümüz üstünüzde doğru yaparsanız yine destek veririz. Doğru yapmazsanız da bir sonraki seçimde bunun hesabını yine sandıkta sorarız mahallinde bir sonuç çıktı diye değerlendirebilirim” şeklinde konuştu. 

“Kimsenin gönül incitmeye hakkı yok”

Büyük Birlik Partisi’nin seçimlerde diğer partilerle eşit şartlarda çalışmadığını dile getiren Çoker: “Bu seçimde de elimizden geleni yaptık. Elimizden gelebildiği kadar mücadele ettik. İnşallah çıkan sonucun memleketimize milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Sürecin başından itibaren çok fazla gerginlik oldu. Biz her seçim öncesi alperenler olarak söylemsizdir. Bu seçimler geçici. Nihayetinde bir hizmet yarışı. Dolayısıyla o kadar kavga ve gürültüye bu kadar gönül incitmeye hiç kimsenin hakkı yok. Dolayısıyla daha mülayim geçebilirdi. Bu söylemler biraz daha sert olmasaydı. Bu söylemeler olmasaydı ‘evet’ daha çok çıkabilirdi” ifadelerini kullandı. 

“Kırılan gönülleri tamir etmemiz lazım”

‘Çıkan sonucu herkesin kabullenmesi gerekiyor’ diyen Çoker şöyle konuştu: “Vatandaşın tercihine saygı duyulması gerekiyor. Hükümetin ve devletin vatandaşa verdiği sözün de arkasında durması gereklidir. Seçim döneminde kırılan gönülleri birlik ve beraberlik içerisinde tamir etmemiz gerekiyor. Birlik ve beraberlik içerisinde bu millete ait bir gerçek anayasa yapmamız lazım. 35 yıl geçmiş ancak şimdi ancak bir sistem değişikliği adı altında 18 madde değiştirdik ama 1982’den sonra bugüne kadar gelmiş bütün iktidarlar hep kendi işlerinden geldiği kısımlarını lokal anestezi yaparak farklı farklı maddeleri değiştirdiler. Biz artık yamalı bohça gibi bir hal almış anayasadan biran önce kurtulmamız lazım. Bu milletin örfüne adetine geleneğine göreneğine ve inancına göre bir anayasa yapmamız lazım. Gerçek bir anayasa yaparsak belki 100 sene 150 sene anayasa gibi bir derdimiz olmaz. Her gelen iktidarda hem bu milletin hem de devletin bekası için doğru işler yapar. Bizde ona katkı sunmaya çalışırız.” 

“Her zaman yapıcı muhalefet olduk”

Yeni Türkiye söylemlerinin kulağa çok hoş geldiğini fakat bu yeni Türkiye’nin söyleminin içinin doldurulması gerektiğini ifade eden Çoker sözlerini şöyle sürdürdü: “Yeni Türkiye söyleminin içini doldurmak lazım. Şimdi bizim yeteri kadar düşmanımız var. Hem dışarıda hem içeride dolayısıyla biz önce içeride birliği sağlamadan hiçbir şey yapamayız. Bizim ekonomik, terör, milli eğitim ve sağlık gibi konularda sıkıntılarımız var. Yani hiçbir şeyimiz dört dörtlük değil. Bunu kabul etmek lazım. İyileştirmeler var mı? Var. Doğru yapılan her işi hangi iktidar yaptıysa biz teşekkür edip Allah razı olsun demişizdir. Yanlış yapılanları da hep eleştirmişizdir. Ama bizim eleştirimiz mevcut sistemin içerisinde seçim dönemlerinde ya da seçim dönemlerinin dışında normal mecliste temsil edilen siyasi partilerin birbirlerine yaptıkları eleştirilerin hep dışında ve farklı olmuştur. Olumlu, ılımlı ve yol gösterici olmuştur. Yapıcı bir muhalefet anlayışımız olmuştur. Biz yine aynı olmaya devam edeceğiz. Meclisteki siyasi partilerinde bu milletin lehine olan her noktada bir araya gelmelerini arzu ediyorum.”