KÜTAHYA (AA) - MUHARREM CİN - Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumuna (TİHEK) 2018 yılında insan hak ve eşitliğine aykırılık konularında bin 107 başvuru yapıldı.

Kurumun İkinci Başkanı Mesut Kınalı, AA muhabirine, ülke genelinde insan haklarını koruma ve geliştirme, işkence, kötü muamele ve ayrımcılıkla mücadele çalışmaları yürüttüklerini, TİHEK bünyesinde oluşturulan heyetlerle denetimler yapıldığını söyledi.

Ayrımcılığa maruz kalan vatandaşların valilikler, ilçe kaymakamlıkları ve internet aracılığıyla TİHEK'e başvurabileceğini belirten Kınalı, şöyle devam etti:

"Vatandaşlarımız, özel sektör ya da kamu kurum ve kuruluşlarında cinsiyet, din, ırk, mezhep, medeni hal ve sağlık gibi konularda herhangi bir ayrımcılıkla karşılaştığında bize başvuruda bulunabilirler. Kurumumuza geçen yıl bin 107 başvuru oldu. Bunların 598'i işkence ve kötü muamele, 371'i ayrımcılık, 78'i insan haklarının korunması ve 60'ı muhtelif konularda yapıldı. Bunların bir kısmını sonuçlandırıp karara bağladık, bir kısmıyla ilgili de çalışmalar ve incelemeler sürüyor. Bu yılın ilk yarısında ise yaklaşık 600 başvuru oldu."

Başvuruların büyük bölümünün iş yerlerinde yaşanan ayrımcılığa yönelik olduğu bilgisini veren Kınalı, bunun "mobbing" olarak tanımlandığını aktardı.

- Ayrımcılığa uğrayan kişinin ispat yükümlülüğü yok

Kınalı, "Özellikle ayrımcılık konularında bize başvuran vatandaşlarımızın ispat yükümlülüğü yok. Ayrımcılık yapıldığına dair ciddi emareler ve kuvvetli şüphe olduğuna kanaat getirdiğimizde şikayet edilen taraftan ayrımcılık yapılmadığına dair ispat istiyoruz. Bu, başvuru yapan kişinin lehine olan bir durumdur." değerlendirmesinde bulundu.

Bir kişinin, çalıştığı yerde ayrımcılığa maruz kalması halinde kendilerinde bu durumun gerçek olduğuna dair ciddi, kuvvetli şüphe oluşursa ilgili yasanın ispat yükünü vatandaştan alarak bunu iş yerine yüklediğini aktaran Kınalı, "Vatandaşa, 'Ayrımcılığa maruz kaldığını ispatla' demiyoruz, karşı tarafa 'Ayrımcılık yapmadığını ispatla' diyoruz." ifadesini kullandı.

İhlalin durumuna göre 15 bin liraya kadar para cezası uyguladıklarını bildiren Kınalı, insan hakları ihlalinde bulunan kurum ya da kuruluş olarak anılmanın bu cezadan daha üzücü olduğunu vurguladı.

- Eşinden ayrılan kadına kiralık ev vermeyene para cezası

Plajlarda ayrımcılık yapıldığına yönelik de başvurular olduğunu söyleyen Kınalı, şunları anlattı:

"Özel sektörce işletilen plajlarda başörtülü insanlara ayrımcılık yapılıyorsa inanç özgürlüğü kapsamında ayrımcılığa girer. Bu durum da bizim kurumumuzun ilgi alanına giriyor ve ilgili plaj işletmecisi hakkında cezai işlem uyguluyoruz. Bazı plajlara yabancılar alınmıyor. Bu durum da ırka dayalı bir ayrımcılıktır. Bu konularda da bize müracaat geldiğinde işleme alarak inceliyoruz."

Mesut Kınalı, çok ilginç konularda gelen başvurularla ilgili de işlem yapıldığı bilgisini paylaşarak, "Örnek verecek olursak; Eskişehir'de bir emlakçı, boşanmış bir bayana ev kiralamamış. Bize başvuru yapıldıktan sonra gerekli incelemenin ardından hem emlakçıya hem de ev sahibine medeni durum nedeniyle ayrımcılık yapılmasından dolayı para cezası uyguladık." diye konuştu.