Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturması kapsamında, Deniz Kuvvetleri Komutanlığında görevli 21'i asker, 3'ü sivil 24 kişi hakkında açtığı davanın iddianamesinde, sanıklarından eski Binbaşı Murat Baykal'ın ifadesine yer verildi. 

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Harekat Başkanlığında binbaşı rütbesiyle görevli NATO subayı Murat Baykal, iddianamede yer alan ifadesinde, Ankara Yenimahalle Yunus Emre Ortaokulunda 3. sınıf öğrencisiyken Ağustos 1990'da Basınevleri semtine taşındıklarını, buradaki evlerinin yakınlarında bir öğrenci evi bulunduğunu, ders çalışmak için bu eve gidip gelmeye başladığını anlattı.

Kuleli Askeri Lisesinin 1991'deki sınav sorularının örgüt tarafından alındığını söyleyen Baykal, "Sınava yakın bir dönemde bu öğrenci evinde bana 200'e yakın soru verildi. Sınava girdiğimde sorulan soruların yaklaşık 80'inin bu sorulardan olduğunu gördüm. Bana bu sınavın sorularını gittiğim evin abisi olan ODTÜ öğrencisi olduğunu hatırladığım Serdar veya Ekrem isimli kişi vermişti. Hatırladığım kadarıyla bu kişinin gerçek ismi Ekrem, kod adı ise Serdar'dı. İki ismini de kullanıyordu." dedi.

Kuleli Askeri Lisesi sınavlarının hem yazılısını hem de mülakatını kazandığını anlatan Baykal, sağlık nedeniyle elendiğini belirterek, şöyle devam etti:

"Aynı yıl Deniz Askeri Lisesi sınavlarına da girdim. Bu sınavın soruları örgüt tarafından temin edilmemişti. Zor bir sınavdı. 1990 yılı Deniz Askeri Lisesi sınavının sorularının sızdığı belirlendiğinden 1991 yılındaki sınavda önlem alınmış ve sorular sızmamıştı. Ben Deniz Askeri Lisesi sınavını soruları almaksızın kendi hakkımla kazandım. Bu sınavda herhangi bir kopya olayı olduğunu sanmıyorum.

1992 yılı yaz tatilinde Ankara'ya gelince Basınevlerindeki öğrenci evine giderek Serdar'la görüştüm. Serdar beni Serdal kod adlı birine devretti. Serdal, İstanbul Teknik Üniversitesi mezunuydu. Çok fazla hatırlamıyorum. Ancak bir yerde öğretmenlik yaptığını sanıyorum. Serdal, Ankara'da yaşıyordu ancak İstanbul'a gidip geliyordu. Ben daha sonra Serdar isimli şahısla olan irtibatımı kestim.

Deniz Askeri Lisesinin 1. ve 2.sınıflarında zaman zaman Ankara'dan İstanbul'a gelen Serdal ile görüşmeye devam ettim. Gittiğimiz yerde Fetullah Gülen'in vaaz kasetlerini dinliyordum. Fetullah Gülen'in ve Said Nursi'nin kitaplarını okuyup, namaz kılıyorduk. Benden başka gelen askeri lise öğrencisi yoktu."

"Kendimi boşlukta hissedince yeniden örgütle irtibat kurmaya başladım"
 Baykal, ifadesini şöyle sürdürdü:

"İstanbul'da cemaat evlerine giderken Boğaziçi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünde öğrenim gören İbrahim isimli bir kişiyle arkadaş olmuştum. O dönemde onunla birlikte Galatasaray'ın bazı maçlarına gittik. Ancak arkadaşlığımız normal bir arkadaşlıktı. Örgüt maksatlı bir irtibatımız yoktu.

2004 yılında benim Tuzla'da bulunan TCG E-3 gemisine tayinim çıktı. Bu gemi eğitim botuydu. Deniz Harp Okulu öğrencilerine eğitim veriyorduk. Ben üsteğmen rütbesiyle bot komutanı olmuştum. 2005 yılının ortalarında ben kendimi boşlukta hissedince İbrahim isimli arkadaşım aracılığıyla yeniden örgütle irtibat kurmaya başladım. İbrahim beni Çekmeköy'de ikamet eden ve serbest çalışan Koray isimli şahısla tanıştırdı. Ben Koray'ın evine gidip gelmeye başladım. Yalnız gidiyordum. Artık evlenmeyi düşünüyordum. Evlilik konusunda da bana yardım edileceği vadedilmişti. Koray beni üstü olan Yavuz isimli şahısla tanıştırdı. Koray'ın gerçek ismi İlyas olabilir. Yavuz'un gerçek ismini bilmiyorum. Yavuz İGDAŞ'ta danışman olarak çalışıyordu. Gözlüklü, kısa boylu, benden 7-8 yaş büyük birisiydi. Yavuz ve Koray 2006 yılı içerisinde beni eşim Reyhan Baykal ile tanıştırdılar. 1 yıl kadar görüştükten sonra 2007 yılı Temmuz ayında evlendik. Eşim tanıştığımızda son sınıf öğrencisiydi ve cemaat evlerinde kalıyordu. 2006 yılında üniversiteden mezun oldu. Eşim 1 Eylül 2016 tarihli KHK ile meslekten ihraç edildi. Ali Semerkandi İmam Hatip Ortaokulunda matematik öğretmeni olarak görev yapıyordu.

