Gerçek hayatta da böyle bir beklenti içerisine giren eşler bunu görmeyince boşanma yoluna giriyor” dedi.  
Afyonkarahisar Halk Sağlığı Müdürlüğü Evlilik Öncesi ve Aile Danışmanlık Merkezi’nde görevli Psikolog İsmihan Saldık, boşanma sebeplerini anlattı ve evliliklerinde sorun yaşayan çiftlere çözüm önerilerinde bulundu. Evliliğin tanımına yaparak sözlerine başlayan Psikolog Saldık şunları kaydetti: “Evlilik, saygı ve sevgi üzerine kurulan ve hayatı birlikte paylaşmak isteyen insanların oluşturduğu toplumun en küçük kurumudur. Evlilik ile beraber sorumlulukların artması eşler arasında tartışmalara sebep olmakta bu da boşanmalar üzerinde oldukça etkili olmaktadır. Ülkemizde son yıllarda evlenen çift sayısı geçmiş yıllara oranla azalırken boşanan çift sayısının ise geçmiş yıllara göre arttığı görülmektedir.”

“Mutlu olmak için haklılık kavgasına girmeyin” 

Evliliklerde en büyük problemlerden birisinin iletişim problemi olduğunu ifade eden Saldık, çiftlerin tartışma esnasında haklı çıkma çabalarına girmemeleri gerektiğini ifade dile getirdi. Eğer böyle yapılırsa sorun yaşayan çiftlerin mutluluğa bir adım daha yaklaşacaklarını aktaran Saldık: “Evliliklerde anlaşmazlıkların çıkmasında en büyük etkenlerden birisi iletişim eksikliğidir. Eşlerin çıkan tartışmalarda problemi çözmek yerine haklı çıkma yarışına girmesi, empatiyi kullanmak yerine sen-ben kavgasına girmeleri problemleri çözmenin aksine küçük problemlerin bile büyümesine neden olmaktadır. Özetle, bazı çiftler problemler karşısında sakin ve mantıklı kalabilirken; bazı da pire için yorgan yakmaya hazır oluyorlar. İletişimdeki bir diğer engel ise tartışma esnasında eşlerin birbirini  dinlememesidir. Tartışırken çiftler genellikle ses tonlarını yüksektir ve karşı tarafın ne dediğinden çok kendini nasıl haklı çıkarabilirim yarışına girerler buda problemlerin çözülmesini engeller. Eşler burada; ‘haklı mı olmak isteriz yoksa mutlumu olmak isteriz’? sorusunu kendilerine sormalı ve mutlu olmak için haklılık kavgasına girmemelidir. Çiftler tartışma esnasında birbirini dinlemeyi öğrenmeli, sözünü kesmemeli ve eşini anlamaya çalışmalıdır” dedi.

“Ekonomik problemler öfkeye yol açıyor”

Yaşanan maddi sıkıntılarında boşanmaya sebep olduğunu ifade eden Saldık: “Evlenirken çiftler iyi günden ve kötü günde yan yana dair söz verirken yaşanan maddi problemler evliliklerin bitmesine sebep olmaktadır. Ekonomik problemler beraberinde stres ve öfkeyi getirir. Bu konuyla ilgili yaşanan sık tartışmalar çiftlere boşanma seçeneğini düşürülmektedir. Bu seçeneğin yerine çiftler mantıklı davranıp huzurlarını bozmadan sorunu çözmeleri daha mantıklı olacaktır. Ekonomik problemlere paralel olarak kadınların çalışma hayatına katılması da boşanmaların artmasına ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Çalışan kadınların hem iş hem de evde sorumluluğun olması çalışan kadınlarda zaman zaman tükenmişliğe sebep olmakta ve durum karşısında maddi özgürlüğün vermiş olduğu güvenle boşanmayı daha rahat düşünmektedirler” diye konuştu. 

“Güven sarsıldığında evlilik birliğini devam ettirmek oldukça zordur”

Eşlerin mutlu olabilmesi için birbirlerine karşı daima ilgili olmaları gerektiğine dikkat çeken Saldık sözlerini şöyle sürdürdü: “Birbirine karşı ilgisiz olması bazı durumlarda aldatmayı da beraberinde getirir. Aldatıldığını öğrenen eş güvenini kaybeder ve evliliğin yapı taşlarından biri olan güven sarsıldığında evlilik birliğini devam ettirmek oldukça zordur. O yüzden evliliklerde karşılıklı güven ve ilgi çok önemlidir.” 

