Afyonkarahisar Yumurta Üreticileri Birliği Başkanı Mustafa Çelikten, basın mensuplarıyla bir araya geldi. Yumurta sektöründe yaşanan sorun ve sıkıntıları dile getiren Başkan Çelikten, yumurta üreticilerinin zor durumda olduğunu ifade etti. Çelikten şöyle konuştu: “Yumurta üreticilerimizin çok zor durumda olduklarını ve sektörde birliklere üretimin planlaması dahil yetki verilmez ise her önüne gelenin sektöre girip yatırım yapması durumunda, mevcut olanlar da yok olmaya doğru gittiğini anlatmak için buradayız. Sektörün önünde yapısal ve konjüktürel sorunlar birikmiş, sektör kendi içinde dinamiklerini oluşturamadığı için üretim maliyeti + kâr = yumurta fiyatı yerine, ihracata kaça satılır ise iç piyasa fiyatları da bu doğrultuda açıklanmakta, üretici otoritesi ve beklentisi dışında hareket edilmektedir.”

“Yumurta üretim maliyeti arttı, satış fiyatları düştü”

Üretim maliyetlerinin artmasına rağmen yumurta fiyatlarının 14 kuruşu kadar düştüğünü dile getiren Çelikten; “Bu sıkıntılar çözülmez ise kırmızı ette olduğu gibi bugün zarar eden üretici yarın bitecek, ileri tarihlerde tesislerini kör on paraya satarak alan gruplar yüksek fiyatlara yumurta satacaklardır. Sezonda mısırın tonu 650 TL iken bugün 950 TL olduğu düşünülürse üretim maliyetleri kat be kat artmış bunun aksine yumurta fiyatları 14 kuruşlara kadar düşmüştür. AF-YUM-BİR, bir üretici örgütü olarak, sağlıklı sürülerden sağlıklı yumurta üretilmesi yönünde çaba sarfeder; üyelerinin rekabet gücünün ve refahının artırılmasını, işletmelerde verimliliğin yükseltilmesini esas alır. Yumurtanın besleyici değerini topluma anlatılması ve yumurta tüketiminin artırılması yönünde tanıtım faaliyetleri yürütür, Yumurta sektöründe düşünce ve hareket birliği oluşturmayı hedefler” dedi.

“En büyük sorun arz ve talep dengesizliği”

Sektörde yaşanan en büyük sıkıntının arz ve talep dengesizliği olduğunu ve bu yüzden de üreticinin zarar ettiğini belirten Başkan Çelikten: “Bu sorun giderilmeli. Çünkü 2023 yılında 500 milyar dolar ülkemiz ihracat hedefimiz var. 2013 yılında 407 milyon dolar, 2014 yılında 405 milyon dolar, 2015 yılında 275 milyon dolar, 2016 yılında 290 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Bu miktarın %30 unu Afyonlu üreticiler yapmıştır. 2015 yılında üretici öz sermayesi ile üretimini sürdürürken, 2016 yılında bankaların kıskacına düşmüş ve istese de üretimini durduramaz hale gelmiştir. Buda sektörün krizini derinleştirmiştir. Ayrıca zararına ihracat yaparak, ülkemizdeki üreticiler kendi kaynaklarını bitirmek üzeredir” diye konuştu.

“Kayıtsız ve kontrolsüz üretim üreticilere zarar veriyor”

