Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesinde ayrı ayrı görülen 9 duruşmaya tutuklu sanıklar Ali Ciddi, İlhan Derya, İlhami Özdemir, Abdülrezzak Taşdönderen, Ahmet Barlak, Ali Kocakavuk, Hüseyin Yılmaz, İsmail Kocakavuk, Lütfullah Tezgiden, Murat Taner, Mustafa Aldemir, Ali Yavuz, Basri Manış, Muhittin Özsu, Mustafa Karadana, Süleyman Uluş, Süleyman Ünver, Yusuf Erbaş, Yusuf Ahmet Çınar, Zeynep Genelioğlu, tutuksuz sanıklar, Gürsel Acartürk, Sibel İnan, Ümit Übeyt İnan, Fatih Tarcan, Çetin İplikçioğlu, Mustafa Sarıdere, Ahmet Çakmaktepe, Ömer Uğur, Ebru Topuz ve avukatlarının yanı sıra, tutuklu tanık Cemil Er, tutuksuz tanıklar İbrahim Aladaş, İbrahim Mazlum, Ramazan Avcı ile Mustafa Doğan katıldı.
Sırayla görülen ilk davada Gençlik ve Spor İl Müdürlüğünden ihraç edilen tutuklu sanık Ali Ciddi, kendisine yöneltilen dernek üyeliği ile Bylock programı kullanmadığını öne sürerek, mahkeme heyetinden beraatını talep etti. Ciddi’nin hakkında kesin kararı açıklayan mahkeme heyeti, FETÖ/ PDY terör örgütü üyesi olmak ve Bylock kriptolu haberleşme programı kullanmak suçlarından 9 yıl hapis cezası verdi.
Tutuklu yargılanan üniversite öğrencileri İlhan Derya ile İlhami Özdemir de kendilerine yöneltilen FETÖ/PDY terör örgütü üyesi olmak ve Bylock programı kullanmadıklarını suçlarını kabul etmeyerek, mahkeme heyetine tahliye talebinde bulundular. Tutuklu sanıklar Derya ile Özdemir hakkında kesin kararı açıklayan mahkeme heyeti Derya’ya 9 yıl, Özdemir’e de 6 yıl 3 ay hapis cezası verdi.
Tutuksuz yargılanan üniversite öğrencisi Fatih Tarcan da kendine yöneltilen FETÖ/PDY terör örgütü üyesi olmak ve Bylock programı kullanmadıklarını suçlarını kabul etmeyerek, mahkeme heyetinden tahliyesini talep etti. Mahkeme heyeti tutuksuz yargılanan Tarcan’a 3 yıl 9 ay hapis cezası verdi.
FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün mütevelli heyetinde oldukları iddiasıyla yargılanan tutuklu sanıklar, iş adamları Abdülrezzak Taşdönderen, Ahmet Barlak, Ali Kocakavuk, Hüseyin Yılmaz, İsmail Kocakavuk, Lütfullah Tezgiden, Murat Taner, Mustafa Aldemir ve tutuksuz yargılanan sanıklar, iş adamları Çetin İplikçioğlu ile Mustafa Sarıdere’nin ertelenen davası görüldü. Tutuksuz tanıklar İbrahim Aladaş, İbrahim Mazlum ve Ramazan Avcı da mahkeme heyetine bildiklerini anlattı.
“Bu nasıl bir kurbanlık işidir?”
FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün mütevelli heyetinde oldukları iddiasıyla yargılan iş adamları hakkında tanıklık yapan İbrahim Mazlum, kurban bağışları hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Mahkeme heyetine et ve et ürünleri işiyle uğraştığını belirten tanık İbrahim MAZLUM, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün Afyonkarahisar İl imamlarından ‘Nazım Bey’ isimli şahsın kendisiyle kurbanlıklarla ilgili 2004-2008 yılları arasında görüştüğünü kaydetti.
Mazlum, ‘Nazım Bey’ isimli şahsın kendisinden topladıkları kurbanlıkları kesmesini ve dağıtamadıkları için yıl içerisinde et ya da para karşılığı ödeme yapmasını talep ettiğini söyledi. Kurbanlık olarak toplanan hayvanların, kendisine getirilerek ve hiçbir fakire fukaraya dağıtılmayacağını aktaran Mazlum, ‘Yılın belli dönemlerinde ihtiyaçlarına binaen para ve et karşılığında ödeme yapacağımı ifade ettiler’ dedi.
