GAZİANTEP (AA) - Derik Kaymakamı Muhammet Fatih Safitürk'ün şehit edilmesine ilişkin davada yerel mahkemenin 8 sanık hakkında verdiği beraat kararını bozan Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinde sanıkların yargılanmalarına devam edildi.

3. Ceza Dairesinde görülen duruşmaya tutuksuz sanıklar Fikret Baği, Tahsin Erdaş, Zinet Ertaş, Mehmet Deniz, Vedat Erol ve avukatları katıldı.

Tutuksuz sanık Nursel Eren'in, Kırşehir'den Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandığı duruşmaya sanıklar Zuhal Dalçin ve Mehmet Devran Aslan katılmadı.

İçişleri Bakanlığı ve Mardin Valiliğinden temsilcilerin hazır bulunduğu duruşmayı, şehit kaymakamın annesi Fatma Safitürk, ağabeyi Ali Haydar Safitürk, ablaları Rukiye Bulut, Esma Kavak ile Kilis Valisi Recep Soytürk ve Gaziantep Vali Yardımcısı Rızvan Eroğlu da izledi.

Duruşmaya SEGBİS ile bağlanan emniyet amiri M.H.K. tanık olarak dinlendi.

Olayın olduğu zaman Derik İlçe Emniyet Amiri görevini yaptığı belirten M.H.K, "Olay günü 10 Kasım törenlerinden sonra ilçe emniyet amirliğine geçtim. Bir süre sonra patlama sesi geldi. Patlamanın kaymakamlıktan geldiğini anlayınca hemen oraya gittim. Vardığımda kaymakam bey dışarıdaydı, yanında Tahsin, Vedat ve Şerif vardı. Daha sonra ambulans geldi, Derik Devlet Hastanesine kaldırdık, ben de kendisiyle birlikte gittim. Orada güvenlik önlemi aldırdım. Sonra Kızıltepe Devlet Hastanesine sevk edildi. Kızıltepe Devlet Hastanesine giderken yolları trafiğe açarak, en hızlı şekilde göndermesini sağladık. Ardından olay yerine döndüm. Gerekli tedbirleri alarak, incelemeye başladık." ifadelerini kullandı.

Mahkeme Başkanı Bayram Korkmaz'ın, gelen istihbari bilgiler kapsamında güvenlik önlemi alıp almadığına yönelik sorusuna, M.H.K, "Gelen istihbaratlara ilişkin tedbirler aldık. İlçedeki kamera sayısını ve koruma sayısını arttırdık." şeklinde cevap verdi.

M.H.K, "Kaymakamlık çalışanlarına yönelik bir çalışmanız oldu mu?" sorusuna da şöyle cevap verdi:

"Olmadı ancak Şerif Mesutoğlu'nun kardeşi örgüt mensubuydu. Onun cenazesi geldi. Şerif'i işten atalım dedim, Kaymakam Bey 'suç şahsidir' diyerek kabul etmedi. Diğer sanık Tahsin Erdaş da Şerif'in dayısı."

M.H.K, FETÖ'ye yönelik herhangi bir soruşturma geçirmediğini ve bomba kumandasının tuvalette bulunduğu sırada öğretmenevinde olduğunu kaydetti.

Polis M.K, Ceyhan'dan SEGBİS ile bağlanarak, şehit Kaymakam Safitürk'ün yakın koruması olduğunu belirterek, olayla ilgili suçlu kim varsa cezalandırılmasını talep etti.

Mahkeme Başkan Korkmaz'ın sorusu üzerine M.K, "Bu olayla ilgili emniyet amiri sorumlu gibi kesinlikle bir şey söylemedim." dedi.

Söz alan ağabey Ali Haydar Safitürk, tanığın gerçeği söylemediğini belirtti.

Sanıklar, gelen belgelere ve tanık beyanlarına bir diyecekleri olmadığını söyledi.

Başkan Korkmaz'ın sanık Tahsin Erdaş'a hakkında "ihaleye fesat karıştırma", "resmi belgede sahtecilik" ve "dolandırıcılık" suçlarından soruşturma olup olmadığını sorması üzerine Erdaş, olumlu yanıt verdi.

