Halil Ürün, 16 Nisan’da gerçekleşecek olan referandumda tereddüt etmeden ‘evet’ denilmesi gerektiğine dikkat çekerek, huzur getiren bir anayasa istediklerini söyledi.

Afyon Kocatepe Üniversitesi Genç Lider Topluluğu tarafından ‘Gençler Geleceği Konuşuyor’ konulu bir panel gerçekleştirildi. Afyonkarahisar Taş Medresede gerçekleştirilen etkinliğe AK Parti Bursa Eski Milletvekili Sedat Kızılcıklı ve Afyonkarahisar Eski Milletvekili Halil Ürün konuşmacı olarak katıldı. Doç. Dr. Yusuf Karaca moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde, “Yeni anayasa neler getiriyor? Tek adam mı geliyor? Sistem tüm yetkileri tek elde mi toplayacak? Kuvvetler ayrılığı bitiyor mu? Rejim mi değişecek? Bürokrasiye çözüm olacak mı?” Konuları masaya yatırıldı.

“Dünya ikiye ayrıldı”

Gerçekleştirilen programda ilk konuşan Doç. Dr. Yusuf Karaca, panelin işleyiş süreciyle ilgili bilgiler verdi. 16 Nisan’da yapılacak olan referanduma değinen Karaca şunları kaydetti: “16 Nisan’da bir referandumumuz var. Bu referandum Türkiye açısından önemli bir sistem değişikliğine yol açacak. Dolayısıyla bazıları maksatlı olarak bazıları da doğal olarak insanların kafasında bir takım şüpheler oluşabiliyor. Her hangi bir değişim mutlaka bir şüphe ve tedirginlikle karşılanır. O yüzden insanlar mevcut durumu değiştirmekte biraz zorlanırlar. Yeni gelecek sistemin ne getireceğini bilmemekten kaynaklanan bir takım endişeler yaşarlar. Haliyle de Türkiye’de şuanda bu noktada çok sıcak bir gündem var. Dünya neredeyse artık bizim 16 Nisan referandumumuzla yatıp kalkıyor. Dünyada adeta evet veya hayır blokunda yer alan milletler olmak üzere neredeyse ikiye ayrılmış durumda.”

“Türkiye’de milletin istedikleri gerçekleşmiyor”

Karaca’nın ardından Bursa Eski Milletvekili Sedat Kızılcıklı konuştu. Kızılcıklı, 1920’den itibaren örnekler vererek yeni getirilmek istenilen sistemi anlattı. Milletin istediğinin olması için böyle bir sistemin gelmesi gerektiğini ifade eden Kızılcıklı, çift başlılığın her zaman ülke için sorun olduğunu kaydetti. Kızılcıklı şöyle konuştu: “Biz Cumhuriyetin ilanından sonra 1920’li yıllardan itibaren 1950’ye kadar tek parti iktidarıyla yönetildik. Yani 1946 seçimlerini saymaz isek hep CHP döneminde yönetildik. Tek parti aslında devletinde partisiydi. Yani devlet partisi tarafından ya da parti devleti tarafından yönetilmek durumda kaldık. 1950 seçimleri oldu Adnan Menderes seçildi. 1954-1958 yıllarından sonra maalesef 1960 darbesini yaşadık. 1961’de o günkü şartlarda dediler ki; ‘Biz yeni bir anaysa yazalım’ 1961 anayasasını yazarken o anayasaya kendilerine göre bazı sigortalar koydular. Biz onlara vesayet odakları diyoruz. O sigortalar yüzünden Türkiye’de sürekli sorunlar yaşandı. Denetleme sistemi hep sıkıntılar meydana getirdi. Siz hükümetsiniz millet tarafından seçildiniz. Fakat isteklerinizi yapamıyorsunuz. Karşınıza hep engeller çıkarılıyor. Ya da konuların fren sistemiyle sizin icatlarınız engelleniyor. Dolayısıyla Türkiye’de milletin dediği değil başka şeyler gerçekleşmeye başlıyor.”

“Huzur getiren anayasa istiyoruz”

Kızılcıklı’nın ardından konuşan AK Parti Afyonkarahisar Eski Milletvekili Halil Ürün, 16 Nisan’da tereddüt etmeden ‘evet’ denilmesi gerektiğini dile getirdi. Aslında herkese huzur sağlayan kısa ve daha düzgün bir anayasa istediklerini ifade eden Ürün şöyle konuştu: “Bu karar anında hiç tereddütte mahal vermeden eve demek durumundayız. Yetmez daha fazla şeyler istiyoruz. Bu değişiklikler yetmez. Aslında talebimiz herkese huzur sağlayan bu ülkede yaşayan Hristiyan, Yahudi, Müslüman kim varsa kim farklı düşünüyorsa ama herkese huzur sağlayan bir anaysa. İnsanları zengin eden vatandaşlar oluşturan bir yönetim sistemi oluşturacak bir anaysa istiyoruz. Tarih boyunca kavgaların sebebi budur. Özgürlük ve ekonomidir. Birileri gelir önce sizin özgürlüğünü alır. Sonrada elinizdeki malınızı mülkünüzü alır.”

“Ülkenin sorunlarıyla ilgilenin”

Daha sonra dinleyicilere ülkenin sorunlarıyla ilgilenin tavsiyesinde bulunan Ürün konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu ülkenin meseleleriyle ilgilenin. İlgi eskiliği var. Her seçimde sandığa yüzde 10 gitmiyor. Referandumlarda bu oran daha fazla artıyor. Arkadaşlar ilgi duymamız lazım. Hayır demek ayıp veya günah değil. Afyonkarahisar’da şöyle bir mantıklı bir hayır’ı savunan daha bir kişiye rastlamadık. Bu topraklarda yaşıyoruz. Hiç kimseye sormadılar nerde yaşamak istiyorsunuz diye. Sormadılar rabbim böyle takdir etti. Türkiye’de doğduk ve bu ülkede yaşıyoruz. Bir şekilde birbirimizle beraberiz. O halde bu ülkeyi ve birbirimizi sevmekten başka çaremiz yok. Seversek çok güzel çözülecek yaşadığımız sorunlar.” Ürün’ün konuşmasının ardından toplantı soru cevap şeklinde devam etti.