ANKARA (AA) - Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın himayesinde 2016 yılından bu yana yürütülen "Afrika El Sanatları Pazarı ve Kültür Evi" projesinin, Türkiye-Afrika kardeşliğinin somut göstergesi olduğunu vurgulayarak, "Biz Afrika kıtasının Afrikalılara ait olduğunu düşünüyoruz. Afrika kıtasına ait sorunların da Afrikalılar tarafından çözüleceğine inanıyoruz." dedi.

Ankara'nın tarihi semti Hamamönü'nde bulunan Afrika El Sanatları Pazarı ve Kültür Evi'nde düzenlenen Afrika söyleşileri programına Dışişleri Bakan Yardımcısı Kıran, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Ankara Temsilcisi ve Afrika El Sanatları ve Kültür Evi Koordinatörü Onur Alp Başayar, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Akdeniz Havzası ve Afrika Medeniyetleri Merkez Müdürü Prof. Dr. Suna Timur Ağıldere ile Türkiye'de öğrenim gören Afrikalı öğrenciler katıldı.

Burada "Türk dış politikasında Afrika'nın yeri"ne ilişkin değerlendirmelerde bulunan Dışişleri Bakan Yardımcısı Kıran, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın himayesinde 2016 yılından bu yana yürütülen "Afrika El Sanatları Pazarı ve Kültür Evi" projesinin en önemli muhatapları olan öğrencilerle bir arada bulunmaktan gurur duyduğunu belirtti.

Kıran, projenin, Emine Erdoğan'ın hassasiyeti, gayreti, insani ve vicdani duruşunun tezahürü olarak ortaya çıktığını belirterek, "Bu proje, 2016'dan bugüne, bütün insanlığı imrendiren, Afrika deyince farklı kıtaların unuttuğu insani değerlerin yeniden hatırlanmasına vesile oldu." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun ve onun eşi Hülya Çavuşoğlu'nun projeyi sahiplendiğini vurgulayan Kıran, "2016'da kurulan Afrika El Sanatları ve Kültür Evi, sadece Türkiye ölçeğinde değil, dünyanın dört bir tarafında yankılanan ve Türkiye-Afrika kardeşliğinin de somut nişanesi olan bir merkez haline geldi." diye konuştu.

Kıran, şöyle devam etti:

"İstanbul başta olmak üzere Afrika Kültür Evi'nin sayılarını arttırmak istiyoruz. Bütün bu çabalar, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde, Türkiye'nin Afrika açılım stratejisiyle başlayan ve daha sonra açılımdan ortaklığa dönüşen Afrika politikasının bir tezahürü oldu. Afrika politikamızın çok farklı ayakları var. Siyasi ilişkilerimizin geliştirilmesi, bunun bir boyutu. Ekonomik iş birliğimiz bunun bir diğer boyutu. En önemlisi de kültürel ve insani ilişkiler, bu kıtaya bakışımızın, bu kıtayla olan gönül bağımızın en önemli sacayaklarından biri. Afrika Kültür Evi de ilişkilerimizin bu ayağında çok önemli motivasyon sağladı."

- "Afrika'daki büyükelçilik sayımızı 50'ye çıkaracağız"

Türkiye'nin diplomatik ağına dikkati çeken Kıran, "Bildiğiniz gibi Afrika'da 2002 yılında sadece 17 büyükelçiliğimiz vardı. Bugün bu sayı 42'ye çıktı. Yani 42 Afrika ülkesinde Türk bayrağımız büyükelçiliklerimizde dalgalanıyor. İnşallah bu rakamı 50'ye çıkaracağız." diye konuştu.

Kıran, Türkiye'nin Afrika ile ekonomik iş birliğinin 3 milyar dolar seviyesinden 21 milyar dolar seviyesine yükseldiğini vurguladı.

Afrika ve Türkiye'nin birçok alanda iş birliği potansiyeline sahip olduğuna dikkati çeken Kıran, "Türk iş adamlarının bugün Afrika kıtasında üstlendiği projelerin tutarı 60 milyar doları aştı." dedi.

