Gazeteleri Türkçe 'hayır' manşetleriyle çıkıyor, 'Diktatör Erdoğan'a hayır.' Bunun benim şahsımla alakası yok ki. Türkiye'de bu bir sistem oylaması, bir sistemin değişikliği. Tayyip'le, Erdoğan'la ne alakası var?” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,  Afyonkarahisar Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen toplu açılış törenine katılarak, vatandaşlara hitap etti.  

Afyonkarahisar'ın 14 yıllık mücadelelerinde hep yanlarında olduğunu ve kendilerini desteklediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Partimizi kurduğumuz zaman nereden yola çıktık? Afyon'dan yola çıktık. Zira zaferin merkezinden yola çıkılmaz da nereden yola çıkılır? Şimdi yeni zaferlere hazır mıyız? Yeni zaferler için şu kalan yaklaşık bir aylık süreçte kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Batı'nın oyunlarını bozmaya var mıyız?" diye sordu.

Erdoğan, Cumhurbaşkanı seçiminde Afyonkarahisar'ın yüzde 65'lik bir oy oranıyla kendisine destek verdiğini ve bunu unutamayacağını belirterek, tüm vatandaşlara 15 Temmuz gecesi kadınıyla, erkeğiyle yanlarında dimdik durdukları için teşekkür etti. Afyonkarahisar'ın Türkiye'nin yurt içi ve yurt dışındaki terörle mücadelesinde son 1,5 yılda 23 şehit verdiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehitlere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diledi.

“Biz sadece rükûda eğiliriz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşların "Şehitler ölmez, vatan bölünmez." sloganları üzerine, "Bu ifade Rabbimin hükmüdür. 'Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz, onlar diridirler, siz bilemezsiniz.' Rabbim böyle buyuruyor. Afyon'un istiklal ve istikbal mücadelemizde hala en ön saflarda olduğunu zaten ispatladınız, ispatlıyorsunuz." dedi. Vatandaşların "Dik dur eğilme bu millet seninle şeklindeki" sloganları üzerine Erdoğan, "Biz bugüne kadar beşer planında hiçbir gücün önünde eğilmedik. Biz sadece ve sadece Rabbimizin huzurunda rükuda ve secdede eğiliriz, başkası asla." karşılığını verdi. 

“Güçlü Türkiye için bedel ödedik, ödüyoruz”

Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: "Bugün de büyük Türkiye için, güçlü Türkiye için, müreffeh Türkiye için verdiğimiz mücadelede pek çok bedel ödedik, ödüyoruz, terör örgütleriyle mücadelede bedel ödüyoruz, sınırlarımız dışında yürüttüğümüz operasyonlarda bedel ödüyoruz, ekonomimize yönelen saldırılarda bedel ödüyoruz. Avrupa'da vatandaşlarımıza, atlarıyla, itleriyle, kinleriyle, nefretleriyle saldıranlara karşı bedel ödüyoruz. Şimdi bugün Hollanda'da seçim var. Atların, itlerin sahiplerinin ne yapılacağı ortaya çıkacak. Bunların medenilikle alakası yok. Bunların, modern dünyayla alakası yok. Bunlar Bosna Hersek'te Srebrenitsa katliamında 8 bini aşkın Bosnalı Müslümanı katledenlerdir. Bunların biz cibilliyetini biliriz ama bunlar ne yazık ki hala medeni olamamışlar, modern olamamışlar, insanlıktan nasibini alamamışlar." 

“İstanbul’la Roterdam artık kardeş şehir olamaz”

Erdoğan,  Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'nın, Türkiye'nin Rotterdam Başkonsolosluğuna girişine izin verilmeyişiyle ilgili de şunları kaydetti:

