TAHRAN (AA) - MUHAMMET KURŞUN - ABD'nin İran'a yönelik 5 Kasım’dan itibaren devreye giren ve ülkenin petrol ihracatını hedef alan ikinci yaptırım paketi, ilk günlerde 7 Ağustos'ta uygulanmaya başlanan ambargolar kadar etkili olmadı fakat ülke ekonomisini ve halkını zor günler bekliyor.

İran'da ABD'nin ülkenin petrol, petrokimya ve doğal gazını hedef alan yaptırımların üzerinden 3 gün geçmesine rağmen piyasada panik havası oluşmadı, döviz kuru sabit kaldı, çarşı pazardaki esnaf ile vatandaşlardan farklı bir tepki meydana gelmedi ve ekonomide daha istikrarlı bir tablo gözleniyor.

Birinci paket yaptırımların ardından nisan ayında 3 milyon varilin üzerinde olan petrol satışı günlük 2 milyon varilin altına düşmüş, ABD Başkanı Donald Trump'ın 8 Mayıs'ta nükleer anlaşmadan çekilmeden önce 6 bin tümen olan dolar kuru 7 Ağustos'tan sonra 10 binin üzerine çıkmış ve eylül ayında 19 bin tümen ile tarihi zirvesini görmüştü.

Ancak ikinci yaptırım paketinde kasım ayının başlarında 15 binin üzerinde olan dolar kuru hâlihazırda 14 bin 500 tümen dolaylarında işlem görüyor. 7 Ağustos'tan sonra piyasa, çarşı pazar ciddi bir panik yaşamış ve gıdadan giyime, yedek parçadan emlak sektörüne kadar tüm ürünlerde astronomik artışlar yaşanmıştı.

Tahran'da tanker şoförlüğü yapan Ebulfezl Muhrim, 29 yıldır bu işi yaptığını ve birinci yaptırım paketinin ardından daha önce 2 milyon tümene aldıkları bir çift lastiğin şimdi 16 milyona satıldığını, aracın yağ değişimini de önceden 20 bin tümene yaptırdıklarını ancak şimdi 500 bin tümen gibi yüksek bir fiyata çıktığını anlattı.

Ancak 5 Kasım'da devreye giren ikinci yaptırım paketi henüz etkisini gösterebilmiş değil. İran'dan petrol alımını azalttığını ya da durdurduğunu açıklayan herhangi bir ülke yok. İran Merkez Bankası Başkanı Abdunnasır Himmeti dün yaptığı açıklamada kaynakların ve dövizin sıkı bir şekilde düzene sokulmasıyla önlemlerini aldıklarını, ülkenin döviz rezervinin de hâlihazırda arzu edilen seviyeye çıktığını ifade etti.

AB ile kurulmaya çalışılan alternatif ticaret mekanizması, ABD'nin en büyük petrol alıcısı 8 ülke ile İran'ın bazı işletmelerine muafiyet tanıması ve Türkiye'nin aldığı tutumun yaptırımların direkt etkili olamamasının en önemli faktörleri olarak görülüyor. Ancak ABD'de uzun süredir merakla beklenen, 100 sandalyeli Senato ile 435 sandalyeli Temsilciler Meclisi için yapılan ara seçimler İran yönetimi ve halkı tarafından da dikkatle takip edilen bir gelişmeydi. Trump'ın seçimlerden başarıyla çıkması yaptırımları daha etkili bir şekilde uygulanması için elini güçlendiren bir etken olarak görülüyor.

Yaptırımlar ilk günlerde İran sokağında hissedilmese de, ülkenin petrol geliri, Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani hükümeti ve ülke halkını zor günler bekliyor. Washington yönetimi 8 ülkeye 6 ay gibi geçici bir muafiyet tanıdı ve İran politikasının yeni aşamalarını da ara seçimlerin sonrasına bıraktı. Bunlar dikkate alındığında yaptırımların etkisini hissettirmeye başlayacağına ve İran ekonomisinin ciddi zarar göreceğine kesin gözüyle bakılıyor.

- "İran 40 yıldır yaptırımlara alışkın bir ülke"

İran'daki iş dünyası ve ticaret odaları da ABD'nin uyguladığı ambargoların beklenen etkiyi oluşturmayacağını çünkü 40 yıldır uygulanan ambargolar nedeniyle bu alanda tecrübeli olduklarını ve ticaret adamlarının bir yolunu bularak faaliyetlerini sürdürecekleri görüşünde.

İran'ın en önemli meslek örgütlerinin yetkilileri yaptırımlar sürecinde Türkiye'nin önemine ve etkisine dikkati çekerek, Ankara'nın belirleyici bir rol oynadığı değerlendirmesinde bulunuyor.

İran Çelik ve Maden Birliği Genel Müdürü Fazıl Humami, AA muhabirine yaptığı açıklamada yaptırımlar sürecinde ağır şartlarla karşı karşıya kalabileceklerini ve zorlukların olacağını ancak hükümetin alacağı tedbirlerle bunların aşılacağını savunarak, "İran 40 yıldır yaptırım altında. Böyle politikalara alışkınız. Çelik üzerindeki yaptırımlar çok fazla etkili olmadı. Uzmanlık alanım olan çelik madeni ne kadar darbe yerse o kadar dayanıklı olur. Ülkemizin durumu da böyledir." dedi.

