İSTANBUL (AA) - Türkiye'nin dört bir yanından yeni mezun sanatçı adaylarının eserlerinin görülebileceği "BASE", bugün sona eriyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın desteğiyle ve Beşiktaş Belediyesi ev sahipliğinde Akaretler Sıraevler'de gerçekleştirilen sergide, seçici kurul değerlendirmesi sonucu seçilen 30 üniversiteden 107 yeni mezun sanatçı adayının 120 yapıtı yer alıyor.

Derya Yücel'in küratörlüğünü üstlendiği ve bu yıl "Şimdi" teması altında hazırlanan "BASE 2019" sergisinde resim, seramik, video, heykel, yerleştirme, fotoğraf, cam ve grafik tasarım gibi pek çok farklı sanat dalından yapıtlar sergileniyor.

Digilogue'un dijital sanat partneri olduğu BASE'te ayrıca 4 gün boyunca serginin yanı sıra sanat dünyasından birçok isim "BASE Talks" kapsamında konferans programı ve atölye çalışmaları gerçekleştirdi. Bu yıl ilk kez belirlenen BASE 2019'un konuk ülkesi ise Dimitrie Cantemir Romen Kültür Merkezi iş birliği ile Romanya oldu.

Genç sanatçı adaylarına mezuniyetten profesyonel sanat hayatına geçişlerinde destek olmayı, onlara üretimlerini sergileme ve sanat dünyasının önde gelen isimleriyle birebir tanışma imkanı sunmayı amaçlayan BASE, aynı zamanda sanatseverler ve yaratıcı endüstrilerin de genç yetenekler keşfetmesine aracı olmayı hedefliyor.

BASE 2019'da yer alan sanatçı projeleri kapsamında ayrıca genç sanatçı ve tasarımcıları destekleyen Siesta Mobilya'nın da sponsor olduğu sergide, 6 genç sanatçı, Siesta ürünlerini, farklı malzeme tekniklerini kullanarak sanat eserine dönüştürdü.

AA muhabirine açıklamada bulunan Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Seramik Bölümü mezunu Esra Gezer, projeyi oluştururken, sanat ve mimari başta olmak üzere her şeyin bir konstrüksiyon ve bir ekseni olduğunu bilerek yola çıktığını söyledi.

Gezer, bu durumun canlılar için de geçerli olduğunu düşündüğünü dile getirerek, "Konstrüksiyonun canlılar için ne anlam ifade ettiğini düşündüğümde omurga ile ilişkisini kurdum. Bu iki ilişkiyi kurduğumda sandalye ile birlikte bir süreç oluşturmak istedim ve seramikten omurgalar yaptım. Kullandığım malzeme daha çok seramik oluyor, ahşap metal malzemeler de ekleyebiliyorum. Base kapsamında yaptığım eser, beyaz formda plastik bir sandalye oldu." dedi.

Eserinde bir eleştiriden çok farkındalık oluşturmak istediğinin altını çizen Gezer, şöyle devam etti:

"Etrafta gördüğüm her şeyin bir tasarımı olduğunu düşündüğüm için bunu kendi yaşamsal faaliyetlerim ile birleştirdim. Hayvan, insan ve canlı olanla bağlantıya baktığımızda bu ilişkiye karşılık gelen ortak bir omurga var. 'Neden canlı ve cansız bir şeyi beraber ele almıyorum ?' sorusuna karşılık bu projeyi geliştirdim."

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Heykel Bölümü mezunu Elif Büyüknohutçu ise eserinde iktidar ve otorite konusunu işlediğini aktararak, "Plastik bir sandalye kullanırken, plastik bir eldiven de kullandım aynı zamanda. Bir de üç boyutlu bir küçük sandalye baskım var. Eserdeki eldivenler o küçük sandalyeye müdahale etmeye çalışıyor. Bir büyük otorite varken bir küçük otoriteyi oluşturuyor ve bu ilişki birbirini besliyor. Ben eserimde bu konu üzerinde durmak istedim. Aynı malzeme ve aynı modelden yola çıkarak bir çalışma yaptım." diye konuştu.

Türkiye'nin Genç Sanatçılarını Bir Araya Getiren

Türkiye'nin Genç Sanatçılarını Bir Araya Getiren

Türkiye'nin Genç Sanatçılarını Bir Araya Getiren