Gezen tavuk ve köy tavukçuluğu üretim modeline entegre üretim bölgelerinde izin verilmesi gerektiğini kaydeden Çelikten, işletmelerde gerekli şartları sağlayanlar ile sağlamayanların aynı kefeye konulmaması gerektiğini ifade etti. Çelikten: “Bizler Yumurta Üreticileri Birliği olarak kayıtlı, biyogüvenlik kurallarına uygun üretim yapan müesseseleriz. Gezen tavuk ve köy tavukçuluğu üretim modeline entegre üretim bölgelerinde izin verilmemeli. İşletmesinde gerekli şartları sağlayanlar ile sağlamayanlar aynı kefeye konulmaktadır. Bu sıkıntı ihracat hedeflerine de zarar vermektedir. Ayrıca Kontrollü yumurta tavuk üretim kapasitemiz 90-100 milyon iken gezen tavuk sayısı her geçen gün artmakta ve 25-30 milyonu bulmaktadır. Kayıtsız ve kontrolsüz üretim her şekliyle biz üreticilere zarar vermekte olduğu gibi Bazı belediyeler, ziraat odaları, Tarım Kredi Kooperatifleri bu yanlışlığa ön ayak olmaktadırlar” şeklinde konuştu.

“Arz ve talebi ayarlamak için regülasyon görevimiz olsun”

Arz ve talebi dengelemek için Yumurta Üretici Birliklerinin regülasyon görevinin olması gerektiğini kaydeden Çelikten sözlerini şöyle sürdürdü: “ Birliklerin yaptırım gücü olmadığı için, Üreticileri sadece mevzuat ve İyi üretim koşullarını sağlama konusunda hizmet verebiliyoruz. Bu durum sektörün sahipsiz kaldığı sitemlerini ve görüşlerini yaptırmaktadır. Arz ve talebi ayarlamak için regülasyon görevimiz olmalı. En azında civciv alım müsaadesi birliklere verilebilir. Yumurta faturaları Borsa tescili yerine üretici birliklerine tescili yapabilir. Süt üretici birlikleri gibi destekleri dağıtabilmeliyiz. Üreticiye Para dağıtmayınca birlikte hareket edilmiyor. Gönüllülük esasına göre nereye kadar devam ettireceğimiz belirsiz. Üretici küçük miktarda aidatlarını bile yıllardır ödeyemiyor.”

“İyi niyetli üreticilerin para kazanamıyor”

 Yıllardır iyi niyetli üreticilerin para kazanamadığına dikkat çeken Çelikten: “Yumurta üzerine yetkili yetkisiz kişilerin görüşleri basında yer alması bilgi kirliliğine ve dezenformasyona neden olmakta.  Buda en ucuz protein kaynağı olan yumurtanın halkımız tarafından az tüketilmesine ve yurtdışından firmaların sektöre hâkim olmalarına kör on paraya satın almalarına yol açabilecektir. Yıllardır iyi niyetli üreticiler para kazanamıyor. Bunun yanı sıra sektör dışı yatırımcılarında büyük kapasiteli üretime başlamaları krizi derinleştirmektedir. Bu nedenle sektörümüze yeni yatırım ve kapasite artışlarına değil, modernizasyon ve biyogüvenlik yatırımlarına destek ve hibe verilmelidir” ifadelerini kullandı.

“22 kuruşa mal edilen yumurta 16 kuruşa satılıyor”

‘22-23 kuruşa mal olan yumurtanın 14 -16 kuruşlara satılması üreticinin sonunu hazırlamaktadır’ diyen Çelikten sözlerini şöyle sonlandırdı: “Yapısal sorunlar; üreticiler birlikte hareket ederek kurumsal yapılar oluşturmalılar. Sektörel Dış Ticaret Şirketleri kurulmalı aksi takdirde yumurtalarını zararına satmaya devam edecekler. 25-30 dolar bandında satılan yumurta 14-16 dolar bandında gezecek hatta daha düşük fiyatlara satmak zorunda kalacaklar, buda ülke kaynaklarını ve sermayelerini bitirmeye yol açacaktır. Konjüktürel sorunlar çoğunlukla İhracat yaptığımız ülkelerin Irak ve körfez ülkeleri olması nedeni ile belirsizliklerin devam etmesi. Bizim sorunlarımız ülkemizin sorunları, 22-23 kuruşa mal olan yumurtanın 14 -16 kuruşlara satılması üreticinin sonunu hazırlamaktadır. Çözüm için ortak aklın ve resmi otoritenin iradelerinin yardımlarınızı bekliyoruz.”