Herkesin, bilgi edinme, haber alma, özgür düşünme, ifade ve serbest eleştiri hakkına sahip olduğunun altını çizen Paslı, mesajında şunları ifade etti:  

“İletişim özgürlüğünün temel yapı taşlarını oluşturan bu haklar, özgürlükçü, demokratik hukuk sistemi ile yönetilen ülkemizde anayasal güvence altına alınmıştır. Düşünce ve ifade özgürlüğünün kullanılmasının başlıca yolu olan basın ve yayın özgürlüğü de temel insan hakları arasında yer almaktadır. Basın özgürlüğü, halkın doğru haber alma, bilgi edinme hakkı adına dürüst biçimde kullanılması demektir ve bunu yaparken de gazetecinin özgürlüğünün içeriğini ve sınırlarını ise öncelikle sorumlulukları ile meslek ilkeleri belirler. Gazeteci tüm bilgi kaynaklarına serbestçe ulaşma ve kamu yaşamını belirleyen, halkı ilgilendiren tüm olayları izleme, araştırma hakkına sahiptir. Gazetecinin karşısına çıkarılacak gizlilik ve sır gibi engeller kamusal işlerde yasaya, özel işlerde açık ve ikna edici gerekçelere sahip olmalıdır” dedi.

İletişim özgürlüğünün, halkın gerçekleri öğrenme hakkının bir aracı olduğunun altını çizen Paslı, “başta ülke menfaatleri olmak üzere, kamu yararı gözetilerek gerçekleri olduğu gibi bozmadan ve abartmadan kamuoyuna yansıtılmasında basın mensuplarımıza önemli görevler düştüğünü” söyledi.

“Basın, 6. Duyu Organımız”

Haber almak, insanoğlunun dünden bugüne ve hemen her coğrafyada ihtiyaç duyduğu bir gereksinimdir. Dünyanın farklı coğrafyalarında yaşayan insanların aynı haber alma ihtiyacından yola çıkarak, insanların kendi bireysel deneyimlerinin ötesinde neler olduğunu öğrenme yolunda bir içgüdülerinin olduğu da bir gerçektir. Basın, insanoğlunun bu haber alma içgüdüsünü bir anlamda altıncı duyu organı işlevi görerek, tüm enstrümanlarıyla karşılamaya çalışmaktadır. Kitle iletişim araçlarının kamuoyu oluşturma ve gündem belirlemedeki rolü hiç kuşkusuz bir güç olarak algılanmaktadır. Bunun yanında, internetin baş döndürücü gelişimiyle birlikte ortaya çıkan sosyal ağlar ise beraberinde “Halk Gazeteciliği” terimini de gündeme getirmiştir. Bu noktada iletişim teknolojilerindeki yenilikler doğrultusunda çağa ayak uyduran Türk basını bugün, yazılı ve görsel boyutunun yanı sıra, sanal ortamda da memnuniyetle takip ettiğimiz bir gelişme içerisindedir. Ülkemizin ilerlemesine, standartlarının yükselmesine değerli katkılar sağlayan Türk basınının geldiği düzeyde, basın mensuplarımızın fedakarca gayretlerinin büyük payı bulunmaktadır.

“Basın, 15 Temmuz’da millet iradesinden yana tavır aldı”

Diğer yandan, Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) nün 15 Temmuz darbe girişiminde, toplumun ifade ve haber alma özgürlüğünün güvencesi olduğunu bir kez daha gösteren basın yayın kuruluşlarımız, demokrasi ve onun temelini oluşturan millet iradesinden yana tavır alarak, yaygın ve yerel medya kuruluşlarının olağanüstü kriz dönemlerinde ne kadar önemli bir işlevi yerine getirdiği, bu müessif olay karşısında bir kez daha ortaya çıkmıştır. Basın mensupları, 7 gün 24 saat çalışma temposuyla dünyanın hızını yakalarken, haberin ve bilginin hayati önemine binaen uyumayan bir dünyada gece gündüz çalışarak kamuoyunun gözü ve kulağı olmaya devam etmektedirler. 

Paslı, “Basın mensuplarımızın görevlerinin ifasında karşılaştıkları sorunların çözümlenmesi noktasında, gerek mesleki eğitim çalışmalarına destek verilmesi ve gerekse kamu kurum ve kuruluşlarıyla ilişkilerinde köprü vazifesi üstlenerek yardımcı olunması hususunda da gerekli desteği vereceklerini” sözlerine ekleyerek, basın mensuplarına çalışmalarında başarılar diledi.