Musa Aytu, 61 yaşında yaklaşık 49 yıldır ticaretle uğraşıyor. İlk ticaretine 7 yaşında uzun çarşıda başlamış ve seyyar olarak başladığı ayakkabı boyacılığı ve tamiratına daha sonra kendi işyerinde devam ettirmiş. Uzun yıllar sürdürdüğü mesleğinden sıkıldığını fark eden Aytu, kendine kamyon alıp taşımacılık işine başlamış. Aldığı kamyonun şoförlüğünü de kendisi üstlenip çimento fabrikasında yıllarca taşımacılık yaptıktan sonra yağ fabrikasına geçmiş. Burada da yıllarca taşımacılık onun ardında da fabrika da personel yöneticisi olmuş. Yağ fabrikasından emekli olduktan sonra uzun bir süre boş kalmış. Aytu, şimdi İmaret Camii karşısında bulunan kahvehanede sabah 9’dan akşam 7’ye kadar tespih satarak hayatını sürdürüyor.  

“İlk başta aldığım fiyata sattım” 

Hayatının en ilginç yanı olan tespih ticaretine nasıl başladığını şöyle anlatıyor Aytu; “Daha önce hiç aklıma gelmemişti böyle bir işi yapacağım. Uzun çarşıda tespih satanlar çoktu. Bir tespih alacaktım.  Ucuz olan bir tespihi pahalı satmaya çalıştı bir esnaf. O gün çok kızdım. Oğlumu da aldım yanıma Konya’ya gittim. Konya’dan 5 bin liralık tespih aldım. Malları Afyonkarahisar’a getirip, üzerine kar koymadan satmaya başladım. Daha sonra kızdığım arkadaş bu işi bıraktı. Ben de dolaşarak tespih sattım. Minibüs duraklarına, taksi duraklarına, iş merkezlerine gidip tespih pazarladım. Şimdi yaşlandık çok fazla gezemiyoruz. En son bu kahvede kendime bir masa ayarladım. Her gün sabah geliyorum bu kahvede tezgâhımı kurup akşam 7’ye kadar tespih satıyorum.”   

a2-358.jpg

“Satsam da satmasam da bekliyorum” 

‘Çok fazla tespih satamıyorum’ diyen Aytu, satışların düşük olmasından rahatsız değil. Yaşanan bu durumu kriz olarak değerlendiren Aytu, konuşmasına şöyle devam ediyor: “Saat 11 oldu daha hiç tespih satmadım. Satmasam da önemli değil. Ben bu işi hobi olarak yapıyorum. Kahveye kim gelirse yanıma oturuyor. Tespih satsam da satamasam da misafir ediyorum. Çay, kahve ikram ediyorum. Ben yemek yiyorsam eğer yemek de ısmarlıyorum. Burada vakit geçiriyorum.” 

“Gramı 20 dolara satılan tespih var” 

Elinde 5 TL’den 4 bin TL’ye kadar bin bir çeşit tespihin olduğunu kaydeden Aytu şöyle devam ediyor: “Elimde Osmanlı tespihi var. Bu tespih fiyatı 7 bin TL’ye kadar çıkıyor. Ben de olanı ben 4 bin TL’ye satıyorum. Bu tespih çam sakızından üretiliyor. Yıllarca toprağın altında durduktan sonra tespih haline getiriliyor. O Osmanlı tesbihi dediğimiz tespih çok değerlidir. Elimde daha birçok tespih var. Gramı dolarla satılan tespih bile. Şuan o tespihin gramı 20 dolardan satılıyor. Elimde 60 bin TL değerinde tesbihim var onu evimde tutuyorum. Tek amacım hobi benim. ”    

“Elimden geldiğince ucuz satıyorum” 

Tespihlerini hala daha karsız sattığından bahseden Aytu, bu kültürün ekonomik gerekçelerle gözden düşmesine elinden geldiğince mani olmaya çalıştığını belirtiyor: “Ben şuan da kahvede tespih satmak istemiyorum artık. Kendime iş yeri arıyorum. Nasip olursa inşallah iş yeri kiralayıp tespihlerimi orada satacağım. İş yerini çarşıda olsun istiyorum. Ben burada müşteri ne tür tespih isterse onu bulundurmaya çalışıyorum. Şuana kadar müşterilerim aradığı her tespihi bende buldu. Bundan sonra da öyle olacak.  Tespih bir kültür o yüzden vatandaşlar satın almasa da ilgi gösteriyor. Bu da benim hoşuma gidiyor. Ben elimden geldiğince ucuz satmaya çalışıyorum.”  

“Mezata hile karıştı kaldırdık”

Yıllar önce tesbih mezatlarının düzenlediğini heyecanlanarak anlatan Aytu konuşmasını şöyle devam ediyor: “Yıllar önce burada tesbih mezatları olurdu. Elinde değerli tesbihi olan ve ya atasından kalan tesbihi satmak isteyen buraya gelir tesbihi açık attırma ile satardı. Bu bize ayrı bir zevk ve heyecan katardı. Son yıllarda ona da hile karıştırdılar. Mezatta satıcı fiyatı artıramaz ama son yıllarda satıcılar fiyat arttırmaya başladı. Böylelikle işin içine çok hile girdi. Bizde mezatı kaldırdık. İnşallah yakın zaman da yeni yerimizde mezat günlerini yeniden düzenlemeye başlayacağız.”

“Tesbih almak isteyen kahveye uğrasın”

Afyonkarahisar’da tesbihin orijinal mi yoksa sahtemi bunu ayır edebilecek çok fazla kişinin olmadığını kaydeden Aytuğ konuşmasını şöyle sürdürüyor: “Afyon en çok ateş kehribarı satılıyor. Ben Afyon’da okuyan öğrencilerden birçok müşterim var. Bütün illerden müşterim var. Çünkü ben elimde her türlü tesbih var. Ben burada olmasam Afyon’da teşbihçi olmaz. Ben hobi ticareti yapıyorum. Ben Konya, Sivas ve Erzurum’da tesbih getirttiriyorum. Afyonkarahisar’da orijinal tesbih almak isteyen vatandaş kesinlikle buraya uğrasın. Ben hem ucuz hem de gerçek tesbih satıyorum.”