Diyetisyen Yuran, bayramların tüm aile bireylerini bir araya geldiği ve güzel sofralar kurulduğu günler olduğunu söyledi.

‘Bayramda herkesin beslenme konusunda önlem alması ve daha çok özen göstermesi gerektiğine dikkat çeken Yuran, Anahaber Gazetesine yaptığı açıklamada şunları kaydetti:

“Senede bir defa olmasından ötürü kurban bayramında hem et tüketimi hem de tatlı tüketimi aynı oranda artmaktadır. Beslenme alışkanlığımız bir kaç günlük değişmiş olsa bile özellikle bu dönemde kronik hastalıklara sahip yüksek risk grubunda bulunan diyabet hastaları, hipertansiyon hastaları ve böbrek hastaları risk altındadır. Beslenmenin temelinde bu düzenli olmak vardır. Alınması gereken önlemlerin herkes için geçerli olduğu unutulmayıp kurban bayramında da, sağlıklı beslenmenin temel prensiplerine, yiyecek seçimine, porsiyon kontrolüne ve besin gruplarının dengeli dağılımına her zaman özen gösterilmelidir.”

"Yeni kesilen hayvanın eti 24 saat bekletilmeli”

Kırmızı et iyi kalite hayvansal proteinin yanı sıra, demir, çinko, fosfor, magnezyum mineralleri ile B12, B6, B1 ve A vitaminleri içerdiğini hatırlatan Diyetisyen Yuran,  yağlı etlerin doymuş yağ ve kolesterol içeriklerinin yüksek olduğunu kaydetti.

Veteriner kontrolü olmayan ve uygun koşullarda kesilmeyen kurbanlık hayvanlardan insanlara çeşitli hastalıklarının bulaşma ihtimalinin olduğunu dile getiren Yuran, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yeni kesilmiş hayvanların etlerindeki sertlik hem pişirmede, hem de sindirimde zorluk yaratır. Midede şişkinlik, hazımsızlık gibi sıkıntılara neden olur. Özellikle mide rahatsızlıkları çeken bireyler, eti 24 saat bekletmeden tüketmemelidir veya tüketim miktarı az olmalıdır. Etler, büyük parçalar şeklinde değil ancak kıyma, kuşbaşı gibi küçük parçalara ayrılıp, tek pişirimlik miktarlara bölünüp, buzdolabı poşetlerine koyularak buzdolaplarının buzluk kısmında veya derin dondurucuda saklanmalıdır. Buzdolabında -2 derecede 1-2 hafta, derin dondurucuda ise -18 derecede daha uzun süre saklanabilmektedir. Pişirmek için buzluktan çıkartılan etler, yine buzdolabının alt raflarına indirilerek çözdürülmeli, çözdürülen et hemen pişirilmeli, tekrar dondurulmamalıdır.” dedi.

"Günlük 2-2.5 litre su tüketimine dikkat edilmelidir"

Yuran, pişirme yöntemi olarak haşlama, fırınlama ve ızgara tercih edilmesi gerektiğinin altını çizerek, kızartma ve kavurma yöntemlerinden kaçınılması gerektiğini ifade etti.

Etlerin C ve E vitaminini içermediğini ve bu nedenle etlerin mutlaka sebzelerle birlikte pişirilmesi veya etlerin yanında C vitamininden zengin ve bol salata tüketilmesine değinen Yuran, “Bu yöntem hem besin çeşitliliğinin sağlanmasını sağlar hem de sebzelerde bulunan C vitamini, demirin emilimini arttırır. Etler mangal yapılacaksa, kömürleşecek şekilde kızartılmaması gerekir. Kömürleşen etler her zaman kanser riski taşır. Etin ateşe yakın olması B1, B12, folik asit gibi vitaminlerin kaybına yol açmaktadır. Et kullanılarak yapılan sebze ya da baklagil yemeklerine yağ ilave edilmemelidir. Özellikle katı yağlar, et yemeklerinde kullanılmamalıdır, etin kendi yağı ile pişmesi sağlanmalıdır. Kavurma ve kırmızı et öğle öğününde tüketilmeli, akşam öğününde ise sebze, kuru baklagil gibi posa içeriği yüksek yemekler tercih edilmelidir.  Gidilen bayram ziyaretlerinde,  meyve suları yerine açık çay, bitki çayları, hamur tatlıları ve çikolata yerine sütlü tatlılar ile meyveler tercih edilmelidir.” diye konuştu.