ORDU (AA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, Türkiye'nin üreten bir ülke olması gerektiğini belirterek, "Türkiye tarımında, sanayisinde, teknolojisinde mutlaka üretmeli. İstihdamını büyütmeli. Bunun için elimizde her türlü kaynak ve imkan var." dedi.

Torun, çeşitli programlara katılmak üzere geldiği Ordu'da, Yeni Sanayi esnafını ziyaret ederek 31 Mart'ta yapılacak seçim için destek istedi.

Ziyaretlerinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Torun, esnafın ekonomik durumunun kötü olduğunu ileri sürerek, "Esnafın güçlü değilse ülken güçlü olmaz; bunu her seferinde söyledik. Türkiye esnafını kaybettiği anda ekonomisini kaybeder. Bugün bu sanayi hareketli olsa, burada insanlar para kazanabilse bu durum genel ekonomiye de yansır ama görülüyor ki esnafımız artık çay parasını bile ödeyemez hale gelmiştir." ifadesini kullandı.

Torun, partisinin seçim sürecinde yapacağı programlara ilişkin bilgi vererek, "İstanbul, Ankara, Mersin, İzmir ve Adana gibi illerde çalışmalarımız ağırlıklı olacak. Bunların yanı sıra Sayın Genel Başkanımız Karadeniz'e de gelecek. Buralarda Ordu, Giresun, Artvin ve Ardahan programlarını uygulayacak. 24'ün üzerinde miting yapacak. Bunun yanında salon toplantıları ve saha çalışmaları da yapacak. Bunların planlamaları yapıldı." diye konuştu.

Programlar sırasında vatandaşlara Türkiye'nin içinde bulunduğu durumu anlatmaya çalışacaklarını kaydeden Torun, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kendilerine çıkış yollarını söylüyoruz. Buradan çıkış mümkün. Türkiye bunları yaşamaya mecbur değil. Bu yaşadıklarımız Türkiye'nin kaderi değil. Türkiye üreten bir ülke olmalı. Türkiye tarımında, sanayisinde, teknolojisinde mutlaka üretmeli. İstihdamını büyütmeli. Bunun için elimizde her türlü kaynak ve imkan var. İnsanlarımız her türlü yeteneğe sahip. Topraklarımız var. İş gücümüz ve bilgi birikimimiz var. Bütün bunları bir araya getirdiğimizde buradan çıkışımız mümkün."

- "Dünkü iyi olan anketler ve veriler bugün niye kötü oldu?"

Torun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın anketlere yönelik açıklamalarına da değinerek, şunları söyledi:

"Sayın Cumhurbaşkanı anketlere geçmişte çok güvenirdi ve anketlere göre hareket ederdi. Ama sahadan gelen veri, bilgiler ve anket sonuçları kendisini mutlu etmediği için, artık Türk milleti kendisine bu seçimlerde desteğini çekeceği için ve bunu da gördüğü için şimdi anketlere güvenmediğini ifade ediyor. Biz biliriz ki Tayyip Erdoğan, anketsiz adım atmaz, anketsiz karar vermez ve bütün süreci anketle yönetirdi. Ne oldu? Dünkü iyi olan anketler ve veriler bugün niye kötü oldu? Bugün kötü olan Türkiye'nin hali. Bugün iyiye gitmeyen bizim durumumuz, vatandaşın durumu. Vatandaş kendi durumunu elbette sandığa yansıtacak. O durumunu da beyan edince tabii ki suçlu yine anketler oldu."