Programa katılan Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu; “Mevcut sistem Türkiye’yi 40 yıl geride bıraktı” dedi.

AK Parti Afyonkarahisar İl Başkanlığı tarafından 16 Nisan’da yapılacak olan referandum öncesinde Afyonkarahisar Ticaret Borsası ve Kasaplar Odası üyesi esnaflara yönelik bir program düzenlendi.

“BUGÜNE KADAR ÇOK BÜYÜK ENGELLEMELERLE KARŞILAŞTIK”

Termal bir otelde Afyonkarahisar Ticaret Borsası ve Kasaplar Odası esnaflarına yönelik olarak düzenlenen programın açılış konuşmasını AK Parti İl Başkanı İbrahim Yurdunuseven yaptı. Tertip ettikleri programa icabet eden esnaflara teşekkür ederek sözlerine başlayan Yurdunuseven, 16 Nisan’da düzenlenecek olan referandum sürecinin çok önemli olduğunu belirtti Yurdunuseven; “Afyonkarahisar’da hiçbir sıkıntı yaşamadan referandum çalışmalarımızı sürdürüyoruz ve evet oyları da yüksek seyirde gidiyor. Afyonkarahisar’dan da eminiz ki yüksek oranda evet çıkacaktır. Sizler gibi bu toplumun önderi olan insanlarsınız ve aklınızdan bazı sorular geçiyor olabilir. 2002 yılında tek başına iktidara geldik, cumhurbaşkanı bizden, başbakan bizden, cumhurbaşkanı ve başbakanı halk seçti diye her kanunu çıkartabiliriz gibi bir algı yaratılmasın çünkü bugüne kadar inanın birçok engellemelerle karşılaştık” dedi.

“17 NİSAN SABAHI GÜÇLÜ TÜRKİYE’YE UYANMAK İSTİYORUZ”

Geride kalan süre zarfında yaşadıkları engellemelerden birisinin 2007 yılında yaşanan 367 krizi olduğuna değinen AK Parti İl Başkanı Yurdunuseven; “2007 yılında cumhurbaşkanı seçmek istedik ancak karşımıza 367 garabetini çıkardılar. Birileri çıkım mecliste 367 milletvekili olmazsa meclisin toplanamayacağını ve toplanamadığı takdirde de Cumhurbaşkanını seçemeyeceğimizi söylediler. CHP’de anayasa mahkemesine giderek aynı tezi savundu. Merhum Turgut Özal’ı öyle seçtiniz, Süleyman Demirel’i de öyle seçtiniz, Ahmet Necdet Sezer’i de öyle seçtiniz ne vardı bunlarda dedik. Verdikleri yanıt orada hata yaptıysak bir daha yapmak zorunda değiliz dediler. 24 Nisan muhtırasını, bürokratik oligarşiyi hatırlayın. Bizim Ahmet Necdet Sezer döneminde yapmak istediklerimizi hep Çankaya’dan geri gönderdiler. Bu bürokratik oligarşinin artık bitmesi gerekiyordu. İnşallah 16 Nisan’da verilecek olan evet oyları sonrasında 17 Nisan sabahı itibariyle güçlü bir Türkiye’ye, hızlı karar mekanizması olan bir Türkiye’ye uyanmak istiyoruz” diye konuştu.

“SANDIĞIN OLDUĞU YERDE DİKTATÖRLÜK OLMAZ”