- "(FETÖ'nün) Afrika kıtasını bir terör yuvasına dönüştürmesine müsaade etmemeliyiz"

Kıran, eğitim alanının da önemli bir iş birliği ayağı olduğunu vurgulayarak, "Türkiye, burs programlarına başladığı günden bu yana 10 binden fazla Afrikalı öğrenciye burs veriyor. Bugün binlerce Afrikalı öğrencimiz adeta Türkiye'nin gönül elçileri olarak Türkiye-Afrika iş birliğinin geleceğe yönelik köprüleri olarak bugün Türkiye'de eğitim görüyor." diye konuştu.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) en önemli hedeflerinden birinin eğitim alanı olduğunu vurgulayan Kıran, örgütün, Türkiye- Afrika ilişkilerini zehirlemesine asla müsaade edilmemesi gerektiğini söyledi.

Kıran, "(FETÖ'nün) Afrika kıtasını bir terör yuvasına dönüştürmesine, Afrika ile Türkiye arasındaki gönül bağlarını koparmasına, iş birliğimizi zedelemesine müsaade etmemeliyiz." dedi.

FETÖ'nün Türk gençliğini eğitim üzerinden zehirlemeye çalıştığını vurgulayan Kıran, Türkiye'de öğrenim gören Afrikalı öğrencilere, şöyle seslendi:

"(FETÖ) Yurt dışında eğitim faaliyetleri adı altında yürüttüğü çabalarla da bu ülkelerin geleceklerini gasbetmeye, sizlerin geleceğini gasbetmeye çalıştı. Çalışmaya da devam ediyor. O yüzden kendi ülkelerinizde FETÖ tehdidinin bertaraf edilmesi için sizlerin çok önemli bir misyon üstleneceğinize inanıyoruz."

Afrika kıtasındaki ülkelerin de FETÖ tehdidini görmeye başladığını belirten Kıran, Maarif Vakfı aracılığıyla Afrika'nın birçok ülkesinde Afrikalı çocuklara ve gençlere modern ve uluslararası standartlarda eğitim sunulduğunu vurguladı.

Kıran, Afrika kıtasındaki ülkelere FETÖ'nün sadece Türkiye için değil, faaliyet gösterdiği her ülke için çok büyük bir tehdit olduğunu belirterek, bu tehdidi birlikte bertaraf etmek için Türkiye'nin her zaman iş birliğine hazır olduğuna dikkati çekti.

- "Afrika ile iş birliğimiz devam ediyor"

Türkiye'nin Afrika ile ilişkilerinin her zaman pozitif gündemle ilerlediğini söyleyen Kıran, şunları kaydetti:

"Afrika Birliği ile iş birliğimiz çok önemli bir mecrada ilerlemeye devam ediyor. Üçüncü Afrika Zirvesi'ni düzenlemek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Afrika kıtası ile ekim ayında İstanbul'da ev sahipliği yaptığımız zirve çok önemli bir katkı sağladı. Her geçen gün Afrika ülkelerinden ülkemize gelen talepler yatırım talepleri artıyor."

Türkiye'nin, birilerinin Afrika'yı sadece sömürülecek bir yer olarak görmesine izin vermeyeceğini söyleyen Kıran, "Biz Afrika kıtasının Afrikalılara ait olduğunu düşünüyoruz. Afrika kıtasına ait sorunların da Afrikalılar tarafından çözüleceğine inanıyoruz." diye konuştu.

Kıran, fiziksel olarak kilometrelerce uzakta olsa da Afrika'nın, Türkiye'nin gönlüne ve aklına yakın bir coğrafya olduğunu söyledi.

Dışişleri Bakan Yardımcısı Kıran, aralarında büyükelçiler ile ülkelerinde önemli görevler üstlenmiş yetkililerin olduğu çok sayıda Afrikalı diplomatın, Dışişleri Bakanlığı Diplomasi Akademisi'nde yürütülen "Genç Diplomatlar Programı" ile ağırlandığını ve akademide verilen eğitimleri, Türkiye'de öğrenim gören yabancı öğrencilere de açmaya başladıklarını söyledi.

Program, Kıran'ın hitabının ardından basına kapalı olarak devam etti.