Humami, 7 Ağustos'tan sonra İran'da oluşan ekonomik kriz ve enflasyonun dünyadaki gelişmelerle orantılı olarak gerçekleştiğini bunun ABD yaptırımlarından kaynaklı olmadığını belirterek, "Enflasyon ve pahalılık geçtiğimiz aylarda bütün dünyada vardı. Bizdeki enflasyon komşularımızdan daha yüksek değil." ifadesini kullandı.

- "Erdoğan'a ödül verilmelidir"

Yaptırımlar sürecinde Türkiye ile karşılıklı olarak ithalat ve ihracatın arttırılabileceğine dikkati çeken Humami, Türkiye'nin 40 yıldır, bütün süreçlerde yanlarında durduğunu ve her alanda yardımda bulunduğunu söyledi.

ABD ambargolarına karşı tavrı nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ödül verilmesi gerektiğini dile getiren Humami, Erdoğan'a yaptırımlara uymayacakları yönündeki açıklamaları nedeniyle teşekkür edilmesi gerektiğini ifade etti.

Humami, bu süreçte üretim için ham madde ihtiyacının dost ve komşu ülke Türkiye'den temin edilebileceğini sözlerine ekledi.

- "Tacirler dirayetli ve akıllıca yöntemlerle çözüm bulacaklardır"

Ülkenin önemli ticaret kuruluşlarından İran Teavün Odası Başkan Yardımcısı Muhammed Ali Zeygami de ABD'nin hasmane tavırlarını sürdürdüğünü buna karşılık ülkedeki iş adamlarının da üretime ağırlık verdiğini ve yeni bir gelişmenin olacağına ihtimal vermediğini söyledi.

Önceden de bu yaptırımlarla karşılaştıkları için İranlı tacirlerin tecrübeli olduğunu vurgulayan Zeygami, "İş adamlarımız nasıl hareket edecekleriyle ilgili kendilerine özgü kanalları bulacaklardır. Eskiden de böyle şartlar altında dünya ile ticaretimiz kesilmedi. Tabii ki para transferi ve bankacılık işlemlerinde bazı aksaklıklar olacaktır. Tacirler dirayetli ve akıllıca yöntemlerle çözüm bulacaklardır." dedi.

Yaptırımların kendileri için yeni bir mesele olmadığını ve İran devriminden sonra 40 yıldır ABD'nin başlattığı yaptırım şartlarında yaşadıklarına işaret eden Zeygami, "ABD bu yaptırımlarla halkımızı ekonomik yönden baskı altına almaya çalışıyor, fakat firmalarımız aktif ve faaliyetlerini sürdürüyor." şeklinde konuştu.

İran'ın önümüzdeki ay 26 ülkeden 150 şirketin katılımıyla uluslararası ekonomik toplantısına ev sahipliği yapacağını anlatan Zeygami, bu programın yaptırımların dikkate alınmadığının bir göstergesi olduğunu belirtti.

- "İran'ın ihtiyaç ürünleri Türkiye'den temin edilebilir"

Türkiye tarih boyunca dost, yoldaş ve kardeş bir ülke olarak hareket ettiğine işaret eden Zeygami, "Sadece bu dönemde değil tarih boyunca en önemli ülke olmuştur bizim için. Türk yetkililer yaptırımlara karşı da ilk günden beri net bir tavır sergileyerek makul bir yaklaşım içinde olmuştur. Türkiye uluslararası dengeleri de gözeterek bizimle ticaretini sürdüreceğini açıkladı. Yatırımları ve işbirliği devam ediyor. Komşu ülke olması hasebiyle bu süreçte daha etkin bir rol oynayabilir." değerlendirmesinde bulundu.

İran'ın daha önce başka ülkelerden temin ettiği ihtiyaç ürünlerini Türkiye'den ithal edebileceğini ve bunun aynı zamanda Türkiye yatırımcıları ve iş adamları için de bir fırsat olduğuna dikkati çeken Zeygami, "İran ve Türkiye ticareti geliştirme arzusunda. İki ülke arasında tercihli ticaret anlaşması imzalanmıştı, bu geliştirilmeli ve daha iyi hale getirilmelidir. İki ülkenin iş adamları için şartlar daha uygun hale getirilmelidir." ifadesini kullandı.

İran hükümeti tarafından çıkarılan bazı engellerle ilgili Teavün Odası ve diğer kurumların görüşmeler yaptığını iki ülke iş adamlarının önündeki engellerin kaldırılabileceğine inandıklarını kaydetti.


Abd Yaptırımlarına Rağmen İran Sokağı İlk Günlerde Rahat

Abd Yaptırımlarına Rağmen İran Sokağı İlk Günlerde Rahat

Abd Yaptırımlarına Rağmen İran Sokağı İlk Günlerde Rahat