Tıkanan ayak damar yolu açılarak ayağının kesilmesinin önüne geçildi.

Damar tıkanıklığına bağlı olarak kan dolaşımının yetersizliği nedeniyle kangrene dönüşen uzuvları damar yolu açma operasyonu ile kurtaran Özel Fuar Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Serkan Öztürk, bir başarılı operasyona daha imza etti.

“SAĞLIK PROBLEMİNİ KAPALI OPERASYON İLE ORTADAN KALDIRDIK”

Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Serkan Öztürk, gerçekleştirdikleri operasyonla ilgili bilgiler verdi. Öztürk; “Hilmi bey 3-4 yıldır bacaklarından rahatsız olan bir hastamız. Balıkesir’de gittiği bir hastanede 15 gün boyunca yatış işlemi yapılarak kontrol edilmesine rağmen ayağındaki yarada iyileşme olmamış. Sonrasında ise hastanemize başvurarak tedavi olmak istediğini söylemesi üzerine klinik muayenesinde bacak damarlarında tıkanıklık olduğu anlaşıldı. Damar tıkanıklığına bağlı olarak kan dolaşımı yetersizliği nedeniyle ayakta soğukluk ve morarma ve aynı zamanda da yara oluştuğu gözlendi. Bacak damarları tıkalı olan hastaların kalp damarlarında da problem oluşuyor. Bu nedenle önce kalp damar anjiyosunu kontrol ederek kalp damarında gözlemlediğimiz sorunu aştık. Bir sonraki gün de yara oluşan ve damarı tıkalı olan bacağına işlem yapmak zorunda kaldık. Bacağının en üst baş kısmından damarı tıkalıydı. Kapalı bir operasyon ile ayak damarını açtık ve işlem sırasında 3 tane stent ve 1 tane de balon kullanarak işlemi gerçekleştirdik. Bugün hastamızın damar yollarındaki tıkanıklık giderildi ve ayağı artık soğuk değil sıcak, kanlanmaya başladı. Ayak başparmağındaki yaranın da zaman içerisinde iyileşeceğine inanıyoruz. Klinik tetkiklerin sonucunda hastamızın sağlık durumu şu an oldukça iyi” değerlendirmesinde bulundu.

“AYAĞININ KESİLME RİSKİNİ YÜZDE 99 ORANINDA ORTADAN KALDIRDIK”

 Özellikle damar tıkanıklığına bağlı uzuv problemlerinin tedavisinin gecikmesinin kangrene neden olduğunu ve hastanın yaşamına devam edebilmesi için uzvun kesilmesinin zaruri hale geldiğini belirten Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Serkan Öztürk; “Hilmi beyin 3-4 yıllık bir problemi vardı. Şayet biraz daha gecikme olsaydı bacağını önce dizden sonra da kalça bölgesinden kesmek zorunda kalabilirdik. Ben hastalarıma her zaman uzvun kurtarılabilmesi için bir şans vermeleri gerektiğini söylüyorum. Problemli uzuv ile ilgili damarsal görüntüyü almak lazım. Bacağı kesilecek denilen her hastanın damar tıkanıklığını ayrıntılı bir şekilde incelemek lazım. Damar tıkanıklığı açılırsa hastanın ayağı kurtulur. Bir insanın ayağı varken yaşaması ile ayağı yokken yaşaması başkadır. Bu hastamızın da ayağı klinik olarak yüzde 99 oranında ayağının kesilme riski ortadan kalktı. Yürümesine devam edecek” dedi.

