Orman ve Su İşleri Bakan Prof. Dr. Veysel Eroğlu,  AK Parti Afyonkarahisar İl Başkanlığı tarafından Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğine (ESOB) bağlı meslek odaları üyelerine verilen akşam yemeğine katıldı. Termal bir otelde gerçekleştirilen yemeğe Bakan Eroğlu’nun yanı sıra AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Hatice Özkal, Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, İl Genel Meclis (İGM) Başkanı Salih Sel, AK Parti İl Başkanı İbrahim Yurdunuseven, ESOB Başkanı Abdülkadir Konak ile çok sayıda esnaf ve sanatkar katıldı. Yemeğe ayrıca Spor Toto 3. Lig 3 Grup lideri AFJET Afyonsporlu futbolcular da katıldı. Büyük bir coşkuyla karşılanan Bakan Eroğlu, tüm esnafla tek tek tokalaştı. Kendisiyle fotoğraf çektirmek isteyenleri de karmayan Eroğlu, yemeğe gelen miniklerle de sohbet etti. 

“Esnafımızla ortak kararlar aldık”

Toplantıda bir konuşma gerçekleştiren Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, esnafla ilgili şehirde büyük kazanımlar elde ettiklerini söyledi. Çoban şöyle konuştu: “Seçildiğimiz günden bugüne kadar esnafımızla ilgili ne tür bir karar alacaksak bunu kendimiz değil mutlaka bu esnafımızın temsilcilileriyle ortak karar aldık. Bu birliktelikten gerçekten şehrimiz adına esnafımız adına büyük bir güç doğduğu gibi şehrimizde büyük kazanımlar elde ediyor. İşte bugün park afyon yanına yaptığımız katlı Pazar yerimizden önce fatihe yaptığımız kapalı Pazar yerine, akabinde, Karşıyaka, uydukent ve kanlıca pazarımız inşallah gerçekten bir dönem içerisinde asla akla hayale gelmeyecek yatırımlar olarak pazarcı esnafımızın ve halkımızın hizmetine sunulmuştur.” 

“Ekonomimiz daha iyi olması için evet diyeceğiz”

Başkan Çoban’ın ardından konuşan AK Parti Milletvekili Hatice Dudu Özkal, 16 Nisan tarihinde yapılacak referandumda neden evet denilmesi gerektiğini anlattı. Özkal şöyle konuştu: “Esnaf olarak siz halkın içinde yaşayan onların taleplerini en iyi gözlemleye kişilersiniz. Onun için halkın nabzını iyi biliyorsunuz. İstikrarın ne anlama geldiğini en iyi yaşayanlardansınız. Onun için erken seçimlerin olmadığı, koalisyonların olmadığı, hele hele darbelerin hiç olmadığı yeni cumhurbaşkanlığı sisteminde inşallah bu anayasaya evet diyeceğiz. Ekonominin daha iyi olduğunu güçlü bir Türkiye’de yolumuza devam edeceğimize inancımız tamdır.” 

“Mevcut sistem kriz doğuruyor”

Toplantı son konuşmayı Bakan Eroğlu gerçekleştirdi. Bakan Eroğlu, 16 Nisan'da çok önemli bir halk oylaması olacağını hatırlattı. Bunun Türkiye tarihindeki en önemli halk oylamalarından birisi olduğunu vurgulayan Bakan Eroğlu, “Neden? Çünkü şimdiye kadar çok büyük sıkıntılar atlattık. Yani mevcut sistem var ya kriz doğuruyor, kriz. Hükümet krizi, ekonomik kriz ne varsa var bunları özellikle vurgulamak istiyorum. Bu krizlerin faturasını da esnaf, vatandaş, çiftçi ve bütün millet çekiyor. Artık bu şekilde hiçbir şekilde fatura çekmeye herhangi bir şekilde niyetimiz yok” dedi.

“18 maddelik bir anayasa değişikliği milletimizin önüne sunuldu.”

Bazı siyasi partilerin katılımcı bir şekilde yeni anayasa yapılması konusunda ilk başta 60 madde üzerinde uzlaşı sağlamalarına rağmen sonrasında caydıklarını anımsatan Bakan Eroğlu, “Dolayısıyla bunun için özellikle istikrar için 18 maddelik bir anayasa değişikliği milletimizin önüne sunuldu. Biliyorsunuz bütün partiler darbe anayasasının değişmesini istiyorlardı. Seçim beyannamesinde hepsi bunu belirtti. Ama maalesef her nedense bazı partiler ‘hadi gelin birlikte bunu katılımcı bir anlayışla bu anayasayı değiştirelim, darbe anayasasını değiştirelim’ dediğimiz zaman maalesef bunlar 60'a kadar maddede anlaşılmasına rağmen caydılar. Yani vesayet sistemi devam ediyordu. O vesayet sistemi dediler ki o partilere ‘ya buna asla girişmeyin kabul etmeyin’ dediler. Neticede caydılar” şeklinde konuştu.

“Yeni anayasa geç kalınmış bir anayasadır”

“Yapılacak olan anayasa değişikliği için çok geç kalındığını kaydeden Bakan Eroğlu, konuşmasında şunları söyledi: “Başbakan Binali Yıldırım ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Türkiye üzerinde oynanan oyunu gördü ve dediler ki Türkiye üzerinde büyük oyunlar oynanıyor. Yani bizim bildiklerimizi bilseniz hakikaten yerinizde duramazsınız. Aslında bu anayasa değişikliği çok geç kaldı. 30-40 yıl önce bu anayasaya değişikliğinin yapılması, yani başkanlık sistemi, bizim teklifimizde cumhurbaşkanlığı sisteminin mutlaka gelmesi gerekiyordu. Ama olmadı, vesayet sistemi buna müsaade etmedi. Çünkü bildiğiniz gibi mutlaka cumhurbaşkanlığı marifetiyle bütün her şeyi kontrol etme, yani birilerinin sistemi kontrol etme gibi bir anlayışı vardı. Bunun adı vesayet sistemiydi. Dolayasıyla vesayet sistemine son vermek için her iki genel başkan şunu söyledi; mesele memleket meselesiyse gerisi teferruattır. Burada memleket meselesi var.”