Yürütmenin çift başlı olması sebebiyle gelecekte çıkabilecek problemlerin de ortadan kaldırılabileceği yeni bir sistemin kurulmaya çalışıldığına değinen Yurdunuseven; “Cumhurbaşkanı ve Başbakan AK partili olduğu için şu anda bir problem çıkmıyor ama yarın çıkmayacağının da garantisi yok. Biz diyoruz ki bu çift başlı sistemin sona ermesi lazım. Yürütmenin tek başlı olması lazım ve güçlü olması lazım bunun için de inşallah Türk Usulü Cumhurbaşkanlığı sistemini 16 Nisan’da sizlerin oylarına sunacağız. Bu sistem tek adamlığı getirecek bir sistem değil. 2002’den 2017’ye kadar bu halkın önüne 11 defa sandık koyduk. Sandığın konulduğu yerde tek adamlık ve diktatörlük olamaz. Sandık varsa millet vardır ve millet varsa milletin dediği olur. Yeni sitemle birlikte yüzde 20-15-10 gibi oranlarla kurulan koalisyon hükümetleri olmayacak. Koalisyon kurulması ihtimali bu sistemle birlikte artık sıfır CHP’nin de duyduğu rahatsızlığın nedeni de budur. Koalisyonlarda bir şekilde kendisine yer bulup ülkeyi yönetme, vesayet odaklarını dizayn edip istedikleri gibi hareket edeceklerdi. Yeni sistemle birlikte devlet ve millet nasıl yönetilecekse bunun kararını yüzde 50+1 oy alan Cumhurbaşkanı yönetecek” ifadelerini kullandı.

“BİZLERE VERİLEN DESTEĞİN KARŞILIĞI EVETTİR”

Programda konuşan Afyonkarahisar Ticaret Borsası Meclis Başkanı Fahrettin Zobalı’da esnaf olarak hükümetten her zaman destek gördüklerini belirtti. Zobalı; “Afyonkarahisar Ticaret Borsası üyesi esnaflar olarak bugüne kadar hükümetimizden talep ettiğimiz ne varsa yetkililerimizin de destekleri ile hep aldık. 16 Nisan günü anayasa değişikliği referandumu var. Bizlere düşen görev de yapılacak olan referandumda evet diyerek bizlere verilen desteğin karşılığını oylarımızla vermektir” dedi.

“SİSTEM DEĞİŞİKLİĞİ HER DÖNEM TELAFFUZ EDİLDİ”

Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban’da Ticaret Borsası ve Kasaplar Odası esnaflarına hitaben kısa bir konuşma yaptı. Başkan Çoban; “AK Parti, kurulduğu 14 Ağustos 2001 yılında açıklanan parti beyannamesinde ve seçim beyannamelerinde başkanlık sistemini öngören ve Türkiye için elzem olduğunu iddia eden bir partiydi. Ancak bugüne kadar mecliste çoğunluğu sağlamasına rağmen anayasa değişikliğinin yapılabileceği 367 sayısına ulaşılamadığı için bu düzenleme yapılamamıştı. Geçmişe baktığımızda rahmetli Turgut Özal, Süleyman Demirel, Necmettin Erbakan gibi isimler de başkanlık sisteminin gelmesi yönünde fikirlerini beyan etmişler ancak uygulamaya geçirmeye muvaffak olamamışlardı. 15 Temmuz’da yaşanan hain darbe girişimi ve MHP üzerinde oynanan oyunlar üzerine yaşananların ülkenin geleceği ile ilgili olduğunu fark eden Devlet Bahçeli’nin önce devletim ve milletim anlayışıyla yaptığı çağrı üzerine anayasa değişikliği paketi meclise geldi ve şimdi de milletimizin oyuna sunuldu. Devlet ve milleti önceliği olarak gören ve referandum sürecinde desteğini veren Devlet Bahçeli’yi gösterdiği devlet adamlığı için alkışlıyorum” diye konuştu.

“AFYONKARAHİSAR’I HER ALANDA MERKEZ YAPACAĞIZ”