“Türkiye'nin bir bayan bakanının Hollanda'yı ziyaret ettiğini ve kendi ülkesinin konsolosluğuna giderek vatandaşlarla buluşmak istiyor. Bunun herhangi bir izne de tabi değildir. Kendileri İngiltere'de, Avrupa'nın değişik yerlerinde gidip seçim kampanyaları yapıyorlar, geç bunları. 'Hayır' kampanyası yapmak üzere Almanya'ya, Hollanda'ya, İsviçre'ye, İsveç'e, Danimarka'ya gelen PKK terör örgütünün temsilcilerine, onların yandaşlarına ve onlarla beraber hareket eden Türkiye'deki Barolar Birliği Başkanı'na, onlara müsaade ediyorsunuz. Peki, Türkiye'nin bakanına niçin kapıları kapatıyorsunuz? Rotterdam Belediye Başkanı'nı, İstanbul'la da kardeş şehirlermiş. Dün akşam Başbakanımıza söyledim, 'Hemen İstanbul Belediye Başkanımıza söyleyelim, tek taraflı olarak bunlarla o kardeşlik akdini bozsun. Zira bizim bu tür insanlarla kardeş şehir olmamız mümkün değil." şeklinde konuştu.

Şu gerçeğin asla unutulmaması gerektiğine dikkati çeken Erdoğan, Türk milletinin hiçbir bedeli boş yere ödemeyeceğine, bu fedakarlıklarının mutlaka bir karşılığının olacağına işaret etti.

“Hayır, karnavalları düzenliyorlar”

Erdoğan, 16 Nisan'da yapılacak halk oylaması için adeta tüm Avrupa'nın "hayır" seferberliğine çıktığının altını çizerek, "Gazeteleri, Türkçe 'hayır' manşetleriyle çıkıyor. Fakat bir taraftan da mutluyum. Niye? Çünkü gazeteler başlıklarını Türkçe atıyor. 'Diktatör Erdoğan'a hayır.' Bunun benim şahsımla alakası yok ki. Türkiye'de bu bir sistem oylaması, bir sistemin değişikliği. Tayyip'le ne alakası var, Erdoğan'la ne alakası var? Burada bir sistem değişikliği yapılacak, bu sistem değişikliği neticesinde yarın, bu ülkede başkanlık seçiminde kim öle kim kala. Hangi partiden kim seçilir, seçilmez veya hangi kişi seçilir seçilmez, buna kimse garanti edebilir mi? Bununla bunun ne alakası var.   Ama bunların demokrasiyi anlayışları bu, yaklaşım tarzları da ne yazık ki bu. Tüm dergilerinin kapaklarında bu konu var. Televizyonlarında gece gündüz bu konu tartışılıyor, sokaklarında ülkemize ve milletimize hakaretler içeren kıyafetlerle 'hayır karnavalları' düzenleniyor. Hilal ve yıldız arasına beni karikatürize etmişler ve altında da ne yazık ki bakıyorsunuz Türkiye'den bazı gazeteler, bölücü terör örgütünün yayın organları, solu destekleyenler, FETÖ'nün yayın organı, bunlar da altında. Dikkat ediniz 'hayır' diyen herkese tüm kapılar sonuna kadar açık ama 'evet' derseniz karşınızda polisiyle, atıyla, itiyle insanlık dışı bir duvar buluyorsunuz."   dedi.

“Oradaki insanların ellerinde sadece bayrak vardı”

Türkiye'nin kendi konsolosluk binasında toplantı yapmak isteyen bir hanımefendi bakanını engellemek için iki saatte olağanüstü hal ilan edildiğini ifade eden Erdoğan, Türkiye'de ise Bakanlar Kurulu kararıyla olağanüstü hal ilan edildiğini belirtti. 

Erdoğan, Türkiye'ye ziyarete gelen batılıların kendilerine "Bu olağanüstü hal ne zamana kadar sürecek?" şeklinde soru yönelttiğini aktararak, "Size ne? Türkiye'nin bir bayan bakanını kendi konsolosluğuna sokmamak için bir, iki saatte utanmıyor musunuz olağan üstü hal ilan ediyorsunuz. Oradaki vatandaşların ellerinde silah yok, sadece bayrak var. Buna bile tahammül edemiyorsunuz. Hatta sonradan öğreniyoruz ki polislerine 'vur' emri dahi vermişler. Karşınızda hepi topu bir kadın bakan, yanında yine çoğunluğu kadın olan 3-5 kişilik ekibi, birkaç da koruma görevlisi var, bunların elinde de silahı yok. Diğerleri de vatandaşlar. Bunun için olağanüstü hal ilan edilir mi? Bunun için polise 'vur' emri verilir mi?" ifadelerini kullandı.