Erdaş, "Olaydan sonra yurt dışına çıkma gibi bir durumun oldu mu?" sorusunu da "Neden kaçayım ki." şeklinde yanıtladı.

Başkan Korkmaz, "Sadece kaçmak için gidilmiyor yurt dışına gezmeye de gidebilirsin" demesi üzerine sanık Erdaş, yurt dışına gitme gibi bir düşüncesinin olmadığını ve olaydan önce ya da sonra uçak bileti alma girişiminin bulunmadığını söyledi.

Duruşmada, ağabey Ali Haydar Safitürk, şehit kaymakamın cep telefonunu Başkan Korkmaz'a verdi.

Mahkeme heyeti, sanıklar ile bazı kaymakamlık çalışanlarının HTS ve baz bilgilerinin BTK'den istenmesine ve gelen raporun Mardin İl Emniyet Müdürlüğünce terör bağlantılı kişilerle görüşme yapılıp yapılmadığının araştırılmasına, şehit Kaymakam Safitürk'ün cep telefonunun Siber Suçlar Müdürlüğünce incelenmesine ve tanık olarak dinlenen M.H.K. ile M.K. hakkında soruşturma olup olmadığının sorulmasına ve diğer eksik hususların giderilmesine karar vererek duruşmayı 14 Nisan'a erteledi.

- "İstinaf mahkemesinin titizlikle çalıştığını görmek bizi mutlu ediyor"

Ağabey Safitürk, duruşma sonrası gazetecilere yaptığı açıklamada, olayda tek fail bulunduğunu hatırlatarak, şunları söyledi:

"Çokça inceleme ve bulgular gerektiğinden dolayı süreç uzuyor. Yerel mahkemede çok sağlıklı karar verilemediğinden dolayı ve çok fazla soru işaretleri olduğundan dolayı istinaf mahkemesinin titizlikle çalıştığını görmek bizi mutlu ediyor. İnşallah iyi bir yerlere gidilerek, şehidimizin ailesinin acısını bir nebze rahatlatırlar. Ama bu kadar büyük organize edilmiş bir eylemin failinin tek kişi olamayacağı mahkeme de bu kanaattedir sanki. Bundan dolayı bilgilerin bulguların daha sağlıklı bir şekilde toplanması istenmektedir. Biz de malum duruşmaya 4. yılında devam ediyoruz. Gönlümüz bir an önce faillerin yakalanmasından yana. Hızlı bir şekilde çözüleceğine inandık."

Baba Asım Safitürk'ün umrede olduğu için duruşmaya katılamadığı öğrenildi.

- Kaymakam Safitürk'ün şehit edilmesi

Mardin'in Derik ilçesinde 10 Kasım 2016'da makam odasında PKK'lı teröristlerce el yapımı patlayıcıyla düzenlenen saldırıda, İçişleri Bakanlığınca Belediye Başkan Vekili olarak görevlendirilen Kaymakam Muhammed Fatih Safitürk, ağır yaralanmış, kaldırıldığı hastanede 11 Kasım 2016 günü şehit olmuştu. Saldırıda, Safitürk'ün şoförü Mustafa Dinçer de yaralanmıştı.

Mardin'de, 22 Ekim 2018'deki karar duruşmasında, sanık Şerif Mesutoğlu, "devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmak", "kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürmek", "kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürmeye teşebbüs etmek" ve "patlayıcı madde bulundurmak" suçlarından 2 kez ağırlaştırılmış müebbet ile 28 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.

Sanıklardan Kaymakamlık eski Yazı İşleri Müdürü Tahsin Erdaş'a ise "ateşli silahlar ve bıçaklar ile diğer aletler hakkındaki kanuna muhalefet" suçundan 1 yıl, aynı suçtan sanıklar Ahmet Deniz ve Fikret Deniz'e ise 5 yıl hapis cezası ile 20 bin lira adli para cezası verilmişti.

Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, 11 Mart'ta yerel mahkemece 4 sanığa verilen mahkumiyet kararlarını hukuka uygun bulmuş, beraat eden 8 sanığın ise yeniden yargılanmasına hükmetmişti.