Referandum çalışmaları kapsamında parti programı dahilinde Ticaret Borsası ve Kasaplar Odası esnafları ile bir araya gelen Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Afyonkarahisar’da 15 yılda 16 milyar TL yatırım yaptıklarını söyledi. Afyonkarahisar’ın kongre turizmi, spor turizmi ve sağlık turizminin merkezi olması için çalışmalar yürüttüklerini belirten Bakan Eroğlu, şifalı bitkiler açısından da zengin bir şehir olan Afyonkarahisar’a Aromatik Bitkiler Merkezi kurduklarını da hatırlattı. Sektöre katkı sunmayı hedeflediklerini belirten Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu; “Bu alanda çalışan, ülke genelindeki ilim adamlarının katılımıyla bir çalıştay düzenledik. Bu yıl Mayıs ayında da bizim desteğimizle Konya'da bir uluslararası kongre yapacağız. Şifalı bitkiler büyük bir sektör, dünyada 107 milyar dolarlık bir pazar var. En çok Çin, Hindistan, Uzak Doğu bundan istifade ediyor. Biliyorsunuz iki türlü eczane var. Bir normal ilaç satan, bir de bitkisel ürünler satan eczaneler var. Türkiye'de yakın bir gelecekte herkes kimyasal ilaçlardan kaçarak, nebati dediğimiz tıbbi bitkilere yönelecektir. Demek ki tıbbi ve aromatik bitkiler sizler için açık bir pazar. Bu konuda her türlü desteği vereceğiz. Hedefimiz sektörde en az 5 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirmek" dedi.

“MEVCUT YÖNETİM SİSTEMİ KRİZ DOĞURUYOR”

Neden anayasa değişikliğine ihtiyaç duyulduğu konusuna da değinen Bakan Eroğlu, “Mevcut yönetim sistemi kriz doğuruyor. Bütün gelmiş geçmiş devlet adamları, bu sistemin değişmesi için gayret ettiler çünkü hep kavga oldu. CHP’nin bulunduğu tek partili dönemlerde de ülkeyi etkileyen ciddi kavgalar yaşandı. Merhum İsmet İnönü ile kendi getirdiği Başbakan Recep Peker arasında tayin meselesinden kavga çıktı. Biri 'Yetki bende' diyor, öbürü 'Bende' diyor. Neticede tayin olamadı, kavga çıktı. Paramız ilk defa 1946 yılında yüzde 110 değer kaybetmiş. Rahmetli Menderes sistemin bozuk olduğunu gördü. Bunu değiştirmek istedi fakat vesayet sistemi onun kellesini aldı Allah rahmet eylesin. Herkes uğraştı. Rahmetli Özal da bunu değiştirmek istedi. Demirel'in konuşmaları var. Rahmetli Alparslan Türkeş, Erbakan bu konuda, ‘Mevcut sistem Türkiye'yi kaldırmıyor, kriz doğuruyor. Türkiye bu yüzden geri kalıyor. Enflasyonun, geri kalmanın, işsizliğin ve istikrarsızlığın temel sebepleri yönetim sistemidir’ dediler ama vesayet sistemi müsaade etmedi” dedi.

“DARBELER VE MUHTIRALARLA ÜLKENİN GELİŞİMİNİ 40 YIL GECİKTİRDİLER”

Muhalefet tarafından yürütülen ‘hayır’ kampanyasına da değinen Bakan Eroğlu, “Muhalefetin yalanlarına itibar etmeyin. En büyük yalan ‘rejim değişecek’ yalanıydı. Hazırlanan 18 maddede rejimle alakalı bir şey yok. Bu bakımdan hiç kimse endişe etmesin. Neticede anayasamızın ilk dört maddesi aynen kalıyor. 18 maddelik anayasa değişikliğinde bunu ima edecek madde bile yok. Bizim sistem değişikliğine gitme nedenimiz açık. Vesayet odakları ve dış güçlerin kontrolünde tutulmaya çalışılan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni güçlü bir yapıya kavuşturmak, gelişmesi ve büyümesi engellenen Türkiye’yi daha güçlü bir ülke yapmaktır. Geçmişte yapılmak istenen darbeler ve muhtıralar nedeniyle gelişimi engellenen Türkiye 1970’li yıllarda günümüz Türkiye’sini yaşıyor olacaktı. Kısacası 40 yıl geriden geliyoruz ama arayı kapatmak için çok çalışıyoruz. Referandum’da da milletimizin ülkemizin geleceği, geçmişte yaşadıkları ve gelecek nesillerinin refahı için evet diyeceğine inanıyorum. Bizim sloganımız belli ‘Artık söz de karar da milletin’ diye konuştu.