Ben 2005 yılı Aralık ayında yapılan 2006 kurmaylık sınavını kazanamadım. O dönemde İstanbul Üniversitesinde yüksek lisans yapıyordum. Yeterince çalışamamıştım. Bana henüz yeterince güvenmediklerinden ve ben de pek çalışmadığımdan dikkat çekeceğini düşünerek kurmaylık sınav sorularını bana vermemişlerdi."

"Kurmaylık sınavı için sorular getirildi"

Koray kod adlı ağabeyin kendisini 2007 yılında kurmaylık sınavlarına hazırlanması için yönlendirdiğini anlatan Murat Baykal, "O dönemde Koray'la sohbetlere gidiyordum. Koray 2007 kurmaylık sınavından 7 ay kadar önce bana bir USB verdi. Bu USB'nin içinde sınavda çıkacak konulara ilişkin geniş bir kaynak vardı. Ben bu USB'deki verilere çalıştım. Sınav zamanı yaklaştıkça bana başka USB'ler de getirdi. Ben bu USB'lerdeki örnek sorulara da çalıştım. Ben eşimle evlenmeden bir süre önce kurmaylık sınavını kazandım." diye konuştu.

"Eşimle beraber Pensilvanya'ya 2 kez gittik"

Genelkurmay Başkanlığı Harekat Başkanlığı Harekat Şubesine "Kurmay Yüzbaşı" rütbesiyle 2009'da atandığını belirten Baykal, şöyle devam etti:

"2012 yılında Deniz Karargah Subaylığı kolej eğitimi için Amerika'ya gidecektim. Gitmeden önce Nevzat beni ismini hatırlamadığım ve Amerika'da eğitim gören kişilerle ilgili faaliyetleri organize ettiğini sandığım bir kişiyle tanıştırmıştı. Benden Amerika'da bu kişiyle irtibatlı olmamı istemişti. 

Ben 2012 yılı Temmuz veya Ağustos ayı içerisinde Amerika'ya gittim. 11 ay kadar Amerika'da Washington'a 5 saat mesafedeki Rhode Island eyaletinde kaldım. Gittikten 2,5 ay kadar sonra irtibat bilgilerimi Washington Ataşeliğine verince, Burak isimli bir şahıs beni Amerika'dan aldığım telefon hattım üzerinden aradı. Üç saatlik mesafedeki New Jersey'den yanıma geldi. Burak, Amerika'da yaşayan ve takı işleri ticaretiyle uğraşan bir kişiydi. Onunla Türkiye'de hiç görüşmemiştim. Beni sohbete çağırdı. Görüşmeden yaklaşık 1,5 ay kadar sonra bu şahsın New Jersey'deki evine gittik. Burak, beni yaklaşık 1,5 saat mesafedeki Pensilvanya'daki Fetullah Gülen'in çiftliğine götürdü. Hafta sonunu Pensilvanya'da geçirdik. Orada 2 gece kaldık. 2012 yılı Kasım ya da Aralık ayıydı. Fetullah Gülen'in hasta olduğu söylendi. Onunla görüştürülmedik. Diğer kişilerin verdikleri dersleri dinledik. Burak, bazı hakim savcıların da şu anda Pensilvanya'da olduklarını söylemişti. Ancak, ben bu kişilerle tanışmadım. Kim olduklarını bilmiyorum. Birbirlerini tanıma ihtimali olan kamu görevlileri orada aynı ortama sokulmuyorlardı. Amerika'da Burak isimli şahısla ilerleyen zaman diliminde bir kez daha görüştüm. Onunla yine Pensilvanya'ya gittik, 1 gün kaldık. Amerika'ya giderken ücretsiz izin alarak eşimi de götürmüştüm. Eşim de benimle birlikte Pensilvanya'ya 2 kez gitti. Eşler genelde ev tipi yerlerde kalıyorlar. Erkeklerin gittiği büyük alana gelmiyorlardı."

15 Temmuz'daki darbe girişimiyle alakası olmadığını savunan Baykal, "Darbenin olduğu zamanda ben Deniz Kuvvetleri Komutanlığı NATO Plan Subayı olarak görev yapıyordum. O gün mesai saatleri içerisinde herhangi bir şüphe uyandırıcı bir durum görmemiştim. Ancak sınıf arkadaşım olan ve karargahta Dönüşüm Şube Müdürü olarak görev yapan Kurmay Yarbay Özer Zeren ile öğleden sonra karşılaşınca Harekat Başkanlığının karşısındaki koltuklarda oturup kahve içmiştik. Özer Zeren tedirgindi ve terliyordu. Ne olduğunu sorunca bir kaç gün önce çiğ köfte yediğinden rahatsız olduğunu ifade etmişti. Sonradan ben onun o gün izinli olmasına rağmen karargaha geldiğini öğrendim. Tedirginliğinin de darbenin stresinden kaynaklandığını anladım. İrfan Arabacı da son dönemde sürekli odasında diğer amiraller Murat Şirzai, Oğuz Karaman, Hasan Kulaç ile görüşüyordu." beyanında bulundu. 

YDS sorularını da verdiler

Baykal 2011'deki Yabancı Dil Sınavı (YDS) sorularının da Yıldırım kod adlı örgüt abisi tarafından kendisine verildiğini belirterek, 1998, 1999 ve sonrasındaki Harp Okulu mezunlarından kurmay subayların büyük çoğunluğunun FETÖ üyesi olduğunu düşündüğünü bildirdi.

Etkin pişmanlıktan faydalanmak istediğini söyleyen Baykal, adını verdiği örgüt mensuplarını fotoğraflarından teşhis etti.