İşlek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçimini uzun yıllar sanayide tornacılık yaparak sağladığını söyledi. Çocukluğundan beri antika eşyalara merakı olduğunu belirten İşlek, "Her mesleğin belli bir zamanı oluyor. Belli bir yaştan sonra insan tezgahın başında uğraşamıyor. El sanatlarına, el emeği göz nuru işlere hevesim vardı. 1990 yılında emekli olunca antika dükkanı açmaya karar verdim. 27 yıldır bu işi yapıyoruz." diye konuştu. Antikacılığın, insanların sürekli eskiye ilgisi olması nedeniyle her zaman yaşamaya devam edeceğini belirten İşlek, "İş yerime gelenler eskiye karşı büyük sevgi besleyen insanlar. El emeğine, göz nuruna sevgisi olmayanlar buraya gelip de bir şey almaz. El emeği eşyaların ne kadar zahmetle yapıldığını bilenler, buna değer verenler alıyor." ifadelerini kullandı.

a2-334.jpg

Sevmeyen satıyor, seven alıyor

İşlek, dükkanında küçüklü büyüklü yaklaşık 5 bin farklı antikanın bulunduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti: "Hurdacılar getirir. Bazen insanlar evlerinde ihtiyaç fazlası gördüğü eşyaları getirir. Yine annesinden ve babasından kalmış halı, kilimleri getirenler oluyor. Eskiler bu antikaların kıymetini biliyor ama yeni nesil pek kıymetini bilmiyor. Önemsiz görüp satıyorlar. Biz de eski eşyaları onlardan alıyoruz. Bakımını yaparak yeniden insanların hayatına kazandırıyoruz. Yani sevmeyen satıyor, seven alıyor."