Türkiye’deki futbol yöneticilerine dair değerlendirmelerde bulunan spor otoriteleri, futbol kulüplerinin yönetim anlamında bir kaos ortamında bulunduğunu belirtti. Otoriteler, futbolun içerisinde yer alan tüm etkenlerin belirli bir eğitim ve gelişim sürecinden geçtiğini fakat yöneticilerin böyle bir sürece gerek duymadan yönetici olabildiğini ifada etti.  Otoriteler değerlendirmesinde şu ifadelere yer verdi: “Türkiye’de futbolun yönetimine bakıldığı zaman çok büyük bir kaos ortamı bulunuyor. Burada antrenörler TFF C’ den başlamak üzere UEFA A, UEFA B ve Pro-Lisansa kadar geçen süreçte sürekli kurs ve seminerlerle gelişimlerini tamamlarlar. Hakemler açısından bakıldığında il hakemi, bölgesel hakem, klasman hakemi ve süper lig hakemleri, koşular ve teorik sınavlara tabi tutulurlar. Bunların hepsini tamamladıktan sonra hakemlik yapabilme hakkına sahip oluyorlar. Sporcularda hazırlık dönemleri ve antrenmanlarla kendilerini geliştirmek zorundalar. Yöneticilere bakıldığında ise futbola dair hiçbir bilgi, donanım ve yetenek aranmaksızın yönetici olabiliyorlar. Bilgisizlikle yapılan yöneticilik kaos ortamına ve başarısızlığa neden oluyor. Bu işin bilgi, birikimine sahip bu işin okulunu okumuş insanların kulüplerimizin yönetiminde olması gerekiyor. Bunun cezasını kulüpler ve şehirler ödüyor. Borçlanarak, küme düşerek, taraftarlarını üzerek ödüyor. Bir kişinin yaptığı hatalar yüzünden kulüpler yok olup gidiyor. Bu hataların bedelini kişiler ödemeli. Kulüpler ya da taraftarlar ödememeli. Kim bir kulübü aldığı noktadan borca götürüyorsa o mali açığı karşılayabilmeli. İş eğer profesyonelse bunu uygulayan herkesin profesyonel olması gerekiyor” dedi.