Bu kadar büyük bir pazarın batılıların iştahını kabarttığına dikkat çekti. 

Afyonkarahisar Belediyesi Kent Konseyi Gençlik Meclisi tarafından ‘Helal Gıda ve İnsana Etkileri’ konferansı düzenlendi. Rehberlik Araştırma Merkezi’nde (RAM) düzenlenen konferansa Necmettin Erbakan Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Çeker konuşmacı olarak katıldı. STK temsilcileri ve öğrencilerin katıldığı konferansta helal gıda konusu masaya yatırıldı.

İnançlıyız ve kararlıyız

Konferansın açılış konuşmasını gerçekleştiren Kent Konseyi Gençlik Meclisi Başkanı Talha Erdoğan, konferansa konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. Orhan Çeker’e teşekkür ederek şunları kaydetti: “2014 yılında yönetime geldiğimiz günden itibaren ilk sözümü şu olmuştu. Bu yolda inançlı, kararlı ve bir o kadarda heyecanlıydık. Allah’ın izniyle 3 yıldır Afyonkarahisar’ımızda güzel faaliyetlere imza attık. Birçok çatı altında bir araya geldik. Birçok sivil toplum kuruluşlarımızla, öğrenci kulüp topluluklarımızla kent konseyimizin bir beraber olduk. İnşallah bundan sonra da Afyonkarahisar’ımızda güzel faaliyetler yapmaya devam edeceğiz. İnanan, inançlı bilinçli şuurlu nesiller için inşallah hep birlikte bir ve beraber olarak bundan sonrada çalışmalarımıza devam edeceğiz.”

“Helal gıda 4 milyonluk pazar oluşuyor”

Erdoğan’ın ardından Necmettin Erbakan Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Çeker konferansa başladı. Çeker helal gıdanın önemine değinerek, dikkat edilmesi gereken kurallardan bahsetti. Helal gıdanın ekonomide çok büyük pazar oluşturduğunu ifade eden Çeker: “Helal gıda öncelikle niçin helal gıda. Bunu 2 yönden ele alacağız. Öncelikle ekonomik helal gıda. Daha sonra ise dini açıdan ve insana etkisi açısından helal gıda. Şimdi bazı rakamlar vereceğim. Dünya nüfusu yaklaşık 7 milyar bunun 1.8 milyarı Müslümanlardan oluşuyor. Birde dünya milli geliri aşağı yukarı 70 trilyon dolar civarındadır. Bunun 1.9 trilyon doları dünyada helal gıda pazarı oluşturuyor. Birde bunun üretimi ve firmaları hesap ederseniz toplamı 3.9 trilyon dolarlık pazar. Bu kadar büyük bir pazar özellikle ekonomiyi din edinmiş batılıların iştahını kabartıyor ve dikkatini çekiyor” dedi. 

“Hırstıysan kuruluşlar domuza helal gıda damgası basıyor” 

‘Helal gıda sertifikası veren kuruluşların sayısı da aşağı yukarı 400’ün üzerindedir’ diyen Çeker: “Bu 400’ün üzerinde olan kuruluşların yaklaşık 100 kuruluşu Hristiyanlardan oluşuyor. Yani Hristiyan kuruluş üretilmiş olan gıdaya helal damgası veriyor. Hıristiyan bir kuruluş helal kesim domuz diye sertifika vermiş. Yani Hristiyan zannediyor ki, Müslüman domuzu yemiyorsa domuzdan dolayı değil kesiminden dolayı yemiyor zannetmiş. Bunun içinde İslami usullere göre domuzu kestirmiş ve sertifika vermiş. Böyle acayip şeylerle de karşılaşıyoruz. Peki, sertifikada ne için Hristiyanlar yer alıyor. Her şeyi paraya çevirmeyi hesap eden insan batılı insan beyaz adam sineğin kanadından ne kadar yağ çıkartabilirim diyen beyaz adam bu sahneden girmiş ve sertifika sahasında dönen dolaşan paradan da istifade etmeye çalışmış. İşte helal gıda sertifikası verme pazarında dönen para ise 750 milyon Euro civarındadır” diye konuştu. 

“İnsan vücudu helal gıdaya uygun yaratılmış”

İbadetlerin Allah katında kabulünde helal gıdanın öneminin büyük oluğuna dikkat çeken Çeker: “İnsan vücudu helal gıdaya ayarlı yaratılmıştır. Nasıl ki, bir makine bir motor benzine ayarlı üretilmişse biz bunu mazotla veya başka bir şeyle çalıştıramıyorsak çalıştığımız takdirde ya çalışmıyor ya da çalıştırıp bozuyorsa insan makinesi de helal dışında bir şeyle beslendiği zaman bozukluklar meydana getiriyor. Doğal gıdalar 7 milyar insanın 1 buçuk 2 milyarı doyuracak kadardır. Peki geri de 5 milyar insan kalıyor onları neyle doyuracağız. O aradaki insanları da doyurabilmek için sanayi mamulü üretime geçilmiştir. Sentetik gıdalar diyorum ben artık sentetik gıdalar doğala ve helale ayarlı insan makinesini bozmuş ayarında bozukluklar meydana getirmiştir” şeklinde konuştu.