MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında İstiklal Caddesi saldırısının Türkiye'nin Rusya ile Ukrayna arasındaki başarılı diplomasisine, aynı şekilde Semerkant Zirvesi'ne bombalı cevap olduğunu öne sürdü. Bahçeli, "Biz terör örgütüne eleman devşiren HDP’nin Türk siyaset ve demokrasi hayatında bir saniye yer almasına tahammül edemiyoruz" dedi.ANKARA (İGFA) - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin bugünkü genel kurulunda yaptığı konuşmada İstiklal Caddesi'ndeki bombalı saldırıyla ilgili açıklamalarda bulundu.
Muhalefetin saldırıyla ilişkin tavrını eleştiren Bahçeli, "Zillet ittifakı anonim bir saldırı varmış gibi kapalı devre mesajları niye vermiştir? YPG bize saldırmaz diyen Kılıçdaroğlu ne hissetmiştir? HDP’nin sözde taziye mesajıyla altılı masanın mesajı arasında hiç fark var mıdır?" diye sordu.
İstiklal Caddesi'ndeki terör eylemine misliyle cevap verileceğini bildiren Bahçeli, "İstiklal Caddesi'nin eylem mahalli olarak neden seçildiği, bu barbar saldırının arkasındaki yabancı istihbarat örgütlerinin nasıl ve ne şekilde pozisyon aldıkları, hangi ülkelerin parmağının olduğu mutlaka netleşecek, esrar perdesinin ardındaki sırlar gün yüzüne çıkacaktır. Terörizmin arkasına saklanıp Türkiye'nin doğruluşunu durdurmaya çalışanların uğraşları beyhudedir. PKK'lı, PYD ile YPG'li teröristlerin sırtı teneşire gelmedikçe haklı mücadelemizden geri dönüş yoktur." değerlendirmesinde bulundu.
Bahçeli konuşmasında, "HDP, PKK’nın menfur ve melun eylem yoldaşıdır. HDP, CHP’nin ikiz kardeşi, diğer marjinal partilerin çıkar ortağıdır" dedi.
Bahçeli, Türkiye'ye yönelik terör saldırılarının hedefinde ekonominin olduğunu söyledi.
Bu amaçla iç barış ve huzur ortamının hedef alındığını, ABD menşeli bir gazetenin, "her yıl on binlerce turistin ziyaret ettiği İstiklal Caddesi'nin bombalandığını", haber niteliğinde servis etmesinin, psikolojik harekat, skandal paylaşım, algı oyunu ve kirli bir kampanya olduğunu aktaran Bahçeli, saldırıda Beyoğlu'nun en işlek caddesinin seçilmesinin tesadüfi olmadığını belirtti.
"ŞEREFSİZ KERE ŞEREFSİZLER!"
Bahçeli, "Masumlara bombayla saldıranlar, bunun emrini verenler, buna göz yumanlar, bundan nemalanma hevesine kapılanlar, bununla itibar kazanacaklarını zannedenler şerefsiz kere şerefsizdir" dedi.
AB Komisyonu Sözcüsüyle AB Dış İlişkiler Servisi tarafından KKTC'nin bu yeni statüsünün reddedildiğinin telaşla açıklanmasının "Rum ağzı", "Yunan dili" açıklamalar olduğunu belirten Bahçeli, bu açıklamaların hükümsüz, hukuksuz ve ahmakça bir sızlanma olduğunu söyledi.
Kıbrıs Türkleri'nin, Türk dünyasının ayrılmaz parçası olduğuna işaret eden Bahçeli, KKTC'nin Türk Devletleri ile her alanda ilişki kurup geliştirmesi en doğal hakkı olduğunu kaydetti.
"Kıbrıs Rum kesimi, Ada'nın hakimi ve sahibi değildir" diyen Bahçeli, "Olması da tarihi ve kültürel açıdan mümkün değildir. Rumlar boşuna kürek çekip hayali fırtınalar koparsa da Türklüğün kervanı yürüyecek, Allah'ın inayetiyle kutlu menzile önümüzdeki yıllarda vasıl olacaktır. Kıbrıs Adası'nda adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm ancak Kıbrıs Türk halkının 1963'ten beri gasbedilen müktesep egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesiyle başlayacak bir sürecin ardından sağlanabilecektir. Barış ve istikrarın sağlanmasını, geniş uluslararası işbirliği ve insanlığın sürdürülebilir kalkınmasının desteklenmesini amaçlayan ortak güvenlik ve refah için Semerkant Dayanışma Girişimi müstesna bir karar ve açılımdır. Özbekistan Cumhurbaşkanı'nın teklifiyle 2023'ün 'Türk medeniyetinin yükseliş yılı' ilan edilmesi bizim nezdimizde ve zirve nazarında büyük bir memnuniyetle karşılanmış ve desteklenmiştir. Türk halklarının ortak tarihi, dili, kültürü, gelenekleri ve değerleri temelinde, Türk Devletleri Teşkilatı'nın çok taraflı işbirliğini daha da derinleştirme ve genişletme kararlılığı takdire şayandır. Cumhuriyetimizin yeni yüzyılı hem Türkiye yüzyılı hem de Türk yüzyılı olacaktır" diye konuştu.