Gün FM Genel Yayın Yönetmeni Faruk Bangir’in sorularını yanıtlayan Akay, girişimsel radyolojik tedavileri konusunda bilgiler verdi.

Girişimsel radyolojiyle ilgili bilgiler veren Akay, “Girişimsel radyoloji, modern tıbbın hızla ilerleyen bir dalı ve radyolojinin tedavi edici bölümüdür. Uyguladığımız tedaviler ultrason, tomografi ve anjiyografi cihazlarının yardımı ile, genellikle bir iğne deliğinden vücut içerisine girilerek yapılmakta. Bu işlemler yaklaşık olarak yirmi ila otuz yıldır yapılmakta fakat özellikle son on yıl içerisinde meydana gelen tıbbi ve teknolojik gelişmeler sayesinde artık çok daha geniş çaplı hasta gruplarının tedavilerini yapabilmekteyiz. Hastanemizde son iki üç aylık dönemde gittikçe artan sayıda girişimsel radyolojik işlemler uygulanmaya başladı. Girişimsel radyolojik işlemlerde ameliyatlardan farklı olarak büyük cilt kesileri yapılması yerine bir iğne yardımı ile ciltten girilerek hedeflenilen organa yada hastalıklı damar dokusuna ulaşılmakta ve işlem sırasında hastanın tamamen anestezi altında uyutulmasına gerek kalmamaktadır. İşlem sırasında hastanın ağrı duymaması için giriş yapılan bölge kısmi olarak uyuşturulur bu şeklide işlem sırasında ve sonrasında hastanın duyacağı sıkıntı azaltılır.
Hastalarımız daha kısa iyileşme zamanları ile günlük hayatlarına dönebilmekte” diye konuştu.

“Girişimsel radyolojide uyguladığımız tedavileri genel olarak damar hastalıklarının tedavileri ve damar dışı organ hastalıklarının tedavileri olarak ikiye ayırabiliriz” diyen Akay, “Damar hastalıklarının tedavisinde en sık olarak tıkalı veya daralmış atardamar ve toplardamarların açılması işlemleri uygulanmakta. Bu işlemleri,  genellikle kasık damarından girerek hastalıklı bölgeye kadar damar içerisinden ilerlettiğimiz  tedavi edici cihazları kullanarak yapmaktayız . 

Birkaç örnek vermek gerekirse genellikle şeker hastalarında görülen ve uzuv kaybı gibi istenmeyen durumlara yol açabilecek bacak atar damar tıkanıklıklarının tedavilerini yapabiliyoruz. Eğer zamanında müdahale edilirse, tedavi edilmemesi durumunda kaybedilebilecek bacakları bu şekilde tekrar sağlıklı hale getirebilmek mümkün. Beyin dokusunu besleyen şah damar darlıklarının   tedavilerini bu yöntemlerle yapabiliyoruz .

Toplumda sık olarak görülen bacak varislerinin,  cerrahiye ve hastanede yatmaya gerek kalmadan tedavisi ve bayanlarda sık görülen myom dediğimiz rahim urlarının damar içerisinden tedavileri mümkündür. Bu tedaviler arasında en kritik olanlarından biri beyin damarlarında yapılan işlemlerdir. Ancak açık beyin cerrahi ameliyatlarıyla tedavi edilebilen beyin damar hastalıkları, artık kapalı yöntemle damar içerisinden de  tedavi edilebilmekte.
Bir diğer ilgi çekici tedavi yöntemi genellikle karaciğer tümörlerine uygulanan “Kemoembolizasyon” adı verilen tümör tedavi işlemidir. Bu yöntem ile kanserin bulunduğu organa, atar damarlar yolu ile kanser ilaçları verilebiliyor. Tüm  vücuda verilen kanser ilaçlarının aksine organa yönelik tedavi yapılması nedeni ile hastada çok daha az ilaç yan etkisi görülüyor ve hastalar tedavi süreçlerini daha rahat geçirebiliyor. Damar hastalıkları dışında en sık uyguladığımız işlemlerden bir diğeri ,hastalıklı organlardan hastalığın tanısını koyma amacıyla parça alınması işlemi olan biyopsilerdir. Biyopsi işlemlerin de bir iğne yardımı ile ilgili organa girilmekte ve parça kapalı olarak alınmakta Cilde herhangi bir kesi yapılmamaktadır . Bazı hastalıklarda karın içerisinde ve akciğerde birikebilen, hastalarda karında şişlik veya nefes darlığı meydana getiren sıvıların boşaltılması ve organlarda oluşan kistlerin tedavileri de benzer yöntemler kullanılarak yapılabilmekte” şeklinde değerlendirmede bulundu.
Kamu Hastaneleri Birliği Afyonkarahisar Genel Sekreterliği’nin katkılarıyla hazırlanan Sağlık Olsun programına girişimsel radyolojik tedaviler tüm yönleriyle konuşuldu.