“ŞEKER HASTALARI VE SİGARAYI YOĞUN TÜKETENLERDE SIKLIKLA GÖRÜLÜYOR”

Damar tıkanıklığı nedeniyle problem yaşamaya başlayan hastalarda gözlenen rahatsızlıkları da paylaşan Serkan Öztürk, “Hilmi beyin 3-4 yıl önce de bacağının alt adale grubunda ağrıları başlamıştır. Uzun mesafeli yürüyüşler sırasında önce 100 metre, sonrasında ise 50 metre yürümeyle ağrıları olur. Bu durumlara biz Camekân Hastalığı diyoruz. Nedeni ise hasta sanki bir dükkanın vitrinine bakarmış gibi bekleyerek ağrının geçmesini bekler, ağrı geçtikten sonra tekrar yürümeye başlar 50 metre sonra tekrar durup ağrının geçmesini bekler. Bu kişinin kendisini oyalama taktiğidir aslında. Bu yüzden baldır bölgesinde ağrı hisseden hastaların muhakkak Kardiyoloji veya Kalp Damar Cerrahisi polikliniklerine uğramaları ve bacak damarlarında tıkanıklıkları olup olmadığını araştırmaları gerekir. Bu tür Rahatsızlıklar genellikle şeker hastalarında, sigarayı yoğun tüketen hastalarda bacak damarlarında tıkanma daha fazla görülüyor. Aynı zamanda damar bir bütündür ve bütün vücutta vardır beyinde başlar ayakucuna kadar uzanır. Bu nedenle hastaları bütünüyle değerlendirmek gerekir” diye konuştu.

“HASTANIN TEDAVİ İÇİN DOĞRU DOKTORU BULMASI GEREKİR”

Damar tıkanıklığı konusunun hassasiyet gerektiren bir rahatsızlık olduğunu belirten Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Serkan Öztürk, tedavisinin iki şekilde mümkün olmadığını bunlardan bir tanesinin hastanın muayene olmaması bir diğerinin ise doğru doktora gidilmediği zaman mümkün olmadığını söyledi. Öztürk; “Kalp damar tedavileri başka bir doktorun işi değil. Hasta ortopediye, fizik tedaviye gidebilir ayağındaki problem için nörolojiye dahi gidebilirler ama gerçek gelecekleri poliklinik Kardiyoloji ve Kardiyovasküler Cerrahi kısmıdır. Tedavilerinin gerçekleşmesi için doğru doktoru bulmaları gerekir. Diz altı işlemler ve bacak damarları işlemlerine çoğu kalp doktorları da müdahale etmiyorlar. Genellikle kalp damarları ile uğraşıyorlar ve bu alanla pek meşgul değiller. Maalesef bu tür problemler göz ardı edilebiliyor. Hastaların bu tür olasılıklara karşı uyanık olmaları gerekiyor. Rahatsızlıklarının tedavisine ilişkin biraz olsun araştırma yapmaları gerekiyor. Hangi hastanelerde, hangi doktorların bu işlemleri yaptığını araştırmaları gerekiyor. Yapacakları araştırmalarla doğru hekime ulaştıklarında uzuv kaybı yaşamalarının da önüne geçmelerine imkan sağlayacaktır” ifadelerini kullandı.

“OPERASYONDAN ÖNCE AYAĞIM BUZ KALIBININ İÇİNDE GİBİYDİ”

Balıkesir iline bağlı Bandırma Erdek’ten tedavi için Afyonkarahisar’a gelen 68 yaşındaki Hilmi Kırık isimli vatandaş da yaşadığı süreci anlattı. Hilmi Kırık; “Son 4 yıl boyunca çok ızdırap çektim. Bandırma’da 4 ay boyunca tedavi için hastaneye gittim ancak bir işlem yapmadılar. Bu süre zarfında 15 gün hastanede yattım sadece serum bağlandı, iğne yapıldı, hap verildi. Yeğenim vasıtası ile Afyonkarahisar Özel Fuar Hastanesi’ne geldim. Hocalarımızın yoğun ilgisi ve yaptıkları tedavi sonrasında şimdi ayaklarım ısındı. Eskiden ayaklarım bir buz kalıbının içinde gibiydi, 2 tane battaniye üzerimde olmasına rağmen ayaklarım ısınmıyordu. Önemler artık geride kaldı çünkü artık ağrı hissetmiyorum. Benim rahatsızlığımı tespit edip tedavimi yaparak ayağımın kesilmesini önleyen doktor, hemşire ve sağlık personeli ile Fuar Hastanesi yetkililerine teşekkür ediyorum” diye konuştu.