İSTANBUL (AA) - AHMET ESAD ŞANİ - "Ölüme Terk Edilmek" ve "Kurtuluş Öyküleri" gibi belgeselleri Türkiye'de ilgi gören televizyon yapımcısı, kaşif ve yazar Ed Stafford, "Kendim için daha önce denemediğim yeni zorlukları tercih ederim. Aynı şeyi tekrar yapmanın bir anlamı olmadığını düşünüyorum." dedi.

Amazon Nehri'ni baştan sonra yürüyerek geçen, vahşi doğadaki maceralarını kendi kendine kayda alan ve "First Man Out" adlı yapımla Türk izleyicisinin karşısına çıkması beklenen İngiliz kaşif, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Soru: Kendinizden biraz bahseder misiniz? Macera tutkunuz ne zaman başladı?

Stafford: Yaklaşık 10 yıldır hayatta kalma (survival) programları yapıyorum televizyon için. Discovery Channel'a 7 bölüm hazırladım. Bugüne kadar 30 farklı ülkede bulundum. Bu işi, ıssız yerlerde ve hayatımı sürdürecek hiçbir şey olmadan yapan biri olarak tanınıyorum.

Soru: Issız bir adada 2 ay boyunca kaldınız. Bu projeye nasıl cesaret ettiniz?

Stafford: Yağmur ormanlarında 2,5 yıl boyunca çalıştığım bir keşif gezisinden yeni gelmiştim. Bu gezide, birlikte yola çıktığımız insanlara gereğinden fazla bağımlı kaldım. Aslında yapmak istediğim şey yalnız başıma zorluklarla mücadele etmekti. Sadece benim olduğum, her şeyi kendim yapmak zorunda kaldığım bir yerde ve tek başıma olmak. Bu fikri ben buldum. Yemek, su, bıçak, hiçbir araç gerecim yoktu ve bir adada tamamen çırılçıplaktım. Kendi kıyafetlerimi kendim yapabilir miydim? Kendime bir hayat kurabilir miydim? Hayatımı yeterince rahat hale getirebilir miydim? Bu soruların cevaplarını bilmiyordum. Kendimi denemek istedim. Kişisel yeteneklerimi test edebileceğim en iyi senaryo buydu.

Soru: Yaşadığınız zorlukları artık biliyorsunuz. Tekrar aynı adaya gidip 60 gün geçirmek ister miydiniz?

Stafford: Bu proje daha önce yapılmamış olduğu için çok heyecan vericiydi. Benim için yepyeni bir durumdu. Hatalarımdan ders çıkardığım için artık aynı adaya gitsem, aynı şeyleri yapsam tabii ki hayat çok daha kolay olur. Ama yapılacak daha iyi şeyler olduğunu düşünüyorum. Kendim için daha önce denemediğim yeni zorlukları tercih ederim. Aynı şeyi tekrar yapmanın bir anlamı olmadığını düşünüyorum.

Soru: Vahşi doğa belgeselleri çekiyorsunuz. Başınızdan geçen ama kameralara yansımayan ilginç olaylar oldu mu?

Stafford: Amazon'da çalışırken kamerayı çıkarmaya korktuğum çok sayıda olay oldu. Öleceğim diye çok korktum. Korktuğum anlarda kameram çantamdaydı. Hayatla ölüm arasında olduğunuzda 'Dur bir dakika kameramı çıkarayım ve kaydedeyim.' diyemiyorsunuz. Bir sonraki projemde, göğsüme bir kamera yerleştirip yaşadığım her şeyi kaydetmek istiyorum. Bu Amazon'da çok faydalı olurdu. Bunu yapmadığım için çok pişmanım. Eğer böyle bir kameram olsaydı yaşadığım her şeyi çekebilirdim. Maalesef Amazon'dayken çok sayıda ilginç şeyi bu yüzden kaçırdım. Henüz duyurusu yapılmadığı için fazla bilgi veremem ama bir sonraki proje çok fazla heyecan içeren, normal macera yolculuklarımdan çok daha farklı bir deneyim olacak.

