Bolvadin ilçesi Derekarabağ köyünde yıllardır yastık yaparak geçimini sağlayan Kadir Kılınç, kındıra bitkisini, haziran-mayıs aylarında gölden biçtiklerini söyledi. Kurutulduktan sonra işçilerce işlenen kındıranın yastık haline getirildiğini anlatan Kılınç, "Yaptığımız hasır yastıkları Konya'ya gönderiyoruz. Orada da halı desenli yüz giydirilip, büyükşehirlere şark köşelerinde kullanılmak üzere gönderiliyor. Ayrıca yer sofralarında, dizilerde dekor olarak kullanılıyor." diye konuştu.

Köylerinde bu işle uğraşan üç hane bulunduğunu belirten Kılınç, şunları kaydetti: "Ekmeğimiz Eber Gölü'nden. Arazimiz çok az, yok denecek kadar az. O yüzden mevsimlik olarak kışın kamış, yazın da hasır yastık işi yapıyoruz. Kasımdan marta kadar kamış toplarız. Yılda 10 bin yastık yapıyoruz. 12 tanesine bir takım deniyor. İki farklı çeşit var. Kalınlığına göre 16 santimetre olan 'Konya', diğeri ise 'Karaman' diye geçiyor. Boyları ikisinin de aynıdır. Bir şehrimiz Konya kullanıyorsa, başka bir şehrimiz Karaman tercih ediyor."

"Bu iş aile mesleğimiz"

Köylülerden Mevlüt Kılınç (50) da çocukluğundan beri yastık işiyle uğraştığını dile getirdi. Başka bir gelirlerinin olmadığını söyleyen Kılınç, "Bu iş aile mesleğimiz. Günde 50-60 yastık yapıyoruz. Kındırayı, gölde su olduğu zaman kayıklarla girip kesiyoruz. Kuruduğunda ise göle traktörle girebiliyoruz." ifadelerini kullandı.

Hasır yastık ticaretiyle uğraşan 66 yaşındaki Fahrettin Atmaca ise hem kendisi hem de köylüler için yastık yapımının önemli bir gelir kaynağı olduğunu anlattı. Atmaca, "Bu yastıklar genellikle şark odalarında kullanılıyor. Bunları toptan veya perakende olarak veriyoruz. Başta İstanbul ve İzmir gibi illere gönderiliyor. Yastıkları, halı kılıf geçirilmiş olarak veya herhangi işlem yapmadan alanlar oluyor. Yurt dışına gönderenlerin de olduğunu duyuyoruz. Biz sadece ülke içinde siparişleri karşılıyoruz. Bize internet üzerinden bile ulaşanlar oluyor." diye konuştu.