“Garip ve anlaşılmaz tavırlar içerisindeler”

Erdoğan, Avrupalılara yıllardır teröristlerin listesini verdiklerini, sadece Almanya'ya verilen terörist listesinin 4 bin 500 olduğunu açıkladı. Bunların hemen hemen tamamına yakınının PKK'lı olduğunu belirten Erdoğan, bir miktarının da FETÖ'cü, kimisinin ise DEAŞ'lı olduğunu söyledi. Erdoğan, bu kişilerle ilgili işlem yapılmadığına dikkati çekerek, "Hatta tam tersine bu kişilere ülkemiz aleyhine faaliyet yürütebilmeleri için her türlü imkanı sağlıyorlar. Buna karşılık bir bakanımızın konsolosluk ziyareti sırasında böylesine garip, anlaşılmaz bir tavır içine giriyorlar." diye açıkladı.
Erdoğan, Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşmasının Avrupalıları endişelendirdiğini, bunu engellemek için kendi değerlerini ayaklar altını almaktan bile çekinmediklerini belirtti. Türkiye'de bazıları hala meseleyi kavramamış olsa bile Avrupalıların 16 Nisan'ın ne anlama geldiğini çok iyi bildiğini ifade eden Erdoğan, Avrupalıların, büyük reformdan sonra 15 Temmuz'da hayata geçiremedikleri hedeflerine ebediyen veda edeceklerinin farkında olduğunu kaydetti.
Avrupalıların kabusunun, daha önce darbelerle krizlerle kaoslarla dize getirdikleri Türkiye'nin ayakları üzerinde durmak  ve bir tarafa koşar adımlarla hedeflerine ilerlemesi olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Kıta genelinde yayılmış olan 6,5 milyon vatandaşımızla Avrupa ülkelerine rağmen değil onlarla birlikte geleceğe yürümek istiyoruz. Bizim Almanya'ya, Avusturya'ya, Hollanda'ya Belçika'ya bir düşmanlığımız yok, bizim Fransa'ya, İtalya'ya, İsviçre'ye, Danimarka'ya diğer Avrupa ülkelerine bir düşmanlığımız kesinlikle yok."

“54 yıl kapıda bekletiliyoruz”

Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyelik için ilk başvuran ülkeler arasında yer aldığını hatırlatan Erdoğan, 54 yıldır kapıda bekletilmesine rağmen Türkiye'nin bu mücadeleden vazgeçmediğini ve Avrupa'ya karşı herhangi bir olumsuz düşüncenin olmadığını gösterdiğini vurguladı. Erdoğan, bugün Güney Amerika'dan Kafkasya'ya kadar kıta ile alakası olmayan her coğrafyadan ülkeye vize serbestisi sağlandığı halde Türkiye'ye kapıları açmak bir kenara kapatılmasının Avrupa'nın kendi ayıbı olduğunu bildirdi. Avrupalıların kendilerine benzetemedikleri herkesi dışladığını ifade eden Erdoğan, Avrupalıların aslında kendi karanlık akıbetlerini hazırladıklarının farkında olmadığını belirtti.

Türkiye'nin Avrupa ülkelerindeki ırkçılara karşı demokrasi, insan hakları, hukuku savunmaya devam edeceğini bildiren Erdoğan, şöyle devam etti: "Avrupa ülkelerinin bu değerlere bizden daha fazla ihtiyaçları oldukları bir döneme giriyoruz. Umudumuz, Avrupa halklarının bu gerçekleri görmeleri ve ırkçı partilere, yönetimlere gerekli dersi vermeleridir. Temennim şudur, bugün Hollanda'da yapılan seçimlerde de inşallah ekranları başında bizi izleyen oradaki soydaşlarıma, vatandaşlarıma da sesleniyorum, sakın bu ırkçı partiye veya partilere oy vermeyin. Şu anda bizim bakanımızı oraya sokmayan mevcut zihniyete sakın oy vermeyin. Türkiye'ye karşı muhabbeti olan partilerle hareket edin. Bu konuda dikkatli olun." Şeklinde konuştu.