Soru: Türkiye'de belgesel çekmek üzere bir projede yer almak ister misiniz?

Stafford: Türkiye'yi yeterince tanımıyorum. Bir ara düşünülmüştü ama gerçekleşmedi. Neden yapmayayım ki? Burayı sevdim ve yeniden gelmek isterim. Klasik cevap şudur, para nereden gelirse siz de oraya gidersiniz. Tabii maliyetler ön plana çıkıyor.

Soru: Türkiye'deki maceraseverlere neler söylemek istersiniz?

Stafford: Türkiye'de macera tutkusu gördüğüm kadarıyla daha yeni yeni gündem oluyor. Gün geçtikçe daha çok insan maceraya atılıyor ve bence bu harika bir şey. "Adventures for a Lifetime" kitabımda insanların hayatlarında daha fazla risk almalarını ve daha büyük maceralara atılmalarını tavsiye ediyorum. Bu muhteşem bir şey. Sürekli daha fazla maceraya atılın, daha fazla risk alın. Bu Türkiye'ye ikinci gelişim ama hiçbirinde yeterince gezme fırsatım olmadı. İstanbul'u da çok göremedim. Havalimanından otele, oradan da programa geçiyoruz. Büyük camileri, Kapalıçarşı'yı görmedim. İstanbul'u filmlerden gördüğüm kadarıyla biliyorum. Bütün bunlar için yeniden gelmem lazım.

Soru: Eşiniz Laura Bingham, projeleriniz hakkında ne düşünüyor?

Stafford: Eşim de bir macerasever. Bu yılın başlarında o da bir geziye çıktı. Güney Amerika'da, Guyana'da bulunan Essequibo nehrine giden takımın liderliğini yaptı. Bu nehir bölgenin en uzun üçüncü nehri. Daha önce bunu hiçbir kadın yapmamıştı. Geziye çıkmadan 8 ay önce çocuğumuz olmuştu. Tabii eşler çocuğun sorumluluğunu paylaşıyor. İkimizin de en son istediği şey sevdiğimiz şeyleri yapmayı, macerayı bırakmak. Sırayla ikimiz de bebekle ilgilendiğimiz sürece benim yaptığım her şeyi destekliyor.

Soru: Gelecekteki projeleriniz hakkında neler söylemek istersiniz?

Stafford: Ocak sonunda DMAX'te süper heyecanlı bir program başlayacak ("First Man Out" adlı 7. belgesel serisi). Heyecan verici bu program yakında çıkacak ve harika bir iş olacak. Daha önce de söylediğim gibi bütçe bulunursa belgesellerin devamını çekmeyi planlıyoruz.

- Ed Stafford kimdir?

Amazon Nehri'ni baştan sona yürüyerek geçen ilk insan olarak Guinness Dünya Rekoru'nu elinde bulunduran Ed Stafford, DMAX ve Discovery kanallarında yayınlanan belgeselleriyle tanınıyor.

Dünyanın en iyi hayatta kalma uzmanlarından biri olarak bilinen Stafford, 2011'de "Yılın Avrupalı Maceracısı" ödülünü ve İskoç Kraliyet Coğrafya Topluluğu'nun "Mungo Park Madalyası"nı kazandı.

Çıplak ve Mahsur adlı programı için 2012'de Güneydoğu Fiji'deki ıssız bir adada yiyecek, giysi ve ekipmanı olmadan 60 gün boyunca hayatta kalma mücadelesi veren Stafford, uluslararası üne kavuştu.

Türkiye'de Ocak ayında yayınlanacak "First Man Out" isimli 7. belgesel serisini çeken ünlü kaşif, kendi gibi maceracı ve kaşif Laura Bingham ile evli ve bir erkek çocuk babasıdır.