İSTANBUL (AA) - İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, "Bizi ayrıştırarak maalesef zayıf düşüren, medeniyetimizin zayıf düşmesini sağlayan bugün de gördüğünüz dünyadaki vahşet medeniyetinin üstesinden gelebilmemiz için birlikte olmamız gerekiyor. Bizim takım oyunu oynayabilmemiz gerekiyor." dedi.
Memişoğlu, Türkiye Sağlık STK'ları Platformunun (TÜSEP) tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, sağlıkta 17 senede çok büyük işler başarıldığını dile getirerek, Türkiye'nin sağlıkta dünyada iyi sağlık hizmeti sunan ülkeler arasına girdiğini söyledi.
Sadece hizmet sunmadıklarını artık üretimini de yapmaya çalıştıklarını ama yapacakları çok iş olduğunu, çözülmesi gereken sorunlar bulunduğunu, bu sorunları çözecek ortak akılların önemli olduğunu ifade eden Memişoğlu, "İstişare bizim inancımızda sünnet. Bir araya gelip fikirleri paylaşıp, bu fikirleri yönetim olarak politika haline getirmemiz gerekiyor. Bunu getirirken de sivil toplum örgütlerinin aklıselimi bulacak fikirleri, idarecilere, politika koyuculara göstermesi gerekiyor." diye konuştu.
Türk toplumunun son 200 yılda kaybettiği en önemli unsurlarından birinin birliktelik olduğunu anlatan Memişoğlu, şunları kaydetti:
"Bizi ayrıştırarak maalesef zayıf düşüren, medeniyetimizin zayıf düşmesini sağlayan bugün de gördüğünüz dünyadaki vahşet medeniyetinin üstesinden gelebilmemiz için birlikte olmamız gerekiyor. Bizim takım oyunu oynayabilmemiz gerekiyor. Bunu oynarken, milletin geleceği ve bizi ümit olan gören ezilmiş toplumların ümidi olarak bir arada olmamız gerekiyor. Ayrıştırıcı değil, birleştirici unsurlarımızı bir araya getirmemiz gerekiyor. Bugün baktığınız zaman kişisel başarıların geçici olduğunu biliyoruz. Onun için 36 STK'yı bir araya getirip, böyle bir oluşum için çaba harcayan herkese ben sadece İl Sağlık Müdürü olarak değil, bir Türk vatandaşı olarak minnet ve şükranlarımı arz ediyorum."
- "STK'ların bir araya gelmesi güçlü yasaların çıkmasını sağlar"
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl de STK'ların modern dünyanın, gelişmişliğin bir göstergesi olduğunu belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"İşte STK'ların bir araya gelerek bir bütünlük içerisinde aynı şeyi söylemeleri, 'Birlikten kuvvet doğar.' misali güçlü yasaların çıkmasını sağlar. Bu bakımdan bu oluşumu önemsiyorum. Önümüzdeki süreç içerisinde sağlıktaki gelinen bu muazzam dönüşümün mütemmim cüzü olan, yapılacak hukuki düzenlemelere mutlaka faydalı katkıda bulunacağına inanıyorum. Bu bakımdan bir araya gelen STK'yı tebrik etmek istiyorum. Sayısının daha da artmasını arzı ediyorum. Sayının artırılıp bu konularda mutlaka güçlü toplantılar yapılması lazım. Bunlara biz de üniversite olarak katkı vermek isteriz."
Prof. Dr. Erdöl, üniversitenin çalışmalarına ilişkin bilgi vererek, STK'ların yurt dışında yaptığı çalışmaları gördükçe ülkeyle gurur duyduklarını söyledi.
Üniversitelerinin 800'ün üzerinde öğretim üyesi kadrosu olduğunu ancak çıkarılan bir yasanın ellerini bağladığını ifade eden Erdöl, "Kanundan sonra hiçbir kadro açamadık üniversiteye. Ama Sağlık Müdürümüze, Bakanıma da teşekkür ediyorum bir yanlıştan dönülüyor, biz çalışma içerisindeyiz. Özellikle hastanelerimizdeki eğitim kadrosu yetersizliğinden dolayı eğitim yetkisi düşmekte olan klinikleri önceleyecek şekilde kadro ilanlarımıza başlayacağız." diye konuştu.
Sağlıkta şiddete de değinen Erdöl, hiçbir şeyin sadece yasayla çözülemeyeceğini, eğitimin öncelenmesi, insanlara sağlıkçıların yaptığı fedakarlığın anlatılması gerektiğini belirterek, başkasının hayatını ilgilendiren meslekleri icra ederken şiddet uygulayanların tutuklu yargılanmasının da şiddeti azaltabileceğini sözlerine ekledi.
- "Sivil toplum örgütü bir şan, şöhret, makam yeri değildir"
TÜSEP Genel Sekreteri Op. Dr. Abdullah Daştan da platformun, kardeşliği ve dostluğu önceleyen, sahada sağlık hizmetini en iyi bilen sağlık STK'ların bir araya gelerek oluştuğunu ifade etti.
TÜSEP'in bu kapsamda kendi kendine oluştuğunu dile getiren Daştan, STK'ların desteklerini kendi içinde çıkaran, finansörlüğünü kendi yapan, hiçbir yerden emir almadan kurulan, devletten özerk fakat devletinin birliğini, bütünlüğünü savunan sosyal bir toplum örgütlenmesi olduğunu aktardı.
Daştan, "Sivil toplum örgütü kar amacı gütmez. Sivil toplum örgütü bir şan, şöhret, makam yeri değildir. Sivil toplum örgütü hele sağlıkçıysa bütün emeğini, benliğini toplumun hizmetine vermiş bir örgüttür." dedi.
Platformun 36 dernek ve vakfın bir aya gelmesiyle hayata geçirildiğini belirten Daştan, konuşmasında platformun yapacağı çalışmalara ilişkin de bilgi verdi.
Abdullah Daştan, Türkiye'de sağlık konusunda 20 yılda çok büyük mesafeler alındığına işaret ederek, "Biz gönül hareketiyiz ve gönlümüze ne uyarsa onu yaparız. Biz doğrunun her zaman yanındayız, kimden gelirse gelsin. Biz siyaset üstüyüz ama bizim bir tarafımız var. Biz devletten, milletten, haktan, hukuktan, adaletten, ümmetten ve insanlıktan yanayız." şeklinde konuştu.
