Müzeyi İngilizce ve Türkçe olarak dil seçeneği olan ''Dijital sesli rehberler' tanıtıyor

Sultan Divani Mevlevihane'sinin tarihinin 1300'lü yıllara dayandığını belirten Sultan Divani Mevlevihane Müzesi Müdürü ve yerel tarihçi Hasan Özpunar, yaptığı açıklamada Mevlevihane'nin Konya'dan sonra kurulan en önemli ikinci Mevlevihane olduğunu söyledi.

12 türbe bulunuyor

Müze içerisinde ziyaretçilerin gezebildiği matbah-ı şerif, semah odası, postnişin odası, Mevlevi tarihinde ilk diyebileceğimiz bayan çelebiler Destina ve Güneş hatun odaları gibi değişik makamlar olduğunu ifade eden Özpunar, "Bunun yanı sıra Mevlevi Cami içerisinde 12 tane Mevlevi büyüğümüzün türbeleri mevcut. Semahane dediğimiz kısım yine burada cami ile birlikte birbirini tamamlayan yerler. Vatan şairi Namık kemal'in annesi Fatma Zehra hanımın türbesi yine buradadır" dedi.

2008 yılında müzeye dönüştürüldü

Mevlevihane'nin asitane (Çile çıkarılabilen Mevlevihane) hükmü taşıdığını belirten Özpunar, şunları kaydetti: "Sultan Divani Mevlevihane’si Osmanlı coğrafyası üzerinde kurulan önemli dergahlardan birisi. 1902 yılında çıkan büyük yangında bütün müştemilat ile birlikte tamamen yanmıştır.  2. Abdülhamit'in şahsi bağışları ile Ermeni bir taş ustası tarafından tekrar inşa edilen Mevlevihane, 2007 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restorasyon yapılmış ve "Derviş Odaları" bölümü 2008 yılından itibaren Afyonkarahisar Belediyesi bünyesinde Sultan Divani Mevlevihane Müzesi olarak ziyaretlere açıldı. Burada, Hz. Mevlana'nın hem burayı ziyareti, hem de sonra ki yıllarda torunlarının özellikle 1400 ve 1500'lü yılların başında yaşamış olan Sultan Divani'nin önemi sebebiyle de Afyonkarahisar Mevlevihane’si büyük bir ziyaretçi akınına uğruyor."

 Sultan Divani'nin aşure kazanı Mevlevihane Müzesi'nde sergileniyor

Sultan Divani Mevlevihane'sinin en önemli etkinliklerinden birisinin de 500 yıldır devam eden şifalı aşure geleneği olduğunu aktaran Özpunar, “Mevlana Hazretlerinin 7. kuşak torunlarından olan Sultan Divani, 1500'lü yılların başında İran üzerine sefere çıkar. Bu seferin sebebi de Timur'un Anadolu'yu istila ettiği zaman Konya'dan alıp, gasp ettiği Divan-ı Kebiri tekrar alıp getirip, asıl yerine teslim etmekti. Bu sefer sırasında İran'ın Meşret şehrinde İmam Rıza Türbesi'nden kendisine büyükçe bir kazan hediye edilir. Bu kazanı alıp getirir ve her yıl Muharrem ayının 10. gününde, bu kazanda aşure pişirilir. Müslüman, gayri Müslim hiç bir ayrım gözetmeksizin bu aşure dağıtılır. Bu güzel gelenek, 500 yılı aşkın zamandır yine bu dergahta halen devam etmektedir. Günümüzde Afyonkarahisar Belediyesi'nin organizasyonunda kırk kazanda, kırk hafızın okuduğu hatim eşliğinde şifalı aşure pişirilir. Yine bu aşureler kentin değişik noktalarında halka dağıtılıyor. Kazan halen bu dergahta sergilenmektedir. Aşure yaparken tarihi bir değere sahip olduğu için onu kullanmıyoruz" diye konuştu.

İlk ve son baharda ziyaretçi yoğunluğu oluyor

Afyonkarahisar Sultan Divani Mevlevihane’sinin 2017 yılı içeresinde büyük bir ziyaretçi kitlesine eriştiğini belirten Özpunar, şöyle konuştu: “Mevlevihane’ye gelen ziyaretçi sayısı her geçen gün artıyor. Bunda turizm şehri olma yönünde atılan adımların büyük katkısı var. Kentimizin termal turizm potansiyeline sağlı olarak pik çok otel bulunuyor. Buralara gelen yerli ve yabancı ziyaretçiler Afyonkarahisar’a yaptıkları kültür ziyaretlerinde müzemizi de ziyaret etme imkanı buluyorlar. Müzeye yapılan ziyaretler aylara ve mevsimlere göre değişiklik gösteriyor. Özellikle ziyaretçilerin yoğunluk oluşturduğu aylar bahar ayları oluyor. Kültür turizmi ve termal turizm kapsamında Afyonkarahisar’a gelen ziyaretçiler ilkbahar ve sonbahar aylarında yoğunluk oluşturuyor. Son baharda üniversitesinin açılması ve yeni gelen öğrencilerin kenti öğrenme turları önemli rol oynuyor”

Mevlevihane'yi "Dijital sesli rehberler' tanıtıyor

Mevlevihane ve müzeyi tanıtmak için pek çok etkinlikleri olduğunu belirten Özpunar, internet sitesi üzerinden 360 derece sanal tur şeklinde gezilebildiğini aktararak, "Mevlevihane'yi canlı olarak görmek ve gezmek isteyenlere ise Türkiye'de ve dünyada büyük müzelerin de kullandığı sesli rehberler hazırladık. Başlangıç noktasından itibaren yaklaşık 30 dakika süren bir rehberlik hizmeti veriyoruz. Türkçe ve İngilizce anlatımı olan dijital sesli rehber hizmetinden isteyen ziyaretçilerimiz yararlanabiliyor. Bunun yanı sıra ziyaretçilerimize bireysel olarak da yardımcı oluyoruz. Her türlü sorularına cevap buluyoruz. Gerek Mevlevihane, gerekse Afyonkarahisar’la ilgili sorularına bilgiler veriyoruz” dedi.