KAHRAMANMARAŞ (AA) - Ticaret Bakanlığı Bakan Yardımcısı Rıza Tuna Turagay, "Kısa dönemde 'dolar arttı dövizden para kazandım' demek kadar yanlış bir düşünce olamaz. Bu ülke bizim. Bu ülke için hep beraber çalışmalıyız. Kendi kısa dönemlik çıkarlarımızı değil uzun dönemli vatının ve milletin çıkarlarını onun sonucunda da kendi çıkarlarımızı bu yolla düşünmeliyiz." dedi.

Turagay, Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası'nda düzenlenen "Türkiye Tekstil ve Hazırgiyim Sektör Kurulları Ortak Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, tekstil ve konfeksiyon sektörünün, devletin gözbebeği olduğunu, her zaman sektörün arkasında olacaklarını söyledi.

Türkiye'nin toplam 168 milyar dolarlık ihracatıyla geçen yıl asrın rekorunu kırdığını dile getiren Turagay, ihracat rakamlarına ilişkin şunları kaydetti:

"Bizim toplam ihracatımızın dünya ihracatı içerisindeki payı 0,9'dur. Dünya tekstil ihracatının toplam değeri 340 milyar dolar bizim tekstil ihracatımız 10,3 milyar dolar. Dünya tekstil ihracatı içerisindeki payımız 3,2 civarındadır. Bizim dünya ihracatı içerisindeki payımız 0,9 iken tekstil ihracatı içerisindeki payımız 3,2'dir. Dünyanın tekstil ve konfeksiyon ihracatı 1,1 trilyon dolar. Bizim payımız 29,5 milyar dolarla ne kadar bunun içinde yüzde 2,7'dir. Konfeksiyon 480 milyar dolar. Bunun içerisinde bizim payımız yine yüzde 3'ler civarında. Dünya ticaret ve ihracatı içerisinde toplam ihracatımızın payı 0,9 iken tekstil ve konfeksiyon yüzde 3'lerde."

Turagay, Türkiye'nin kilogram başına ihraç birim fiyatı 1 dolar 33 sentken, konfeksiyonda bu rakamın 17 dolarlar civarında olduğuna dikkati çekerek, bununla aslında sektörün ne kadar büyük bir katma değer yarattığının da görüldüğünü belirtti.

Bakanlık olarak "İhracat ana planı" üzerinde çalıştıklarını ve bunu ağustos ayında açıklayacaklarını ifade eden Turagay, "Bu ana planda somut adımlar olacak, somut hedefler olacak." dedi.

Turagay, Türkiye'nin her zaman her krizi atlatma kapasitesine sahip olduğunu belirterek, sözlerine şöyle devam etti:

"Yeter ki kendi aramızda kavgaya düşmeyelim. Yeter ki Türkiye için hep beraber çalışalım. Daralan bir iç talep var. Daralan bu iç talebi dışarıdaki taleple ihracata yönelterek; üretimimizle, sanayimizi en üst nokta kapasite kullanmaya zorlamak, bir şekilde ihracatın getirdiği avantajları kullanmak durumundayız. Maalesef sürekli bir kriz pompalaması var. Bu kriz pompalaması da insanların dövize geçmelerine neden oluyor. Bunlara lütfen aldanmayın. Bunlara bazen sanayicilerimiz de aldanıyor. Son yaklaşık 3 aylık dönemde döviz mevduat hesaplarındaki artış 20 milyar dolarları buldu. Bu yanlış. Türk lirası ortada. Siz dövize geçtiğiniz zaman, yarın bir gün kriz olduğunda bu krizden olumsuz yönde etkilenecek olan bizleriz. Kısa dönemde 'dolar arttı dövizden para kazandım' demek kadar yanlış bir düşünce olamaz. Bu ülke bizim. Bu ülke için hep beraber çalışmalıyız. Kendi kısa dönemlik çıkarlarımızı değil uzun dönemli vatının ve milletin çıkarlarını onun sonucunda da kendi çıkarlarımızı bu yolla düşünmeliyiz."

Bakan Yardımcısı Turagay, devlet yardımlarında önemli değişikliklere gittiklerini belirterek, şunları kaydetti:

"Devlet yardımlarında etki analizleri yapıp, gerçekten sonuç getirecek, gerçekten ihracatçımızın önünü açacak, gerçek ihracatçılarımızın bu teşvikten yararlanarak rekabet güçlerini artıracak yapıya kavuşmasını istiyoruz. Ticaret Bakanlığı olarak Amerika ile bir çalışma başlatıyoruz. Amerika'da doğrudan doğruya toptancılarla biz temasa geçeceğiz. Sizleri alacağız yurt dışına götüreceğiz. Bunların sonuçlarını da takip edeceğiz. Hep beraber çalışacağız. Hep beraber kazanacağız. Artık bizim vakit geçirmeye tahammülümüz kalmadı."

- "Etkilenmeyen tek şey vardı o da ihracat rakamlarımızdı"

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle ise, ihracatta geçen yılı 168 milyar dolarlık bir Cumhuriyet tarihi rekoruyla kapattıklarını anımsattı.

Bu yıl ilk çeyrekte de 45 milyar dolarlık bir rakama ulaşıldığını dile getiren Gülle, "Yılı en az 180 milyar doların üzerinde bir rakamla bitireceğimizi garanti ettiğimiz bir tablodayız. Bunun içerisinde tekstil ve hazır giyimin de payı çok." dedi.

Gülle, Türkiye'nin geçen yıl Cumhuriyet tarihinin en önemli ekonomik saldırısıyla ve kriziyle karşı karşıya kaldığını, ekonomik göstergelerin hemen hepsinin bundan etkilendiğini ifade ederek "Etkilenmeyen tek şey vardı o da ihracat rakamlarımızdı. O konuda iş adamlarımızın duruşu ve fedakarlığı takdire şayandır." diye konuştu.

Türkiye'de ne zaman kriz olduysa akabinde tekstil sektörünün yatırımlarıyla ve cesaretiyle işlerini büyüterek diğer sektörlere ilham verdiğine dikkati çeken Gülle, "Tekstil sektörü bir duraksama noktasında. Bizim tekrar bir hikaye yazmaya ihtiyacımız var. Artık ihracat rakamlarımızda biz tekstil ve hazır giyim sektörümüzün ihracatlarını üçüncü sektör olarak açıklıyoruz. Artışları sınırlı kalan projelere, yaratıcı inovasyonlara ve üretimlere ihtiyacı olan bu sektörümüzün yeni bir modele ihtiyacının olduğunu düşünüyorum. Biz bu çalışmanın altyapılarını yapıyoruz." ifadelerini kullandı.

Türk Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım da, her zaman ihracatçıların yanında olduklarını söyledi.

Finans alacak sigortası desteğiyle ihracatçıya destek olmaya çalıştıklarını belirten Yıldırım, "Artan bir şekilde bu desteklerimizi sürdürüyoruz. Çünkü biz kendimizi her zaman bu ailenin bir parçası olarak gördük. Bu şekilde düşünmeye devam edeceğiz. Sizin sorunlarınızı dinliyoruz. Bu toplantılardan bir gerçekten besleniyoruz. Bu toplantıdan alacağımız önerilerin de hayırlara vesile olmasını diliyorum." dedi.

(Sürecek)





Türkiye Tekstil Ve Hazırgiyim Sektör Kurulları Ortak Toplantısı (1)

Türkiye Tekstil Ve Hazırgiyim Sektör Kurulları Ortak Toplantısı (1)

Türkiye Tekstil Ve Hazırgiyim Sektör Kurulları Ortak Toplantısı (1)