BİTLİS (AA) - Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, "Tehditle, şantajla, baskıyla milletimizden oy toplama dönemi artık sona erdi. Devletimiz tüm gücüyle milletinin yanında. Hiçbir çapulcuya göz açtırmayacağız. Bitlis'i, diğer şehirlerimizi, bölge insanımızı asla Kandil'den atananların insafına terk etmeyeceğiz." dedi.

Muş'taki programlarının ardından Bitlis'e gelen Bakan Varank, kent merkezinde esnafı ziyaret etti. Programı takip eden basın mensuplarına ve beraberindekilere tatlı ikram eden Varank, halkla bir kahvehanede çay içti, taleplerini dinledi. Ulu Cami'de akşam namazı kılan Varank, daha sonra Bitlis Polisevi'nde kanaat önderleriyle akşam yemeğinde bir araya geldi. Son birkaç haftadır bölgede yoğun ziyaretler gerçekleştirdiklerini, illerde vatandaşlarla bir araya geldiklerini aktaran Varank, bu toprakların ilmin, irfanın, gönül dünyalarına ışık olmuş mübarek zatların memleketi olduğunu söyledi.

Dünyaya nam salmış ariflerin, evliyaların yetiştiği, birçok medresesiyle güçlü bir ilim geleneğine sahip Bitlis'e üniversiteyi de 2007 yılında AK Parti'nin kazandırdığını belirten Varank, üzerinde yaşadıkları toprakları basit bir kara parçası olarak, ülkenin tarihini basit bir maziden ibaret sayarak zaman geçiremeyeceklerini dile getirdi.

- "Müslümanlar olarak silkelenmemiz gerekiyor"

Yeni Zelanda'da camide cuma namazı kılan 49 kişinin şehit edildiğini anımsatan Varank, şöyle devam etti:

"Dün Müslümanları katleden teröristlerin dünyanın bir ucundan bizim ülkemize yönelik tehditlerini bir aklınıza getirin. Saldırıda kullandıkları silahların üstünde bile 1389'da 1. Kosova Savaşı'nda Sultan Murat'ı şehit eden Sırp katilin ismi yazıyor. Türkleri boğazın öte yanına kovmaktan, minareleri yıkmaktan, Cumhurbaşkanımızı öldürmekten, Ayasofya'yı geri almaktan bahsediyorlar. Bizim bu durum karşısında, şu topraklarda bin yıldır Ezanı Muhammedi sesinin altında yaşayan Müslümanlar olarak silkelenmemiz, tarihimize, sahip olduğumuz değerlere sıkı sıkıya sarılmamız gerekiyor. Koca İslam coğrafyasına karşı sorumluluğumuz var. Buna yakışır bir şekilde tutum sergilememiz gerek."

Bakan Varank, yıllarca bölgenin bu değerlerden uzak, hiç hak etmediği şekilde anılmasına sebep olanların günde 5 vakit aynı kıbleye yönelen kalpleri birbirinden ayrı düşürmeye, Selahaddin Eyyubi'nin, Sultan Alparslan'ın, Yavuz Sultan Selim'in ordularında omuz omuza çarpışan, bin yıldır bu topraklarda Ezanı Muhammedi'yi hakim kılmak için mücadele eden kardeşleri Kürt, Türk, Zaza, Çerkez diye ayırmaya kalktıklarını anlattı.

Yasak koyanlarla kimlik, istismar siyaseti yapanların hep karşılıklı olarak birbirlerini büyüttüğü düzeni bozduklarını vurgulayan Varank, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kimsenin atamadığı cesur adımları attığını, geçmişin utanç düzenlemelerini, yasaklarını bir bir kaldırdığını, dini, siyasi, kültürel tüm özgürlüklerin alanını genişlettiğini aktardı.

- "Evlerimizi yakıp yıkan teröristleri şehirlerimizden koparıp attık"

Yapılan bu düzenlemelerin bölgede kimlik, istismar siyaseti yapan malum anlayışın en büyük rahatsızlığı ve zeminlerini kaybedişleri olduğuna işaret eden Varank, şunları söyledi:

"O yüzden ülkemiz dışında kendilerine vadedilen başka rüyalara kapıldılar. Batı başkentlerinden kulaklarına fısıldananlarla Türkiye'de şehirlerimizi talan etmeye, huzurumuzu dinamitlemeye kalktılar. Birinci görevi milletinin canını, malını, neslini korumak olan devletimiz elbette ki bu çapulculara meydanı boş bırakamazdı. Nitekim bırakmadık da. Önce şehirlerimizi çukurlarla, barikatlarla talan eden, evlerimizi yakıp yıkan teröristleri şehirlerimizden koparıp attık. Ardından tüyü bitmemiş yetimin hakkını Kandil'e akıtan, milletin verdiği yetkiyi teröre yataklık için kullanan belediyeleri tekrar milletin hizmetine sunduk. Şimdi Bitlis'e, Van'a, Ağrı'ya, Diyarbakır'a gelip 'irademizi gasbettiler' diye atıp tutanlar var ya, onlar hem yüzsüz hem de yalancılar. Milleti hiçe sayıp Kandil'den belediyeleri yöneterek asil milletin iradesini gasbedenler kendileri. Şimdi utanmadan, sıkılmadan yine milletin karşısına geçip oy istiyorlar."

- "Dağlarımız, yaylalarımız kayak, spor, piknik yapılan yerler oldu"

Bölge insanının artık bunlara hak ettiği cevabı vereceğine yürekten inandığını dile getiren Varank, 16 yılda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde Bitlis'e yapılan yatırımların 12 milyar lirayı geçtiğini, her alanda çok büyük hizmetleri kente kazandırdıklarını anlattı.

Varank, tüm bunların yanında en büyük yatırımı huzura yaptıklarını, şehirlerden çapulcuları söküp attıklarını belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:

"Artık şu bölgedeki dağlarımız, yaylalarımız teröristlerin cirit attığı yerler olmaktan çıktı, turizmin canlandığı kayak, spor, piknik yapılan yerler oldu. Bu tablonun değişmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Tehditle, şantajla, baskıyla milletimizden oy toplama dönemi artık sona erdi. Devletimiz tüm gücüyle milletinin yanında. Hiçbir çapulcuya göz açtırmayacağız. Bitlis'i, diğer şehirlerimizi, bölge insanımızı asla Kandil'den atananların insafına terk etmeyeceğiz. O yüzden içiniz rahat olsun, bize güvenin, devletinize güvenin."

Türkiye'yi eski günlere döndürmek isteyenlere asla izin vermeyeceklerine işaret eden Varank, 31 Mart'ın bu nedenle çok önemli olduğunu dile getirdi.

Bölgenin 2 senede huzurun ve güvenliğin tadını aldığını, eskinin izlerinin yavaş yavaş silindiğini belirten Varank, huzur ve güven devam ettikçe şehirlerin daha da gelişeceğini, turizm, sanayi, istihdamın her geçen gün daha da canlanacağını söyledi. Varank, bu düzeni korudukları takdirde 5 yıl sonra bugünleri hatırlamayacakları yepyeni iklim ve şehirler göreceklerine yürekten inandığını kaydetti.

Varank, konuşmaların ardından vatandaşların sorularını cevapladı.

Programa Bitlis Valisi Oktay Çağatay, AK Parti Bitlis Milletvekilleri Vahit Kiler ve Cemal Taşar, AK Parti İl Başkanı Engin Günceoğlu, AK Parti Belediye Başkan adayı Nesrullah Tanğlay, kaymakamlar, ilçe belediye başkanları, kurum amirleri, kanat önderleri ve davetliler katıldı.