İSTANBUL (AA) - ERCAN DOĞAN - 23 Yaş Altı Avrupa Eskrim Şampiyonası'nda altın madalya kazanan milli takım sporcularından biri olan Fatma Zehra Köse, müziğin yanı sıra farklı spor branşlarında şansını denedikten sonra eskrimi seçti.

Anne ve babası müzik öğretmeni olan 21 yaşındaki Fatma Zehra, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "10 yaşında eskrime başladım, o zamandan bu yana devam ediyorum. Ailem, hayatımda sporun da olmasını istedi. Cimnastik, basketbol ve voleybolu denedim ama en sonunda eskrimde karar kıldım." dedi.

Ailesinin müzik üzerine çalıştığını vurgulayan milli sporcu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Teyzem üniversitede opera ve bale bölümünde okuyordu. Sahne sanatlarındaki ritim için eskrim dersleri alıyordu. Bir gün benim de denememi istedi ve hocasına götürdü. Ağabeyimle gittik. Yeteneğimin olduğu söylendi ve sonrasında gerisi geldi. Spor ve sanat konusunda annemler her zaman destek oldu."

Eskrimde ilk olarak flöre kategorisinde mücadele ettiğini anlatan Fatma Zehra, "Bir sene yaptım ve bıraktım. Şimdiki kafam olsa devam etmek isterdim. İki sene dans ettim, halk oyunları oynadım. Voleybola gittim. Voleybola gittiğimde kulübün hocasıyla konuştuktan sonra tekrar eskrime döndüm. Şu anki hocam kılıç branşında yer almamı önerdi. Kılıç kategorisini daha çok seviyorum." şeklinde görüş belirtti.


- "Eskrim benim için canlı bir satranç oyunu gibi"


Eskrim sporunun kendisi için önemine değinen Fatma Zehra, şunları kaydetti:

"Eskrim benim için canlı bir satranç oyunu gibi. Fiziksel performansın yanında stratejik düşünmek gerekiyor. Küçükken hiperaktivite ve dikkat dağınıklığım varmış. Bu sıkıntıyı dansla azalttım. Eskrim de çok yardımcı oldu. El ayak koordinasyonu ve kafayı toparlaman gerekiyor. Konsantrasyon çok önemli, dikkatinin dağılmaması gerekiyor. Hala dikkat eksikliğim var ama çeşitli mental destekler alarak toparladım."


- "Büyük bir çıkış yakaladık"


Fatma Zehra, 23 Yaş Altı Avrupa Eskrim Şampiyonası'nda altın madalya kazandıklarının hatırlatılması üzerine, "Bizde çalışma disiplini yoktu. Gençlik ve Spor Bakanlığı ve federasyon Ukrayna'dan antrenör getirdi. Son 2-3 yıldır büyük bir çıkış yakaladık. Eskrimin altın çağını antrenör Valery Shturbabin ile yakaladık. Çalışma düzeninin ne olduğunu onunla öğrendik." diye konuştu.

Fransa'da büyük bir başarıya imza attıklarını belirten milli sporcu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Tarihin ilk madalyasıymış, bir ilki yaşama fırsatımız oldu. Takım ruhunu iyi yakalamış olduk. Birinci, ikinci, üçüncü maç derken finaldeydik. İnanılmaz duygu, kelimelerle anlatmak çok güzel duygu. Eskrim daha yeni başlıyor. Büyükler kategorisinde seviye çok fark ediyor, iş tamamen stratejiye dönüyor. Eskrime yeni başladığımı anlıyorum."


- "Bulmacalarda hiç kılıç çıkmadı"


İnsanların eskrim konusundaki tepkileriyle ilgili soruyu yanıtlayan Fatma Zehra, "İnsanlara eskrim sporu yaptığımı söylediğimde 'O ne?' deyince moralimiz bozuluyor. 'İnsanlar neden saygı duymuyor?' diye düşüncelerimiz oluyor. Futbol ve basketbol gibi bilindik branş olmadığı için bazı insanlar yadırgıyor. Bazıları da değişik spor olduğunu düşünüyor, bu da bizi mutlu ediyor. Hangi sporu yaparsak yapalım tek şeye hizmet ediyoruz; o da vatan ve millet." ifadelerini kullandı.

Gazetelerde yer alan bulmacalarda eskrimdeki dallarla ilgili soruda hep epenin çıktığına dikkati çeken Fatma Zehra, "Epe çıkıyor, bozuluyoruz. Hiç kılıç çıkmadı, flöreyi bir kez görmüştük. 'Bu nasıl spor?' diyen oluyor. Dayanıklılık gerektiriyor, patlayıcı kuvvetin olması gerekiyor. Sayı almak için kafanın yerinde olması lazım. Hatta 'Kafanın çalışması, biraz kurnaz olman gerekiyor.' derler." şeklinde konuştu.

