Geçirdiği trafik kazasının ardından iki ayağı da tutmayan yüzde 88 yürüme engelli öğretmen Toksal, mesleğine olan sevgisiyle dimdik ayakta duruyor. Geçirdiği kazanın ardından 1 buçuk yıl tedavi gören Toksal, hayata tutunarak azmiyle tekrar görevine başladı. Ayakları tutmamasına karşın her gün kendi aracıyla okula gelen Öğretmen Toksal, azmi ile meslektaşlarına da örnek oluyor. Bu kutsal mesleği yaparken her şeyi unuttuğunu söyleyen Öğretmen Toksal, okul binasının girişinde bulunan engelli asansörü sayesinde okula rahat bir şekilde girebiliyor. Öğrencilere de tekerlekli sandalye üzerinde ders anlatan Toksan engelli vatandaşlara da; ‘Ne olursa olsun, hayattan kopmayın’ diyor.

2006 yılında göreve başlayıp daha 2 yıl bile görevini icra edemeden trafik kazası geçirip tekerlekli sandalyeye mahkum olan öğretmen Ahmet Toksal ile gerçekleştirdiğimiz röportaj.

a2-217.jpg

Sizi tanıyabilir miyiz?

2006 yılında öğretmenlik görevine başladım. 2008 yılında talihsiz bir trafik kazası sonucu omurilik felci oldum. Şuan hayatıma tekerlekli sandalye üzerinde devam ediyorum.

Kazanın ardından neler yaşadınız?

Kaza geçirdikten sonra bir süre tedavi gördüm. O Yüzden mesleğimden uzak kaldım. 

Peki, tekerlekli sandalyeye bağlı kalacağınızı öğrendiğinizde neler hisettiniz? 

Benim için 1 buçuk yıl süren tedavi süreci karanlık geçti. Psikolojik olarak çöküntü yaşadım. Böyle bir başlangıç yapmak zor oldu. Tabi ki ilk başlarda moralim çok bozuldu. Bir yıkım süreci yaşadım. Mesleğe geri dönmem beni rahatlattı. Hiç olmazsa dışarıda bir şeylerle meşgul olmak evde yalnız kalmaktan çok daha iyidir. 

Göreve başladığınız zorluklar yaşadınız mı?

Bir süre tedavi gördüğüm için biraz geri kaldım. Fakat göreve geri başlamamın benim için iyi olacağının farkına vardım. Bunu arkadaşlardan da duyunca göreve geri başladım. Çok fazla bir zorluk yaşamadım. Çünkü okulda öğretmen arkadaşlarımız beni çok rahatlattı. Öğrencilerle hiçbir sorun yaşamadım. Onlar bana alıştılar ben onlara alıştım. Bana yardımcı olmak için ellerinden geleni yaptılar. Yeri geliyor kitapları taşıyorlar yeri geliyor kapımı açıyorlar. Dolayısıyla çok fazla zorluk yaşamadım. Bunda da en büyük etken etrafımdaki arkadaşlarımın bana yardımı oldu. 

Her şeye rağmen göreve geri döndünüz. Öğretmenlik mesleğini çok seviyor olmalısınız. Öyle mi?

Öğretmenlik kutsal bir görev ülke olarak çok sıkıntılı dönemlerden geçtik. 15 Temmuz’da karanlık bir gece yaşadık. Burada çocuklarımızın geleceği için öğretmenlik mesleğinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anladık. Vatana millete hayırlı çocuklar yetiştirmek için daha çok çalışmamız gerektiğinin farkına vardık. Öğretmenlik yükü ağır bir meslektir. Bunu en iyi şekilde icara edebilmek için elimizden geleni yapıyoruz. Ben sağlığım izin verdiği müddetçe görevimin başında olacağım. Çocuklarımızın ve ülkemizin geleceği için gerçekten omuzlarımızdaki yük ağır. Biz bu ağır yükün altında kalmadan görevimize aşkla devam edeceğiz. Elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağız. Burada engelli olmak ya da olmamak önemli değil biz öğretmenler elimizden gelenin en iyisini yapmak zorundayız. 

Engelli vatandaşlara bir mesajınız var mı?

Özellikle biz engelliler için evde oturmaktansa dışarıya çıkmak sosyal ortamlarda daha güzel olur. Engelli arkadaşlarımız mümkün olduğunca sosyal hayata girmeye çalışsınlar. Evde kapanıp kalırlarsa her şey daha da kötü olabilir. Hayattan kopmazlar o zaman her şey daha güzel olur.