Mahkeme heyeti tarafından şaşkınlıkla karşılanan sözler, ‘Bu nasıl kurban işidir?’ Sorusunu akıllara getirdi. Mazlum da kendisinden talep edilen yanlış olan işi kesinlikle kabul etmediğini ve Mustafa Sarıdere’nin de bilgisi olduğunu açıkladı. Mahkeme heyetinin ‘Bu işten kazanç nasıl olacaktı?’ Sorusu üzerine Mazlum, “Genelde yarı yarıya yâda 3/2 olur fakat ben Allah rızası için bu tür işlere alet olmayacağımı onlara söyledim. Ve de bu iş olmadı.” dedi.
Sarıdere’de kurbanlık konusu hakkında mahkeme heyetine, Mazlum’un söylediklerinin doğru olduğunu Nazım Bey’in taleplerinin yerine getirilmediğini ifade etti.
Tutuksuz tanık Ramazan Avcı da mahkemece yargılanan sanıklardan Mustafa Sarıdere, Abdurrezzak Taşdönderen, Çetin İplikçioğlu ve Mustafa Aldemir’i kısmen tanıdığını söyleyerek, 2013 yılının ortalarına kadar sohbet ve toplantılara katıldıklarını aktardı.
Mahkeme heyeti tarafından Mustafa Sarıdere ile Çetin İplikçioğlu’nun tutuksuz yargılanmasına devam edilmesine, diğer sanıklarında tutukluluk hallerinin devam edilmesine ve duruşmanın da 25 Mayıs’a ertelenmesine karar verdi.
“AKÜ’de toplanan paralar İzmir’e gidiyordu”
Yine Afyon Kocatepe Üniversitesinden (AKÜ) ihraç edilen tutuksuz sanıklar Gürsel Acartürk, Sibel İnan, Ümit Übeyt İnan’ın yargılanmasına "etkin pişmanlıktan" yararlanan Serkan Erol, Bursa'dan telekonferans aracılığıyla bağlanarak tanıklık yaptı.
Kendisine örgütten görevlendirmenin İzmir'den "Tarık" kod adlı şahıs tarafından yapıldığını dile getiren Erol, "İzmir'den 'Tarık' kod adlı şahıs tarafından görevlendirildim. AKÜ'de tıp fakültesi ve diğer fakültelerin sohbet grupları vardı. Yine ondan sonra da yapılanma akademisyenler ve öğretim görevlileri şeklinde kendi içerisinde ikiye ayrılıyordu. Gürsel Acartürk ile Ümit Übeyt İnan’ı sohbetlere katıldığını benden önceki il imamı Süleyman Hilmi’den duymuştum. Ama kendileriyle tanışmışlığım yok. Çünkü grup üyelerini tam olarak hatırlayamıyorum. Uzun vakit geçti. Ben AKÜ'ye 2014 yılının Temmuz ayında geldim. Yaklaşık 2 yıl kadar kaldım. Sibel İnan’ı tanımıyorum, duymadım." şeklinde konuştu.
AKÜ'deki gruplarda paralar toplandığını belirten Erol, şunları dile getirdi: "Tüm üniversiteden sorumlu olarak parayı ben Mehmet Yaman'dan alıyordum. Gürsel Acartürk ile Ümit Übeyt İnan’ın para verip vermediğini bilmiyorum. Kendilerini ismen tanırım şahsen tanımam. Çünkü para işleri Mehmet Yaman’ın sorumluluğu altındaydı. Bende bana gelen paraları İzmir’e gönderiyordum.”
Mahkeme heyetince Sibel İnan’ın beraatına karar verirken, Acartürk ve Ümit Übeyt İnan’ın tutuksuz yargılanmasına devam edilmesine ve davaları ileri bir tarihe erteledi.
AKÜ’de memur olarak görev yapan ve tutuksuz yargılanan Ebru Topuz’da hakkındaki iddiaları kabul etmedi. Mahkeme heyeti davayı15 Haziran’a erteledi.