Spor hayatında zor günler de geçirdiğini anlatan milli eskrimci, şunları söyledi:

"Üç sene öncesi çok güzel geçmişti ama sonrasında düşüş oldu. Eskrimi bırakma noktasına gelmiştim. Olimpiyatlardan döndükten sonra sekiz aylık sıkıntı yaşadım. Psikolojik sıkıntılarım olmuştu, kendimi eskrime uzak hissettim. Performansım düşmeye başlamıştı, eski çalışma disiplinini kaybetmiştim. Bu beni çok yıprattı."

Zor dönemlerle başarısının da düşmeye başladığına dikkati çeken Fatma Zehra, "Türkiye'deki maçlara rahat girerdim, bundan korkmaya başladım. Kafamda kaygı vardı. Ailem çok destek oldu. Soyunma odasında sürekli ağlıyordum, hiç çalışamaz oldum. Şu anda toparlanmaya çalışıyorum." diye konuştu.

- Hayatının bir başka parçası müzik


Fatma Zehra Köse, müzik sayesinde sporla tanıştığını dile getirdi.

Amatör olarak gitar çaldığını vurgulayan Fatma Zehra, "Şarkı söylemeyi çok seviyorum. Antrenmanlardan sonra yorgunsam bir parça çalışıyorum, bu beni dingin yapıyor." ifadelerini kullandı.

Kendisini dinlendiren müzikleri tercih ettiğini belirten Fatma Zehra, "Türk sanat ve halk müziğini de çok seviyorum. Babamın branşı bağlama, küçüklüğümden beri buna aşinayım. Kendi müziğimizin farklı olduğunun bilincindeyim." değerlendirmesinde bulundu.

Müziğin hayatındaki önemine değinen Fatma Zehra, şunları söyledi:

"Tamamen müzik sayesinde sporla tanıştım gibi oldu. Hatta lise dönemimde konservatuvara hazırlanıyordum. Aynı zamanda spor da yapıyordum. Lisedeki ilk konservatuvar sınavım milli takıma denk geldi. Tercih yapmak zorunda kaldım, sporculuğu seçtim. Milli takım kampı bir daha elime geçmeyecekti. Müziğin her zaman benimle olacağını düşündüm. Sporu tercih ettim. Kamplarda arkadaşlardan istekler geliyor."


- "Aktif sporculuğu çok seviyorum"


Eskrim sporunun yaş sınırının fazla olmadığına dikkati çeken Fatma Zehra, "Eskrim ucu açık bir branş, 35 yaşına kadar gidebilir. Kendim için zaman ne gösterir bilmiyorum. Antrenörlükten ziyade aktif sporculuğu seviyorum." diye konuştu.

Geleceğe dair hedeflerine değinen milli sporcu, "Herkes olimpiyatlara asılıyor. Katılmak için elimizden geleni yapıyoruz. Olimpiyatlara katılmayı çok istiyoruz. Aktif sporculuktaki tek odağım bu." değerlendirmesinde bulundu.

Spor kariyerini tamamladıktan sonra müziğe yönelmeyi planlayan Fatma Zehra, "Müzikte yeteneğim olmayabilir ama sahneyi yaşamak hoşuma gidiyor." ifadelerini kullandı.

İnsanların kendisini iyi hatırlamasını istediğini anlatan Fatma Zehra, "Hakkımda kötü bahsedilmesini istemem, iyi bir insan olarak anılmak isterim. Dereceler, olimpiyat şampiyonlukları geçici ama her zaman insanın karakteri kalıyor." şeklinde görüş belirtti.

Müsabakalar öncesinde mutlaka siyah tişört giydiğini vurgulayan Fatma Zehra, "Mutlaka müzik dinlerim. Makyaj yapmayı seviyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Sporun insanların hayatında mutlaka olması gerektiğine dikkati çeken Fatma Zehra, "Eskrim estetik bir spor, sıyrılması rahat oluyor. Dikkati çok geliştiriyor. En azından bir kez denenmeli." diyerek sözlerini tamamladı.


- Spor, eğitim ve müzik bir arada


Spor kariyerini sürdüren ve gelecekte müzik alanında çalışmalar yapmayı planlayan Fatma Zehra Köse, bir yandan da üniversite eğitimini sürdürüyor.

İstanbul Gedik Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği öğrencisi olan milli sporcu, müsabakaların yoğunluğuna rağmen eğitimini tamamlamak için büyük gayret gösteriyor.

Milli sporcu, babası Ali Salih Köse ve annesi Fatma Betül Köse ile söylediği şarkılarla keyifli anlar yaşadı.