ANKARA (AA) - Eski başbakanlardan Ahmet Davutoğlu, Saadet Partisi 7'nci Olağan Kongresi'nde genel başkanlığa yeniden seçilen Temel Karamollaoğlu ile bir araya gelerek, kutladı.
Saadet Partisinin Balgat'taki eğitim merkezinde gerçekleşen görüşme 2 saat 20 dakika saat sürdü.
Görüşme sonrasında basın mensuplarına açıklamada bulunan Karamollaoğlu, Türkiye ve dünyadaki gelişmeleri çok farklı şekilde ele aldıklarını ve ittifak edilen konuların çok fazla olduğunu görmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Terör örgütü DEAŞ'ın öldürülen elebaşı Bağdadi'nin yakalanan aile üyelerine yönelik operasyonu değerlendiren Karamollaoğlu, şunları söyledi:
"Bunların hiçbiri ne IŞİD problemini çözüyor ne de terörü önlüyor. IŞİD probleminin de çözümü, terörün de önlenmesi bu bölgede sadece askeri müdahaleler değil bir bakıma siyasi ve kapsayıcı bir hareketle olabilir. Türkiye'deki bu gelişmeler de bu çerçevede dikkatle ele alınmalıdır kanaatindeyim. Münferit hadiselerle bu konu halledilirse, ben burada istenilen neticenin doğmayacağını düşünüyorum."
- "Kurucular kurulu listesi hayali bir liste"
Davutoğlu ise Karamollaoğlu'nun kongrede Türkiye'nin özlediği mesajları vermesi dolayısıyla tebrik ettiğini dile getirerek, Saadet Partisinin ülkenin siyasetine çok ciddi katkıda bulunacağını vurguladı.
Kuracağı partiye yönelik basında yer alan kurucular kurulu listesiyle ilgili iddialara da değinen Davutoğlu, "Bu hayali bir liste. Bizi tanıyanlar bilir. Nihai bir sonuca ulaşmadan bir açıklama yapmayı hiçbir zaman doğru bulmadım." diye konuştu.
Davutoğlu, yeni bir siyasi hareketin inşa edeceklerini şeffaf bir şekilde ilan ettiklerini hatırlatarak, parti programı hazırlama süreci, tüzük çalışması ve kurucular kurulu heyetinin oluşturulma çalışmalarının sürdüğünü söyledi.
Bu çalışmaların sonuca ermesi için öncelikle kurucular heyetinin oluşması gerektiğine dikkati çeken Davutoğlu, bu kapsamda toplumun herkesiminde saygın insanlarla görüşüldüğünü aktardı.
- "Parti kurma süreci yıl sonunda tamamlanacak"
Davutoğlu, "Eski bakanlardan Ali Babacan'ın kuracağı partiyle bir birleşme söz konusu olursa, genel başkanlık koltuğundan vazgeçmek gibi bir durum söz konusu olur mu?" sorusu üzerine, parti kurma sürecini yıl sonunda tamamlayacaklarını bildirdi.
Babacan ve ekibi ile her şeyden önce dost olduklarını ve bundan sonra da dost olmaya devam edeceklerine değinen Davutoğlu, şöyle devam etti:
"İsterdik ve çok çaba sarf ettik ki beraber olunabilsin ama bizim cihetimizden herhangi bir engel görmememize rağmen bu mümkün olmadı. Mümkün olmamışsa da bu mümkün olmayış üzerine uzun uzun tartışma yapmaktansa doğru olanı yapmak gerekir. Biz de doğru olanı yapmaya çalışıyoruz. İleride ne olur? Onu zamanın akışı gösterir ama şu anda bizim için kendi partimizin sağlıklı bir şekilde oluşumu tek hedefimizdir ve başka hiçbir birleşme ya da ayrışma vesaire gibi bir gündemimiz yok. Herhangi bir görüşme talebi söz konusu olursa da hiçkimseye kapımız kapalı değil. Gönlü açık olanın zihni de kapısı da açık olur. Genel başkanlık vesaire gibi meseleler ise hiçbir zaman bizim birinci gündemimiz olmadı."
Kurucusu olduğu İstanbul Şehir Üniversitesiyle ilgili basında yer alan iddialara yönelik soru üzerine ise Davutoğlu, üniversiteyle herhangi bir organik bağı olmadığını ve konunun siyasallaşmaması için hiçbir açıklama yapmamaya özen gösterdiğini söyledi.
Davutoğlu, üniversitenin 40 yıllık birikimle kurulduğunu anımsatarak, dünya çapında saygınlığı olan bir üniversitenin ticari amaçla değil vakıf üniversitesi olarak kurulduğunu dile getirdi.
- "DEAŞ konusunda kimse Türkiye'yi suçlayamaz"
Türkiye'nin DEAŞ'a yönelik mücadelesini değerlendiren Davutoğlu, Türkiye Cumhuriyeti devletinin terör konusunda en hassas yaklaşıma sahip ülkelerin başında geldiğini dile getirdi.
Davutoğlu, şöyle devam etti:
"DEAŞ konusunda kimse Türkiye'yi suçlayamaz. Kimse bu faturayı ve sonuçlarını Türkiye'nin önüne koyamaz. Suriye'de Türkiye'nin uluslararası haklarını da kullanarak yaptığı bir operasyondan sonra 'Siz buraya şu kadar kilometre girersiniz ama bütün DEAŞ'tan da siz sorumlusunuz' diye bir üslupla Türkiye'ye yaklaşmak kimsenin haddi olmamalıdır. Suriye ve Irak'taki DEAŞ unsurlarının ortaya çıkmasında birinci derece sorumlu olanlar, bu bölgeye yeterli uluslararası meşruiyeti olmaksızın müdahale edenler ve bu bölgede kendi halkına karşı katliam yapanlardır."
Davutoğlu, Türkiye'nin, DEAŞ tehdidinden ciddi şekilde zarar gördüğünü ve önemli mücadele verdiğini sözlerine ekledi.
Görüşmede, eski milletvekilleri Ayhan Sefer Üstün, Selçuk Özdağ, Feramuz Üstün ile bazı siyasetçiler de yer aldı.
