TBMM (AA) - TBMM Başkanvekili Levent Gök, Almanya Federal Meclis Başkan Vekili Hans Friedrich ve beraberindeki heyet ile bir araya geldi.

TBMM Genel Sekreterlik Toplantı Salonu'ndaki görüşmede konuşan Gök, konuk heyeti Mecliste görmekten memnun olduğunu belirtti.

Gök, görüşmede, FETÖ'nün darbe girişimini anımsattı. Türk demokrasisinin kendine özgü sorunlarının bulunduğunu, partiler arası mücadelenin zaman zaman sert geçtiğini dile getiren Gök, ancak darbe girişinin yaşandığı gece tüm partilerin temsilcilerinin Meclise geldiğini anımsattı.

Seçilmiş hükümete yönelik bu girişimin aslında demokrasiye yapıldığını vurgulayan Gök, "Meşru hükümetin yanında olduğumuzu belirttik. O gece Meclise düşen bombalar 5 metre daha içeri denk gelseydi 100 kadar milletvekili hayatını kaybedecekti. Türkiye'deki tüm siyasi partiler darbe girişimine karşı ortak tutum aldılar ve demokrasiye sahip çıktılar. O gün Türk demokrasisinin önemli dönemeçlerinden birisidir. Dışarıdaki olaylarda 250 vatandaşımız hayatını kaybetti, 2 bin 500 civarında yaralımız vardı. Türk halkı canı pahasına demokrasiye sahip çıkmıştır." diye konuştu.

Terörle mücadele konusuna değinen Gök, ülkenin bir yandan PKK, FETÖ, DHKP/C, DEAŞ gibi terör örgütlerinin saldırılarına karşı mücadele verdiğini, diğer yandan Suriye'deki iç çatışmaların sonucu 4 milyon Suriyeliye ev sahipliği yaptığına dikkati çeken Gök, "Terör ve mülteci konuları başlıca sorunlarımız arasında yer almaktadır." ifadesini kullandı.

- "Türkiye'nin değil tüm dünyanın sorunudur"

Almanya'nın gerek Avrupa, gerek dünya için önemli bir ülke olduğunu belirten Gök, şunları söyledi:

"Tarihsel gelişimden sonra Almanya, AB standartlarını en iyi uygulayan ülkelerden birisidir. Almanya'da AB standartlarından bakış açısıyla Türkiye'deki bu terör ve mülteci sorununun irdelenmesi gerekiyor. Bu konular bizim için önemli problemler. PKK sempatizanlarının kimi faaliyetlerinin, kimi milletvekilleri tarafından desteklendiğini biliyoruz. Şüphesiz Türkiye'de her patlayan bombada hayatını kaybeden yurttaşlarımızı düşündüğünüzde, vatandaşlarımızca teröre verilen tepkinin çok daha iyi yorumlanması gerektiği açıktır. Bu konuda Alman dostlarımızın Türkiye ile olan ilişkilerinde artış göstermesi her iki ülke çıkarınadır.

Özellikle mülteciler konusunda Türkiye batıdan gerekli yardımları maalesef alamıyor. 4 milyona yakın insanın barınması, yemesi, içmesi ve diğer problemlerinin çözümü ülkemize büyük oranda gider yüklediği ortadadır. Geçtiğimiz aylar içerisinde Rusya ile İdlib özelinde yapılan mutabakat doğrultusunda Avrupa'ya yönelebilecek ve sayıları milyonları bulabilecek bir göç dalgasını da önledik. Özellikle Suriyeli yurttaşların geleceğe dair beklentilerinin ne olacağının belirsizliği Türkiye'nin değil tüm dünyanın sorunudur. Geleceğe dair endişesi olan insanların nereye yöneleceği belli olmaz. O yüzden Almanya kendi kabul ettiği mültecileri de göz önünde bulundurarak Türkiye'nin durumunu her platformda paylaşmalı ve dünyanın ortak bir sorunu olarak bunun çözümlenmesi gerektiği hassasiyetini göstermelidir."

Levent Gök, Türkiye'nin AB üyeliğine önem verdiğini, bunun stratejik bir hedef olduğunu bildirdi.

Avrupa ile yeni bir sayfa açarak ilişkileri en üst seviyeye taşımak istediklerinin altını çizen Gök, Türk demokrasisinin sorunlarının olduğunu kabul ettiklerini ancak bu sorunları çözebilecek güce sahip olduklarını dile getirdi.

- "Türkiye AB için de son derece önemli bir konumdadır"

Hans Friedrich ise Türkiye ile Almanya'yı bir arada tutan birçok konunun bulunduğunu, iki ülkeyi ayrıştıran değil birleştiren konuların görüşülmesi gerektiğini vurguladı.

İki ülke milletlerinin geleceği için diyalog kanallarının açık olması gerektiğini belirten Friedrich, "Bizi birbirimize bağlayan uzun ve ortak bir tarihimiz söz konusudur. Geleceğimize ve mevcut koşullarımıza bakmamız gerekiyor. Türkiye Cumhuriyeti sadece Almanya için değil AB için de son derece önemli bir konumdadır. Türkiye Doğu'ya da bir köprü inşa ediyor. Doğu'nun kapalı konumunu bize Türkiye aydınlatmaktadır. Türkiye demokratik yapısından ötürü özel bir konuma sahiptir." değerlendirmesinde bulundu.

- "Türkiye'nin 4 milyon mülteciye ev sahipliği yapması olağanüstü bir durumdur"

Friedrich, PKK'nın, AB çerçevesinde bir terör örgütü olarak listelendiğini, cezai olarak da süreçlerin işletildiğini söyledi. Friedrich ayrıca, terörle ortak mücadelede istihbarat teşkilatlarının yakın ilişki içinde olmalarının önemine değindi.

Sığınmacılar konusunda Türkiye'nin insani yaklaşımına müteşekkir olduklarını, geçmişte Balkanlar'daki gelişmelerden ötürü Kosova, Sırbistan, Hırvatistan'dan göçmenleri komşu olmalarından ötürü kendileri nasıl kabul ettiyse, Türkiye'nin de bugün Orta Doğu'da yaşananlardan dolayı en yakın ülke olarak bu yükü taşımak zorunda kaldığını dile getirdi.

Almanya'nın özellikle Suriye ve Afrika kıtasından kaçmak zorunda kalan insanlara bakıldığında hedef ülke konumunda olduğunu, söz konusu ülkeleri insanların kaçmaması için istikrarlı hale getirmek için çalıştıklarını anlatan Friedrich, "Türkiye'nin 4 milyon mülteciye ev sahipliği yapması olağanüstü bir durumdur. Mültecilere yönelik mali destek konusunda Almanya gerçekten çok fazla mali mekanizmaları yürürlüğe koydu. Türkiye'ye yönelik taahhüt edilen 3 milyar avronun serbest bırakılması Almanya'nın çalışmaları sayesinde oldu. İnsanların yeniden Suriye'ye dönebilmeleri için, siyasi durumu daha güçlü ve istikrarlı hale getirmemiz gerekiyor." diye konuştu.



Almanya Federal Meclisi Heyeti Tbmm'de

Almanya Federal Meclisi Heyeti Tbmm'de

Almanya Federal Meclisi Heyeti Tbmm'de