“Bir kitabın yazımı kadar yayınlanması da oldukça zor”

Daha önce iki şiir ve bir de köşe yazılarının olduğu deneme tarzında kitap çıkardığını belirten Gazeteci Murat Arısoy, “Muhabirliğin Gümüş Kuralları dördüncü kitabım. Bu kitabım Gazetecilik mesleğine bir vefa borcum diyebilirim. Mesleğimden öğrendiklerimi yazmak istedim. Kitabım Cinius Yayınları’ndan çıktı. Bu kitabın yazılması fikri 2013 yılında Ordu iline yaptığımız ziyarette ortaya çıktı. Orada yaptığımız değerlendirmelerde her mesleğin bir yemini olduğunu ama gazeteciliğin bir yemini olmadığını konuştuk. Örneğin doktorlar göreve başlarken yemin ederler. Eline fotoğraf makinesi alan, klavye başına geçen herkes kendisine gazeteci diyebiliyor. Mesleğimizin de bir yemini olmalı dedik. Bunun üzerine yemin için çalışmaya başladım. Bu konuda birçok kişiden destek gördüm. Sonuç olarak bir gazetecilik yemini ortaya çıkardık. Eşim 2015 yılında gazetecilikle ilgili yazmam gerektiğini söyledi. Ve o tarihte bu kitabı yazmaya başladım. Yayınlanması ise 2017 yılına kısmet oldu. Bir kitabın yazımı kadar yayınlanması da oldukça zor. Bana çalışmam boyunca destek olan herkese teşekkür ederim. Kitabımı okumak isteyenler internetteki kitap satış sitelerinden temin edebilirler” şeklinde konuştu.

“Kitabımı oğlum Olcayto’ya adadım”

Kitapta yaşadıklarını yazdığını söyleyen Gazeteci Murat Arısoy, “Mesleki açıdan hem kendi gözlemlerimi hem de başkalarından öğrendiklerimi yazdım. Kitabımı oğlum Olcayto’ya adadım. Bunu manevi bir miras olarak düşünüyorum. Kitabın kapağını seçerken de oğlum eliyle bu kullandığımız kapağı gösterdi. O nedenle bu kapağı seçtik. Kitabı yazarken gazetecilik yaparken nelerle karşılaştığımı ve meslekle ilgili yapılması gerekenleri düşünerek konu başlıklarını belirledim. Örneğin röportaj yaparken kişinin ses kaydını aldığımızı kendisine belirtmek lazım. Haberde ses kayıt cihazı gerekli mi ve bunun adabı nasıl olmalıdır diye kitapta bu konuya da değindim. Gazeteci güvenilir olmalıdır. Bu anlamda haber kaynaklarıyla ilişkide de güvenilir olmak lazım. Meslekte hem alaylı hem de okullu olan herkesten öğreneceğimiz şeyler var. Bunun için kibirli olmaya gerek yok” diye değerlendirmede bulundu.

“Habercilikte 5N1K vardır. Kitapta buna tersten bakmaya çalıştım”

“Gazetecilikten ekmek yediğimiz sürece bu mesleğe hizmet etmek zorundayız” diyen Arısoy, “Biz gazeteciliğe, bulunduğumuz şehre ve ülkeye neler katabiliriz diye düşünmeliyiz. Habercilikte 5N1K vardır. Kitapta buna tersten bakmaya çalıştım. Gazetecilik plazalarda, camdan köşklerde yapılmaz. Mühim olan sahada olmaktır” diye konuştu.
Gazeteciliğin tüm yönleriyle konuşulduğu programda Arısoy meslekte yaşadığı anıları da anlattı. Dinleyicilerin de yoğun olarak mesajlarıyla katıldıkları söyleşi yaklaşık bir saat sürdü.