“Cinsel sorunlar afife alınmamalı”

‘Cinsel sorunlar afife alınmayacak kadar öneli boşanma sebepleri arasında yer almaktadır’ diyen Psikolog Saldık: “Cinsellik yeme, içme veya uyuma gibi insanların en temel ihtiyaçlarından biridir. Bu nedenle cinsellikte yaşanan problemlerin üstünün kapatılması veya ertelenmesi evliliğe yapılacak en kötü yanlışlardan biridir. Eşlerin birbirinden ne istediklerini açıkça ifade etmesi ve cinselliğin tabu olarak görülmesi boşanmayı kaçınılmaz kırabilir” ifadelerini kullandı. 

“Sorunlarınıza ailenizi karıştırmayın ”

Türkiye’de evlilikler sadece eşler arasında değil, aileler arasında da yapıldığına dikkat çeken Saldık, çitlerin kendi sorunlarını ailelerini karıştırmadan kendilerinin çözmesi gerektiğini dile getirdi. Saldık şöyle konuştu: “Eşlerin kendi ailelerinden getirdikleri alışkanlıkları, kurallar ve yaşam tarzlarını kendi evliliklerinde devam ettirme çabası zaman zaman sürtüşmelere sebep olmaktadır. Anne ve babaların yeni eli çiftlerin evliliğinde söz hakkı sahibi olmak istemesi de bir diğer sebeptir. Eşlerin burada takınacağı tavır ailelere karşı ağız birliği yapmalıdır. Evliliklerde yaşadıkları problemleri kendi ailelerine anlatmamalı, kendi problemlerinin çözümünü yine kendileri bulmalıdır.” 

“Eşi değiştirmeye çalışmak boşa çekilen bir kürektir”

‘Eşi değiştirmeye çalışmak boşa çekilen bir kürektir’ diyen Saldık: “Herkesin kendi kafasında oluşturmuş olduğu ‘ideal eş’ vardır. Kişiler kendi ideal eşlerine yakın biriyle karşılaştıklarında evliliğe adım atmaya karar verirler. Evlenildiğinde ise kendi ideal eşini oluşturma çabası başlar. Bu çaba içerisine giren eşler istediği kalıba koyamadığında ise birbirlerini kırmaya başlar. Unutulmamalıdır ki; kadın ve erkeğin beyni farklı çalışmaktadır. Eşini aynı kendisi gibi yapmaya çalışmak en büyük hatalardan biridir. Eşi değiştirmeye çalışmak boşa çekilen bir kürektir” ifadelerini kullandı. 

“Dizilerdeki romantik eşler evliliği olumsuz etkiliyor”

Son yıllarda dize ve televizyon programlarının boşanmaya en büyük sebeplerden bir haline dönüştüğüne dikkat çeken Saldık konuşmasını şöyle sonlandırdı: “Evlilik programlarında ve dizilerdeki romantik eşin günümüz hayatında da çiftlere çok büyük bir etkisi var.  Çünkü dizilerde çok farklı bir evlilik görüyorlar. Bu yüzden de böyle bir beklentiye giriyorlar. Daha sonra böyle bir beklentiyle evleniyorlar. Daha sonra gerçek hayatta böyle olmadığını görünce büyük bir hayal kırıklığına uğruyorlar. İstedikleri beklentileri karşılamayınca ortaya sorunlar çıkıyor. Bu sorunlarda çiftleri boşanma durumuna kadar götürüyor. Gerçek hayat televizyondaki gibi değil bunu her çiftin bilmesi gerekiyor. Çiftler evliliklerinin kendi özgü olduğunun farkında olması lazım. Çiftler evlenmeden önce mutlaka birbirlerinden ne bekliyorlar. Hem erkek hem kadın evlilikten neyi bekliyor ve evlendiği zaman eşini nerde görmek istiyor bunu iyi sorgulaması gerekiyor ve ona göre adım atma gerekiyor. Bu yapılırsa eğer daha sağlıklı bir evliliğe adım atmış olurlar.”