ISPARTA (AA) - Isparta'da 2 kez uygulanan immün plazma tedavisiyle yeni tip koronavirüsü (Kovid-19) yenen 43 yaşındaki Ahmet Dağlı, diğer hastalara umut olmak için plazma bağışında bulunmak istiyor.

Antalya'dan aile ziyareti için Isparta'ya gelen Dağlı, yüksek ateş ve öksürük şikayetiyle başvurduğu Isparta Şehir Hastanesinde yapılan testle Kovid-19 tanısı pozitif çıktı.

Hastalığı ilerleyen ve yoğun bakıma alınan Ahmet Dağlı'ya immün plazma tedavisi uygulandı. Yoğun bakımda 14 gün kalan Dağlı'ya 2 sefer plazma nakledildi.

Hastanede bir ay süren yoğun tedavi sürecinin ardından taburcu edilen Dağlı, gazetecilere yaptığı açıklamada, virüsü pazardan kapmış olabileceğini dile getirdi.

Yüksek ateş, öksürük, halsizlik ve baş ağrısı şikayetiyle hastaneye gittiğini ifade eden Ahmet Dağlı, "6'ncı günde daha da kötüleştim, hastaneye geldim. Sonra da tedavi sürecim başladı." dedi.

Plazma nakledildikten sonra iyileşme eğilimine geçtiğini belirten Dağlı, şunları kaydetti:

"Hala nefesle ilgili küçük bir problemim var. Bana deselerdi ki 'Bu hastalığı yaşama ama bir ömür boyu evde kal', inanın bir ömür boyu evde kalmayı tercih ederdim. Çok zor bir hastalık. Doktorlarımız uygun bulursa seve seve immün plazma bağışçısı olmak isterim. Isparta'ya geldiğimde evde yaptığım maskeyle pazara gittim. Kimseyle iletişimim olmadığı için pazardan kaptığımı düşünüyorum. Herkes kendisinin ve sevdiklerinin sağlığı için sosyal mesafe kuralına uysunlar, maske taksınlar."

- "Plazma bağışında da bulunabilecek"

Isparta Şehir Hastanesi Göğüs Hastalıkları uzmanı Merve Acun Pınar ise hastasının ciğerlerinde yaygın şekilde zatürre tutulmaları olduğundan tedavisinin bir ay sürdüğünü vurguladı.

Plazma naklinden sonra hastanın oksijensiz bir şekilde nefes alıp vermeye başladığını anlatan Pınar, "Oksijen değerleri normal değerlere ulaşmaya başladı. Hastamız sağlığına kavuştu. Tedavisi yeni tamamlanıyor, testleri zaten negatif oldu. Bundan sonraki süreçte immün plazma bağışında da bulunabilecek." diye konuştu.

Pınar, toplumda genç ve kronik rahatsızlığı bulunmayan hastalarda "Ben hastalığa yakalanmam" algısı olduğunu, bu durumun yanlış bir algı olduğu dile getirdi.